Sağlık Sigortasına Rekabet Geldi Prim Yarıya Düştü

Sigorta şirketleri, kriz yüzünden pazar kaybetmemek için özel sağlık sigortasında primleri düşürünce, sigortalı sayısı bir yılda yüzde 12.4 arttı. Ancak düşük fiyat politikası, sektörü sağlık sigortasında 87 milyon TL zarara uğrattı.

EKONOMİK kriz yüzünden pazar payı kaybetmek istemeyen sigorta şirketleri, sağlık sigortasında primleri düşürünce, bir taraftan sigortalı sayısı arttı diğer taraftan ise şirketler zarar etmeye başladı. Geçen yıl özel sağlık sigortası yaptıranların sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 12.4 artış göstererek, 1 milyon 470 bin kişiye çıktı. Böylece 2009 yılında sigortalı sayısının nüfusa oranı yüzde 1’den de yüzde 2’ye yükseldi. Ancak geçen yıl düşük primle sigorta satışının maliyeti de şirketlere ağır oldu. Hasar artınca, şirketler özel sağlık sigortasında 87 milyon TL zarara uğradı.

1.4 milyar TL prim

2009 yılında sağlık sigortasında 1.4 milyar TL prim topladıklarını, ancak oluşan hasarın bunun üzerinde gerçekleştiğini belirterek, sağlık sigortasından zarar edilmeye başlandığını vurgulayan sektör temsilcileri, prim üretiminin geçen yıl yüzde 7 artmasına karşın, sağlık giderindeki artışın ise yüzde 21 olduğuna dikkat çekiyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, 2009 sonunda sektörün sağlık sigortasında 87 milyon TL zarar ettiğini belirterek, “Bunun en önemli nedeni ise şirketlerin, grup sağlık sigortası poliçelerinde aşırı bir fiyat rekabetine girmiş olmaları ve bazı özel sağlık kuruluşlarının fiyatlarının yüksek olması” dedi.

Mustafa Su, özel sağlık sigortasında şirketler arasında yaşanan rekabet nedeniyle primlerin olması gerekenin altında sigortalılara sunulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Bu durum kısa dönemde tüketici açısından cazip görünüyor. Çünkü, müşteri, istediği hizmeti, yaşanan rekabet sonucunda daha uygun primlerle alabiliyor. Ancak bu durum, zamanla sigorta şirketlerinin ödenen tazminat ve alınan prim oranını artıracağından, uzun dönemde sigorta şirketleri zarar edecektir. Sigortalılar açısından da, zararda olan sigorta şirketlerinin hizmet kalitesi ve sunacakları güvencelerde bazı sıkıntılar yaşanması riski oluşmaktadır.”

İndirim isteniyor

Yapı Kredi Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Banu Darcan, ekonomik krizin etkisiyle gerek bireylerin, gerekse kurumların sağlık sigortası için ayırdıkları bütçeler daralınca, primlerde ciddi indirimler istendiğini söyledi. Darcan, “Kriz nedeniyle, sağlık poliçesini yenileyememe çekincesi yaşayan kurumsal ve bireysel sigortalılar, erteledikleri ya da önemli görmedikleri tedavilerini bu dönemde yaptırdılar.  Özel sağlık kurumlarındaki fiyatlar artmaya devam etti” dedi.

3 kişilik ailenin primi 4 bin TL’yi buluyor

Sadece yatarak tedavi giderlerini kapsayan ürünlerde yıllık prim; çocuklar için 400-500 TL, 30-40 yaş arasındaki kişiler için 600-800 TL, 45-60 yaş arası kişiler için de 850-1.500 TL arasında değişiyor.

Sadece yatışlı tedavi teminatının anlaşmalı sağlık kuruluşlarında, yüzde 100 ve limitsiz olarak karşılandığı ürünlerde 35 yaşında erkek, 30 yaşında kadın ve 5 yaşında bir kız çocuktan oluşan bir ailenin peşin senelik primi 1.582 TL’yi buluyor.

Ayakta tedavi giderlerinin limitsiz,  yüzde 80 olduğu ürünlerde ise üç kişilik bir ailenin senelik primi

4 bin TL’ye kadar çıkıyor.

DASK Elazığ’da hasar ödemesine başladı

DOĞAL Afet Sigortaları Kurumu (DASK) İdarecisi Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, Elazığ depremi sonrası hasar ödemelerine başlandığını açıkladı. Okan Utkueri, deprem sonrasında sigortalı konutlardan 220’nin üzerinde hasar ihbarı aldıklarını belirterek, hasar tespit çalışmalarının hızla tamamlandığını ve ödemelerin yapıldığını kaydetti. Utkueri, oluşan hasarın çok büyük bir bölümünün kısmı hasar olduğunu da vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamuoyunda yanlış bir kanı hakim.  Deprem olacak, binam yıkılacak. Bizim Kurum olarak, geçmiş depremlerde 10 bine yakın konut sahibine ödediğimiz tazminatlar var. Bunların yüzde 98’i kısmi hasar. Elazığ depreminde de benzer durum yaşandı. Binalarda çatlaklar, onarılması gereken zararlar oluşuyor. Bunları  ödüyoruz.”

Okan Utkueri, Elazığ depremi sonrası DASK’ın kerpiç konutları sigortalamadığı yönündeki eleştirilere de cevap vererek, “Kerpiç evler, deprem sigortası kapsamında değil demek yanlış. Bizim yapı tarzı ile ilgili bir kısıtlamamız, kapsam dışında tuttuğumuz konut yok. Sorun, köylerdeki konutların kapsam dışında olması. Yoksa, kerpiç evlerle ilgili bir sıkıntımız yok” dedi.