Mersin'de Sanayi Teknoloji Arama Konferansı gerçekleştiriliyor
Mersin Ekonomi Zirvesi (MEZ) kapsamında "Sanayi Teknoloji Arama Konferansı" iş dünyası ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştiriliyor. Etkinlikte Mersin Vali Yardımcısı İrfan Demiröz de bir konuşma yaptı. Konuşmasında üretimin önemine vurgu yapan Demiröz, "Arı soktu diye bal yememek olmaz. Üretmezsek tükeniriz" dedi.
Mersin Ekonomi Zirvesi (MEZ) kapsamında "Sanayi Teknoloji Arama Konferansı" Prof. Dr. Mustafa Taşkın moderatörlüğünde, kamu, üniversite, yerel yönetimler, iş dünyası ve sektör temsilcilerinin katılımıyla Mersin Üniversitesi Girişim Limanında gerçekleştiriliyor.
Ticaret Bakanlığı himayelerinde, Mersin Valiliği koordinasyonunda, Mersin Ekonomi Platformu ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası organizasyonunda, Mersin Ticaret Borsası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Akdeniz İhracatçı Birlikleri ve Çukurova Kalkınma Ajansı iş birliğinde düzenlenecek olan Mersin Ekonomi Zirvesi, Mersin'in dört temel ekonomik odak noktası olan "tarım, sanayi, lojistik ve turizm" sektörlerindeki temel sorun, çözüm ve beklentilerin kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden oluşan tüm ilgili sektör paydaşları ile masaya yatırılacağı sektörel arama konferanslarını kapsıyor.
Mersin Ekonomi Zirvesi çatısı altında yapılacak olan bu ortak akıl buluşmalarıyla ortaya çıkacak olan dört ayrı sektör raporuyla, Mersin ekonomisi "acil eylem planının" oluşturulması, Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere, tüm ilgili Bakanlıklarla işbirliği içinde bir aksiyon planının hazırlanması ve bütün bu süreçlerin yakından takibi hedefleniyor.
VALİ YARDIMCISI DEMİRÖZ DE KATILDI
Mersin Ekonomi Zirvesi (MEZ) kapsamında ilki düzenlenen "Sanayi Teknoloji Arama Konferansı" program akışında Girişim Limanının tanıtımı yapılarak program akışı başladı. Mersin Ekonomi Platformu Başkanı Servet Özkaya, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hakan Sefa Çakır ve Mersin Vali Yardımcısı İrfan Demiröz konuşmalarını gerçekleştirdi.
DEMİRÖZ'DEN ANLAMLI FIKRA
Vali Demiröz programda konuşmasına "Bir turizm destinasyonu; kamu yönetimi, sivil toplum kuruluşları, özel sektör, yerel toplum, turist ve çevre olmak üzere altı bileşenden oluşuyor. Sürdürülebilir bir turizm destinasyonundan bahsedebilmek için bu bileşenlerin birbirine karşı baskı kurma bakımından herhangi bir üstünlüğü olmadığının kabul edilmesi vazgeçilmez bir koşuldur. Diğer taraftan, her bir turizm destinasyonunun kendine özgü bazı niteliklere sahip olduğunu dikkate alarak hareket etmek rasyonel bir yaklaşım olacaktır." diyerek başladı.
Yıllar önce duyduğu bir fıkrayı dinleyenlerle paylaşan Demiröz, "Mevsim yaz, aylardan temmuz. Fransız Riviera'sında küçük bir sahil kasabası. Yaz sezonu, ama yağmur yağıyor ve her yer bomboş. Kasabada herkesin birbirine borcu var ve krediyle yaşıyorlar. Şans eseri otele zengin bir Rus turist geliyor ve resepsiyona 100 dolar bırakıyor. Ama odayı beğenmezsem paramı alıp giderim diyor ve odaya bakmaya çıkıyor. Otel sahibi parayı alır almaz kasaba olan borcunu ödüyor. Kasap, 100 doları hemen alarak toptancıya borcunu vermeye gidiyor. Toptancı da büyük bir sevinçle parayı alıp, nakliyeciye borcunu ödüyor. Nakliyeci de dönüp dolaşıp otele olan borcunu ödüyor. Ve o anda Rus müşteri odadan geri dönüyor, odayı beğenmediğini söyleyip 100 dolarını geri istiyor. Parasını geri alan Rus müşteri, kasabayı terk ediyor. Rus müşterinin bu ziyaretinden somut olarak hiç para kazanan olmuyor. Ancak tüm kasaba borçlarından kurtuluyor. Ek olarak da ekonomi büyüyor. 100 dolar 500 dolarlık işlem hacmi yaratıyor. 100 dolar kimsenin cebinde fazla süre kalmıyor ama aslında esas olan otelciye oluyor ve odası boş kalıyor." diye konuştu.
Düşünülmesi ve sorulması gereken bazı soruların olduğunun altını çizen Demiröz, "Misafir odayı neden beğenmedi? Sorduk mu? Kaybettiğimiz misafirleri neden kaybediyoruz araştırıyor muyuz? Oteldeki odalardan hiçbirini mi beğenmedi? Odayı kim gezdirdi, bellboy mu? Öylece çekip gitmeden önce misafire alternatif odalarımızı sunduk mu? Otelimizin diğer avantajlarından (konum, ulaşım, varsa spa, F&B kalitemiz) ve sunulan ek hizmetlerden (internet, concierge ve misafir ilişkileri) bahsettik mi? Pazarlamada, üründe yada personelde neyin eksik olduğunu araştırıyor muyuz? Tüm bu soruların ve misafir memnuniyetinin de pazarlamanın konusu olduğunu biliyor muyuz?" ifadelerini kullandı.
"ÇALIŞANLARINIZI NEYİN MOTİVE ETTİĞİNİ BİLİN"
İyi liderlerin çalışanlarla, çalışanların da müşterilerle ilgilendiğine dikkat çeken Demiröz şöyle devam etti: "Çalışanlarınızı neyin motive ettiğini ve strese soktuğunu bilin ve aksiyonlarınızı buna göre alın. Çalışan memnuniyeti, bir otelin pazardaki itibarını doğrudan etkiler ve en iyi yetenekleri size çeker. Onların bireysel sorunlarını, fikir ve önerilerini dinlemek için zaman ayırın. Hiçbir işiniz bundan daha önemli ve öncelikli değil. Dinlenmek duyulmak önemsenmek çalışan sadakatinde en önemli motivasyon kaynağıdır. Başarıyı takdir edin. Takdir edilmek ve saygı görmek hepimizin ihtiyacı ve motivasyon kaynağıdır."
"LOJİSTİKTE ENTEGRASYONU SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ"
Türkiye'de firmaların büyük bölümünün kara taşımacılığı yaptığını belirten Demiröz "Yalnızca kara taşıması yapan firmaya nakliyeci denebileceğini, lojistik kavramı kullanılmasının doğru olmayacaktır. Artık farklı nakliye yöntemlerini kullanan firmaların işbirliğine gitmesi -Dünyada olduğu gibi biz de entegrasyonu sağlamak zorundayız. Bu sayede lojistik maliyetleri düşürüp hızı artıracak çözümler üretilebilmelidir." dedi.
Multimodel, intermodel ve kombine taşımacılığın bir arada kullanıldığı karma taşımacılık yönteminin benimsenmeye başlaması gerektiğini ifade eden Demiröz, "Taşıma yapılırken emisyon gazı salınımı, maliyetler, süre bazlı yol seçeneklerinin göz önünde bulundurulması gerekiyor." diye konuştu.
"SEKTÖRDE GELECEK E-TİCARETTE"
Lojistiğin bir diğer kolunun depolama olduğunu ve depolama olmadan lojistiğin olmayacağını söyleyen Demiröz, şöyle devam etti:
"Aktarma merkezi mi kurulmalı, toplama merkezi ya da dağıtım merkezi mi, bunların iyi tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca sektörde gelecek e-ticarette. Bundan kaçamazsınız. Şimdiden kendinizi buna hazırlayınız. Tedarik zinciri çok önemlidir. Üretimden ürün nihai tüketiciye ulaşana kadarki tüm lojistik aşamaların tek elden kontrolünün sağlanması gerekiyor. Artık şirketlerin tedarik zincirleri rekabet ediyor. Zincirin tümünü görmezsek toplam maliyeti göremeyiz. Dünya bu şekilde çalışıyor. Tüm zinciri kurabilmeliyiz"
Türkiye'de lojistik sektörünün sıkıntılarından bahseden Demiröz, konuşmasının sonunda şunları söyledi: "Lojistikte en kötü olduğumuz yönümüz, rekabetçi maliyet sistemi oluşturamamış olmamız. Maliyeti hizmet alan belirlemiyor, hizmet veren belirliyor. Rekabetçi bir düzen oluşturup buna hazır olmalıyız.
"ÜRETMEZSEK TÜKENİRİZ"
Konuşmasında üretimin önemine de vurgu yapan Demiröz "Arı soktu diye bal yememek olmaz. Üretmezsek tükeniriz" dedi. Demiröz konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
"İnsanlar petrol için birbirini yiyor, ülkeler birbiriyle savaşıyor. Oysa bir litre benzinin fiyatı 40 lirayken bugün bir litre zeytinyağının litresi 450-500 lirayı buluyor. İspanya zeytinyağı ihraç ederek yılda ne kadar kazanıyormuş biliyor musunuz? Tam 24 milyar lira kazanıyor. Peki bizim ülkemiz de zeytinyağı ihraç ederek bu kadar para kazanabilir mi? Ne kazanabilmesi mevcut elimizdeki zeytinliklerden zeytinyağı üretimini yapıp ihracata yönelsek İspanya'nın tam dört katı ihracat potansiyeli olan bir cennet vatandayız. İki yüz milyar dolarlık bir ihracat kapasitemiz var iken koskoca ülke olarak 400 milyon dolarlık bir ihracatımız var. Aslında bir düşündüm de gerçekten sadece bu konuya devlet ve millet olarak yönelmiş olunsa ülkemiz birkaç yıla kalmaz petrol ihraç eden ülkeler gibi zeytinyağından gelir elde ederek kişi başı millî gelirini Avrupa Birliği ülkelerinin de üzerine çıkarabilir. Kaldı ki zeytin ağacı dikecek o kadar da boş arazilerimiz mevcut. Bu duruma göre petrolden daha değerli ve kıymetli bir stratejik ürünümüz var."
Mersin Ekonomi Zirvesi MEZ Genel Koordinatörü Kemal Kaçmaz Mersin Ekonomi Zirvesi yol haritası, Mersin Teknopark Genel Müdürü Nihan Baran, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü'nden Deniz Kaçmaz OSB'lerin güncel durumu hakkında bilgilendirme sunumları gerçekleştirdi.
Sanayi Teknoloji Arama Konferansı Moderatörü Prof. Dr. Mustafa Taşkın'ın çalıştay formatına dair bilgilendirmeleri ve Çukurova Kalkınma Ajansı Mersin Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Mesut Özcan'ın "Sanayi ve Teknoloji" alanında bugüne kadar yapılan çalışmalar neticesinde ortaya konulan sorunları derlediği sunumu ile birinci bölüm tamamlanarak ara verildi.
İkinci bölümde sanayi ve teknoloji sektörü ile ilgili sırasıyla Güncel Sorunların Tartışılması ve eklenmesi, Sorunların Önceliklendirilmesi, Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi ve Vizyon Projelerin Tartışılması, genel değerlendirme ve kapanış programı ile verimli bir faaliyet gerçekleştirildi.