Sapanca'nın Göl Manzaralı Orman İçi Köyleri Arap Zenginlerinin Oldu
Peş peşe 5 yıldızlı oteller inşa edilen, hafta sonları özellikle İstanbulluların stres atmak için akın ettiği Sapanca'ya, son birkaç yılda Araplar akın ediyor.
Sapanca gölü ve yemyeşil örtüsüyle göl ve dağ turizminde büyük ilgi gören, peş peşe 5 yıldızlı oteller inşa edilen, hafta sonları özellikle İstanbulluların doğayla baş başa stres atmak için akın ettiği Sapanca'ya, son birkaç yılda Araplar akın ediyor. Büyükşehir Yasası'ndan sonra ilçeye bağlı göl manzaralı orman içi köylerde ev ve araziler, Türk ortaklı Arap yatırımcılar tarafından satın alınarak, fiyatları 650-700 bin dolara kadar çıkan lüks villaların inşa edildiği 'Villaköy'lere dönüşüyor.
"ORMAN İÇİ MAHALLELER OLDU"
Uzaktan bakıldığında yemyeşil orman içinde dikkat çeken villa inşaatları için 'Orman talanı' iddiaları gündeme gelmesine rağmen, Sapanca Belediye Başkanı AK Partili Aydın Yılmazer villaların inşa edildiği alanların daha önceden imara açık, eskiden köy statüsündeki orman içi mahalleler olduğunu söyledi.
ARAPLAR EV FİYATLARINI KATLADI
Son yıllarda turizmde atağa geçen Sapanca'da, yaz-kış önemli bölümü Suudi Arabistan ve Katarlı olmak üzere Araplara rastlanıyor. Birçoğu daha önce yapılan villalarda oturan Arapların gelişiyle, bölgedeki ev ve arazi fiyatları da katlandı. Suudi Arabistan ağırlıklı Arap ortaklı Türk firmalar, daha çok tercih edildiği için Sapanca Gölü'ne hakim noktalardan villa istiyor.
"KARTEPE'DE ARSA KALMADI"
Büyükşehir Yasası'ndan önce köy statüsünde olan ve şimdi mahalleye dönüşen Kartepe'de, orman içindeki tüm ev ve arsaların tamamı alınarak, müteahhit firmalar tarafından 'Villaköy'e dönüştürülüyor. Bu yapılar da Sapanca-İzmit yolundan geçilirken gruplar halinde hemen dikkat çekiyor.
650 BİN DOLARA VİLLA
Sapanca'nın daha önce köy olan Dibektaşı Mahallesi'ndeki tüm arsa ve evleri satın alarak burada Suudilerle ortak ' Dibektaş Hills' adı altında lüks villalar inşa eden Efendioğlu İnşaat Şirketi sahibi Şafak Efendioğlu, inşaat yapılan alanın Sapanca'ya bağlı Dibektaş Mahallesi olduğunu belirterek şunları söyledi:
"2001 KİRİZİNDE SATIŞLAR DURMUŞTU"
"Burası, dağın eteklerinin biraz üzeri ve göl manzaralı. Buradaki tapu kayıtları çok eski. İlk zamanlarda yerleşim sahile değil yukarılarda olurmuş. Daha yüksek kesimlerde orman arazisi var. Bu bölge, dağın yarısına kadar tapulu. Bu bölgede 1998-2000 yıllarında bir yapılaşma atağı oldu ve özellikle İstanbul'da oturanlardan çok talip geldi. Fakat 2001 krizinden sonra arsa ve ev satışları durdu.
"ARAPLAR CANSUYU OLDU"
3-4 senedir ise Arapların buraya yönelmesiyle beraber değer artışı oldu. Arsa fiyatları 3-4 misli yükseldi. Daha önceden 1 dönüm arazi 50-60 bin Liraydı. Şu anda 200-250 bin civarında. O da normal fiyatı. 300-350 bin lira bile isteyenler var. Burada Arap girişimciler ve Türk müteahhitler var. Araplar buradan arsa alıyor, Türk taşeronlar bulup inşaat yapıyorlar. Burada 600-650 bin dolara çok lüks, 250-300 bin dolara da orta lüks villalar var. Daha çok Suudi, Katar, Dubaili ve diğer zengin Arap ülkelerinin vatandaşları alıyor. Satışlar bu yıl biraz durdu. Geçtiğimiz yıl iyiydi. Bayramdan sonra çok randevu var ve talep artışı olmasını bekliyoruz."
BELEDİYE BAŞKANI: ORMAN ARAZİSİ TALANI YOK
Sapanca sınırları içinde Kartepe eteklerinde yemyeşil orman içinde yapılan bu inşaatlar beton yığını halinde hemen göze çarparken, orman talanı iddiası ortaya atıldı. Bu iddiayı yalanlayan Sapanca Belediye Başkanı AK Partili Aydın Yılmazer, inşaatların yapıldığı alanın tamamının tapulu ve imara açık alanlar olduğunu söyledi. Başkan Aydın Yılmazer, şunları söyledi:
"ORMAN DEĞİL"
"Bu inşaat alanlarının hepsi şahıs tapusu olan yerler. Cumhuriyet tapusu olan yerlerdir. Bir tarım veya orman alanında kesinlikle ve kesinlikle ne Büyükşehir ne de bizler tarafından inşaata onay verilmemektedir. Dibektaş'ta görülen yoğunluk daha önce belediye teşkilatı olan Kurtköy Belediyesi tarafından zamanında imara açılan yerler. Burada dere ve ırmaklara yakın yerlere veya aşırı yoğunluğa kesinlikle izin vermiyoruz."
Belediye Başkanı Aydın Yılmazer, bu binaların inşaatında eğimin düzeltilmesi için kesinlikle tapulu alan içinde tıraşlama yapıldığını, bu nedenle 'orman talanı' izlenimi oluştuğunu da belirtirken, şöyle devam etti:
"YANLIŞ ANLAŞILIYOR"
"Buradaki araziler çok eğimli. Müteahhit 100 dönüm araziyi alıyor. Kuracağı villaları 100 dönüme yaysa hiçbir sıkıntı yok. Fakat yapıyı her yere dağıtırsa istinat duvarı maliyeti artacak. Kümelenen yere tek istinat duvarı yapılıyor. O bölgede imar yüzde 20. Mesela 50 dönüm arazi alıyor. 10 villayı küme yapınca bir beton yığını şeklinde gözüküyor. Eğimi düzeltmeleri için de tıraşlama yapılması gerekiyor. O zaman da orman gidiyor algısı oluşuyor."