Siber Güvenlik ve Standardizasyon Konferansı
BTK Başkanı Acarer: "Biz 5 milyar doları her yıl yurt dışına ödüyoruz.
Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, Türkiye'nin her yıl ortalama 17 milyon cep telefonu ithal ettiğini belirterek, "Biz 5 milyar doları her yıl yurt dışına ödüyoruz. Vatan millet denilen şey icraatla olur. Türkiye'de üretilen telefonları kullanıcıların tamamının desteklemesi lazım. Telefonları burada üretirsek siber güvenlik konusunda da etkinliğimiz artar" dedi.
Acarer, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ve Bilgi Derneği tarafından düzenlenen "Siber Güvenlik ve Standardizasyon" konulu konferansta yaptığı konuşmada, hızla gelişen bilişim sektöründe yıllar itibarıyla siber tehditlerin de değiştiğini ifade etti. 1990'lı yıllarda karşılaşılan virüs yayma tekniklerinin şaka, eğlence gibi nedenlerle başladığını, 2000'li yıllarda "solucanlarla" karşılaşıldığını anlatan Acarer, 2004 yılında ise ilk kez web tehditlerinin ortaya çıktığını söyledi. Böylece kişisel verilerin ihlal edilmesi, bilgi hırsızlığı gibi yeni suçların gündeme geldiğini anlatan Acarer, 2005-2008 yılları arasında web tehdit oranında yüzde 2 bin 135 artış görüldüğünü kaydetti.
2008'den itibaren başlayan sosyal saldırılar döneminde siber suçların birey, kurum ya da ülke gözetmeden sabotajla kar elde etmeyi amaçladığını belirten Acarer, bugün ise bu tehditlerin hepsinin kullanıldığını dile getirdi.
Dünyada her 3,5 saniyede bir tehdit ortaya çıktığını anlatan Acarer, akıllı cihazların artmasıyla kötücül yazılımların da daha akıllı hale geldiğini söyledi. Acarer, Türkiye'ye her yıl ortalama 17 milyon telefon ithal edildiğini belirterek, bunların yüzde 80'inin akıllı cihazlar olduğunu ifade etti.
Kullanılan cep telefonlarının çeşitli yazılımlarla kullanıcının farkında olmadan siber saldırı aracı haline gelebildiğini dile getiren Acarer, "Yarın belki bu zombiye dönüşen telefonlar için birileri bizi suçlayacak, sizin kartınız üzerinden saldırılar yapılacak" diye konuştu.
İthal edilen telefonlar için birim başına ortalama 100 dolar olan bedelin, akıllı telefonlarla birlikte 300 dolar olarak hesaplandığını anlatan Acarer, "Biz 5 milyar doları her yıl yurt dışına ödüyoruz. Vatan millet denilen şey icraatla olur. Türkiye'de üretilen telefonları kullanıcıların tamamının desteklemesi lazım. Telefonları burada üretirsek siber güvenlik konusunda da etkinliğimiz artar" dedi.
Dünyada mobil abone sayısının 7 milyara, geniş abone sayısının 2 milyara, internet kullanıcı sayısının da 2,8 milyara ulaştığını belirten Acarer, sosyal ağ kullanıcı sayısının ise dünyada 1,4 milyar, Türkiye'de yaklaşık 35 milyon kişi olduğunu söyledi.
Bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımı kullanıcı sayısı, kullanım süresi, yaygınlığının hızla arttığına işaret eden Acarer, şunları kaydetti:
"Dünyada istenmeyen mesaj sayısı aylık 5 milyar adeti aştı. Halen saniyede 5700 tweet atılıyor, Facebook'ta 37 binden fazla beğenme yapılıyor. Dünyada online nüfusun sosyal medyaya bağlanma oranı yüzde 62, bu oran Türkiye'de yüzde 79. Data hacmi her iki yılda ikiye katlanarak hızla büyüyor. 2012'de tüm web trafiğinin yüzde 49'unu normal kullanıcılar oluştururken botların ürettiği sahte trafik oranı ise yüzde 51'di. 2013'te insanların yarattığı trafik oranı yüzde 39'a düşerek botların oranı yüzde 61'e ulaşıyor.
Bugün artık yalnızca saldırıların çeşitleri ve sayıları değil, hızları da arttı. 2013 yılında 100 Gbps üstü yüksek bant genişlikli çok sayıda saldırı görüldü. Aslında günümüzde siber suçların miktarı arttıkça, Siber suçların piyasa değeri de giderek düşmekte. Örneğin, 2012 yılında sadece kredi kartı numarasını 2 avroya satarlarken, 2013 yılında tüm kişisel bilgiler 2 avroya satılıyor. Siber varlıkların güvenliği ülke ve toplum güvenliğiyle eşdeğerdir. Unutulmaması gereken husus. siber saldırılar ucuz ve kolaydır ancak siber savunma pahalı ve zordur."
-TSE Başkanı Şentürk-
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk de, enstitünün, bugün itibarıyla belgelendirme alanında sadece ülke sınırları içinde değil, başta komşu ve çevre ülkeler olmak üzere tüm dünyada aranan bir belgelendirme kuruluşu olma yolunda önemli mesafeler kat ettiğini söyledi.
TSE'nin Türk sanayicisinin, tüm dünyada geçerli olacak standart hazırlanması sürecine katılımına imkan verdiğini anlatan Şentürk, TSE'nin sunduğu hizmetlerde ulusal, bölgesel ve uluslararası alanda tercih edilen, yönlendirici ve lider bir kuruluş olmayı amaçladığını ifade etti.
Şentürk, TSE'nin özellikle son birkaç yıldır üzerinde önemle durduğu konulardan biri bilişim teknolojileri sektörüne yönelik standardizasyon ve belgelendirme çalışmaları olduğunu belirterek, bu çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Türkiye'nin dünya bilişim sektöründe hem jeolojik konumu, hem de genç nüfusu ile başarılı olabilecek ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Şentürk, "Bir an önce stratejilerimizi belirleyip, vizyonumuzu oluşturmalı, dünya bilişim sektöründe "biz de varız" demeliyiz" diye konuştu.
Bilgi Güvenliği Derneği (BGD) Başkanı Hamdi Atalay da, yapılan araştırmalara göre Türkiye'nin dünyadaki siber saldırılara hedef ülkeler arasında 7'nci, saldırılara kaynaklık eden ülkeler sıralamasında ise 3'üncü sırada yer aldığına dikkati çekti.
Türkiye'nin Symantec tarafından 2013'te yayımlanan ve Temmuz 2011- Temmuz 2012 dönemi dikkate alınarak yapılan analizlerde siber suç oranında dünyada ilk 10'da yer aldığını kaydeden Atalay, şunları kaydetti:
"Ülkemizde siber saldırıya uğrayan 10 milyon bireysel kullanıcının uğradığı zararın maliyeti yaklaşık 556 milyon dolar olarak hesaplandı. Masamızdaki bilgisayar, cebimizdeki telefon dünyanın herhangi bir yerinde yürütülen operasyon için bilgi kaynağı olabiliyor. Milli ve yerli siber güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi gerekir. Milli çözümler kurulmaksızın siber güvenlik söz konusu olamaz. Bunun için de bir siber güvenlik enstitüsü kurulmalıdır ve buna uygun standartlar, teknik altyapılar sağlanmalıdır. Bu açıdan TSE'yi çok önemsiyoruz." - Ankara