Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Saman Sorununu Çözecek Proje

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çok amaçlı arpa yetiştirmeye yönelik gerçekleştirilen projeyle Türkiye'nin saman ihtiyacı karşılanabilecek.

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. M. İlhan Çağırgan, çok amaçlı arpa yetiştirmeye yönelik gerçekleştirdiği projeyle Türkiye'nin saman ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi.

Hayvancılığın temel problemlerinden birinin özellikle Akdeniz bölgelerinde kaba ot üretimi olduğunu söyleyen Prof.Dr. Çağırgan, bu bölgelerde kuraklık nedeniyle çok değişik kaba ot kaynakları olmadığını belirtti. Bu nedenle, buğday ve arpa samanının, yem ihtiyacının karşılanmasında gündeme geldiğini belirten Prof.Dr. Çağırgan, Akdeniz Üniversitesi'nin Antalya Mutasyon Projesi'nin alt projelerinden birinin kurak bölgeler için 'dane ve saman verimi' ile 'yüksek arpa geliştirmek' olduğunu bildirdi.

KISA ARPA BOYUNDAN KAÇINDIK

Prof.Dr. Çağırgan, çok amaçlı arpa yetiştirme projesini 25 yıldır Batı Akdeniz Bölgesi'nin yayla kesiminde, Burdur'un Kızılkaya, Ürkütlü beldelerinde yürüttüklerini kaydetti.

Türkiye'deki saman ihtiyacı gerçeğinden yola çıkarak arpaların boylarını kuvvetli genlerle kısaltmaktan kaçındıklarını belirten Prof.Dr. Çağırgan, şöyle konuştu: "Saman gerçeğini bildiğimiz için, arpaların boylarını kuvvetli genlerle kısaltmaktan hep kaçındık. Dolayısı ile bu şekilde elde ettiğimiz arpalar, yatma ile ilgili problemlerle karşılaştığı zaman

bu sefer onları daha ince esnek saplar yolu ile başağını gerektiğinde küçülterek, ama kardeşlenmeyi en üst düzeyde tutarak popülasyonlar geliştirdik. Bu şekilde geliştirdiğimiz popülasyonlar bugün üretim izni alınmış, tescil aşamasında olan çeşit adaylarına dönüşmüş bulunmaktadır."

GEÇEN YIL YÜKSEK MİKTARDA SAMAN VE DANE ELDE EDİLDİ

Son zamanlarda yaptıkları yeni yaklaşımla, arpaların yayla kesiminde başarılı olduğunu gördüklerini kaydeden Prof. Dr. Çağırgan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçen yıl Akdeniz Üniversitesi kampusundaki Antalya Mutasyon Projesi arazisinde bu kez yeni geliştirdiğimiz arpa çeşidini yetiştirdik. Bu arpanın bu bölgede çok yüksek saman ve dane verdiğini gözledik. Dolayısı ile buralarda arpayı gören ve daha önce yetiştirilen yörelerden alan bölge çiftçisinin büyük bir talebiyle karşılaştık."

Çiftçiden çiftçiye paylaşım konusunu desteklediklerini ifade eden Prof.Dr. Çağırgan, sözlerine şöyle devam etti: "Dar gelirli çiftçinin tohumluğa büyük para vermemesini, şu aşamada kendilerinin de faydalanıp faydalanamayacaklarını görmeleri ve araştırmalara katılması konusunda teşvik ediyoruz. Geçen yıl 7 buçuk ton arpa, çiftçiden çiftçiye olmak kaydı ile sadece Antalya bölgesi ova şartlarında el değiştirmiş oldu. Bu yıl da burada ova şartlarında arpayı eken çiftçilerin bu arpanın hem yeşil ot olarak hem de dane ürün olarak yetiştirip geliştirileceği konusunda testlerimizi gerçekleştiriyoruz. İlk gözlemlerimiz Ocak ayında biçmeye uygun hale gelmiş arpalar sonuçlandı. Bunları çiftçinin biçtiğini, bir iki gün soldurduktan sonra keçilerine yedirdiklerini gördük."

ARPA DANESİNE BONUS SAMAN

Proje kapsamında uygulamaya koydukları çok amaçlı arpanın yatmaya kesinlikle toleranslı olduğunu söyleyen Prof.Dr. Çağırgan yeni sistemle arpa ekimini bir ay öne alarak gerçekleştirdiklerini kaydetti. 15 Kasım yerine 15 Ekim'de ekilirse arpanın erkenden büyümeye başlayacağını anlatan Çağırgan, şöyle konuştu: "Bundan sonra Ocak ayında erkenden biçmeye başlamak daha avantajlı olur. Ondan sonra dane üretimi için sonraki rejenerasyon dönemi için fazla bir zaman kalır. Bu proje ile daha çok ürün elde edilebilir. Normalde uygulanmayan sistemi Antalya şartlarında uygulamaya başlayabilirsiniz ve

kış döneminde yeşil ot olarak kaba yem ihtiyacını karşılarsınız. Böylelikle Türkiye mevcut imkanlarını daha iyi değerlendirerek saman ithal etmek zorunda kalan ülke olmaz."

Ocak ayında biçilen arpalarda yeni saplar gelişeceğini anlatan Prof. Dr. Çağırgan, "Bahar döneminde, Mayıs'ın son haftası Haziran'ın başında çiftçi danesini hasat edecek. Artı bir de bonus olarak saman yanına kar kalacak" dedi. Normalde ova şartlarında Antalya'da fazla sıcaklık nedeni ile eskiden arpa yetiştirilmediğine değinen Çağırgan, sıcak nedeni ile arpa boğumları hızlı büyüdüğü zaman çok kötü bir şekilde yatma meydana geldiğini belirtti.

YABANCI OTLARI BOĞAN ARPA

Geliştirdikleri proje kapsamında çok amaçlı arpaların büyümesini izlerken arpaların yüksek büyüme hızı nedeni ile yabancı otların çıkmasına fırsat vermediğini gördüklerini kaydeden Prof. Dr. Çağırgan, şunları söyledi: "Arpaların hızlı büyümesi, rejenerasyon yeteneğinin yüksek olması nedeni ile de çiftçi şartlarında arpa tarlasından yabancı ot ilacı atılmadı. Kampusteki arazimizde de ot yok. Ot ilacı kullanmadık çünkü bu arpa çok hızlı büyüdüğü için otu boğuyor. Bu çok önemli bir özellik."

Saman ithal etmenin gerçekten çözüm olmadığını söyleyen Prof.Dr. Çağırgan, "Şunu da unutmamak lazım ki, Avrupa ülkelerinden ya da diğer ülkelerden ithal edilen saman, hayvanların altlarına sermek için toplanıyor genellikle. Dolayısı ile altlık olarak sereceğiniz bir samanın yemlik olarak kullanılamayacağı düşünüldüğünde hangi şartlarda Türkiye'ye geldiğini düşünmemiz ve bu konuyu şüpheyle karşılamamız gerekir" dedi.

İTHAL SAMANDAKİ AFLOTOKSİNE DİKKAT

İthal edilen samanlardaki aflotoksin problemine karşı üreticilerin uyarılması gerektiğini kaydeden Prof.Dr. Çağırgan şöyle konuştu:

"Bu konuda gerekli önlemlerin alınması gerektiği kanısındayım. Aksi halde bilindiği gibi aflotoksin hayvanların karaciğerinde birikebilir, süte geçirebilir, arzu edilmeyen komplikasyonlara yol açabilir. Bu bakımdan Türkiye'nin kendi sapını, samanını üretebilir durumda olması son derece önemlidir."

Çok amaçlı arpa ekimi projesini kendi tarlalarında uyguladıklarını söyleyen zabıta memuru ve Duacı köyü sakini Ali Dursun ise, bu arpanın hızlı ve yüksek boy atması nedeniyle yabancı otları açıkça boğduğunu ve böylelikle yabancı ot ilaçlaması yapmadığını bildirdi. Kendisine sunulan bu yeni üretim sisteminden memnun kaldığını ifade eden Ali Dursun, kış günü ithal samana muhtaç olmadığını belirtti. - ANTALYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi
title