Semahat Arsel Onur Ödülü" Unesco'nun İlk Kadın Başkanı Irina Bokova'ya Verildi
UNESCO Genel Direktörü Bokova: "Ailelerimizin, şirketlerimizin ve toplumlarımızın liderleri kadınlardır.
Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KOÇ-KAM), dünya çapında önemli konumlarda bulunan kadınlar, kadın ve toplumsal cinsiyet konusunda çalışmalar yürüten kişilerin ödüllendirileceği "Semahat Arsel Onur Ödülü" uygulamasını başlattı. Ödül, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) ilk kadın başkanı Irina Bokova'ya verildi.
Koç Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, bu yıl ilki verilecek olan ödül, KOÇ-KAM'ın toplumsal cinsiyet konusunda yürüttüğü bilimsel araştırma programına katkılarda bulunmuş olan Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel adına veriliyor.
Bu alanda ilk ödül, kadınların güçlendirilmesine yönelik çok sayıda çalışmaya öncülük eden Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel tarafından, UNESCO ilk kadın başkanı olarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda dünya çapında yürüttüğü çalışmalar nedeniyle Irina Bokova'ya verildi.
İstanbul'da düzenlenen ödül törenine, Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel, Koç Ailesi mensupları, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, KOÇ–KAM Direktörü Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Koç Holding ve Vehbi Koç Vakfı Yöneticileri, Koç Üniversitesi Öğretim Üyeleri ve birçok ülkeden kültür ateşeleri katıldı.
"Kadınların halihazırda lider olduklarını biliyoruz"
Irina Bokova, KOÇ-KAM tarafından verilen ilk Semahat Arsel Onur Ödülü'nü almaktan gurur duyduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planı'ndan bu yana geçen 20 yılda yapılanlar gözden geçirildiğinde de genç kadın ve erkeklerin -özellikle de kadınların- lider olarak yetiştirilmesinin, 2015 yılında halen büyük önem taşıdığına dikkati çekti.
Bokova, kadınların halihazırda lider olduklarını aktararak, "Ailelerimizin, şirketlerimizin ve toplumlarımızın liderleri kadınlardır. Kadınların liderlik özelliklerini kabul etmeli ve çok daha fazla desteklemeliyiz. Liderlik doğal bir kabiliyet değildir; liderlerin özenle yetiştirilmesi gerekir. Liderlerin yetiştirilmesi tıpkı Koç Üniversitesi'nde olduğu gibi okul sıralarında, üniversite laboratuvarlarında başlar. Eğitim, insan gelişimi için en güçlü atılım ve ilerleme stratejisidir. Eğitim insanı kendi sesine kavuşturur, toplumsal katılımı teşvik eder ve iş piyasasındaki fırsatları genişletir" değerlendirmesinde bulundu.
Eğitimde cinsiyet eşitsizliğine işaret eden Bokova, şunları kaydetti:
"İlköğretimde kızların hiç eğitim almamaları ihtimalinin erkeklere nazaran halen çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. Günümüzde toplumsal dışlanmanın en yaygın sebebi dünyaya bir kız çocuğu olarak gelmektir. İlkokula gitmemiş 32 milyon kız çocuğu var ve yaklaşık bir o kadarı da ortaokul eğitimi alamıyor. Bugün dünyada yaklaşık 781 milyon kişi tek cümle dahi okuyamıyor. Bunların üçte ikisini kadınlar oluşturuyor. Eşitsizliklerin kökleri çok derinlere gidiyor. Ne UNESCO'nun ne de devletlerin bütün bu güçlükleri tek başlarına aşmaları mümkün değil. Devletleri ve uluslararası kurumları sivil toplumun ve özel sektörün yaratıcılığıyla bir araya getirecek yeni 'yumuşak güçlere' ihtiyacımız var. Bu bağlamda, UNESCO ve Koç Üniversitesi'nin ortak çalışmalarını daha da ileri taşıyacak yeni gelişmeler var."
KOÇ-KAM'da özel şirketlerin üst yönetimini hedef alan, bu seviyedeki yöneticileri cinsiyet eşitliğinin önemi hakkında bilgilendirmeyi amaçlayan bir toplumsal cinsiyet eşitliği sertifika programı tasarladıklarını anlatan Bokova, bu yenilikçi girişimin, üst yönetim ekiplerine odaklanarak şirketlerin tamamını bu doğrultuda güçlendirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Bokova, ilk eğitimlerini Koç Topluluğu şirketleriyle yapacak olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu 'yumuşak gücün' en güçlü halidir. Kadınların liderlik vasıflarını gösterebilecekleri yeni alanlar açabiliriz. Özel sektör ve kamu işbirliğinin gücünden faydalanmak, toplumun tamamını ilgilendiren sorunları çözme yolunda kalıcı etkiler yaratmak için daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Bu anlayışla, beni Semahat Arsel Onur Ödülü'ne layık gördüğünüz için tekrar teşekkür ediyorum. Aranıza katılmaktan kıvanç duyuyorum" ifadelerini kullandı.
"Kadını yok sayan toplum kendini yok sayan toplumdur"
Törenin açılışında konuşan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan da, Koç Üniversitesi olarak, "Kadını yok sayan toplum, kendini yok sayan toplumdur" inancıyla hareket ettiklerini söyledi.
İnan, bu inançla, kadınların sosyo-kültürel, ekonomik ve siyasi hayata aktif katılımlarını sağlayan, demokratik haklarının bilincinde olmalarını destekleyen, mesleki gelişimlerine yönelik projeler ve aktiviteler gerçekleştirdiklerini belirterek, "Ayrıca araştırma, inceleme ve yayın çalışmalarını teşvik ederek, bunları yürütmeyi ve yaymayı misyon olarak benimsiyoruz. Tüm bunların gerçekleştirilmesinde, KOÇ-KAM büyük bir görev üstlendi ve gurur duyduğumuz projeleri, bilimsel ve eğitici faaliyetler düzeyinde üstün bir çaba ile yürütmeye devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
KOÇ-KAM Direktörü Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ise bu yıl beşinci faaliyet yılını idrak eden KOÇ-KAM'ın, Türkiye'de toplumsal cinsiyet sorununa odaklanan üstün nitelikli bilimsel araştırmaları seçerek destek sağlayan tek kuruluş olduğunu kaydederek, "Bundan gurur duyuyoruz. Bunun ötesinde KOÇ-KAM, etkili ve yararlı eğitim ve uygulama faaliyetlerini de sürdürmekte. Bu çalışmaların bir kısmı diğer üniversiteler ve çeşitli kuruluşlarla işbirliği içinde gerçekleştiriliyor. Bunların en önemlisi de bugün kutladığımız UNESCO ile olan iş birliğimizdir" yorumunu yaptı. - İstanbul