Rekabet Kurumu Başkanı Kaldırımcı Açıklaması
"Samimi, dürüst, Hak'ka, hakkaniyete değer veren, alın terine değer veren bir rekabetçi anlayış kurumsallaşırsa ekonomimiz daha çok gelişecektir, devletimiz daha verimli olacaktır" dedi.
Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı,
"Samimi, dürüst, Hak'ka, hakkaniyete değer veren, alın terine değer veren bir rekabetçi anlayış kurumsallaşırsa ekonomimiz daha çok gelişecektir, devletimiz daha verimli olacaktır" dedi.
Kaldırımcı, Uluslararası Yöneticiler Derneği'nde (YÖNETDER), "Yönetici vizyonu açısından rekabet hukuku ve Türkiye uygulaması" başlıklı bir konuşma yaptı.
Rekabet hukukunun ABD'de 1890, Avrupa'da ise 1960'lı yıllarda uygulanmaya başladığını anlatan Kaldırımcı, Türkiye'de ise modern anlamda rekabet hukukunun 1994 yılında oluşturulduğunu söyledi. Rekabeti düzenleyen kanunun çıkmasında Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin etkili olduğunu ifade eden Kaldırımcı,
"Avrupalılar istemeseydi bu kanun biraz zor çıkardı" değerlendirmesinde bulundu.
Rekabet hukukunun kurumsallaşmasının pragmatizmle ilgili olduğunu belirten Kaldırımcı, "Bu serbest piyasa dediğimiz düzen kendi haline bırakılırsa tabiri caizse yoldan çıkıyor" diye konuştu.
-"Başbakan idam ediyorduk o zaman, ne rekabeti.."-
Büyük kamu denetiminin olduğu ülkelerde hantal yapıların ortaya çıktığını, bu ülkelerde verimlilik ve maliyet hesabı kaygısının bulunmadığını ifade eden Kaldırımcı, şöyle konuştu:
"30 yıl önce Türkiye'de enflasyonun yüzde 7, yüzde 8'lere düşeceği kimsenin aklından geçmezdi. Mesela Türkiye'de iktisatçıların hiç bir tanesi 1990 yılında
'birgün Türkiye'de enflasyon yüzde 5'e, yüzde 6'ya düşecek, şöyle olacak' demedi, diyemedi. Çünkü hiç kimsenin vizyonunda bu yoktu. Türkiye maliyetlerin yüksek olduğu, verimliliğin hiç konuşulmadığı, böyle olunca ihracatın da yeterince yapılamadığı bir ülkeydi. Adı sosyalist değildi ama sosyalistvari bir görüntümüz vardı. Ankara da o yüzden 1990'lı yıllarda biraz sosyalist ülkenin başkentlerine benzetilirdi. Çünkü herşey burada, bütün vatandaşlar, belediyeler işlerini halletmek için buraya gelirdi. Rekabetçi paradigma 1990'yı yıllardan itibaren gelişmeye başladı. 1970'li yıllarda bu yoktu. 1960'larda zaten yoktu biz başbakan idam ediyorduk o zaman, ne rekabeti..."
-"Rekabetçi anlayış ahlaki açıdan da önemli"-
Rekabetçi anlayış ve rekabetçi hassasiyetin artmasının, verimlilik, kar, maliyet gibi unsurların yanı sıra ahlaki açıdan da çok ciddi bir gelişmeleri içinde barındırdığını anlatan Kaldırımcı, "Eğer rekabetçi samimi, dürüst, Hak'ka, hakkaniyete değer veren, alın terine değer veren bir rekabetçi anlayış kurumsallaşırsa ekonomimiz daha çok gelişecektir, devletimiz daha verimli olacaktır" şeklinde konuştu.
Kaldırımcı, bu bakımdan rekabetçi anlayışın geliştiği ölçüde demokrasinin ve hukuk devletinin gelişeceğini söyledi.
Kurum olarak Türkiye'de 15 yıldır daha rekabetçi piyasaların oluşması, rekabete aykırı yapılanmaların önlenmesi ve rekabeti ihlal edenlerin cezalandırılması için çaba sarfettiklerini kaydeden Kaldırımcı, bu konuda vatandaşların ve kurumların şikayetlerini önemsediklerini söyledi.
Rekabet Kurumu'nda son 15 yılda binlerce karar alındığını, 170 civarında soruşturma açıldığını anlatan Kaldırımcı, rekabetçi hassasiyetin oluşması noktasında nispeten başarılı olduklarını belirtti.
-Siyasal alandaki rekabet-
Her alanda rekabetten bahsedilebileceğini vurgulayan Kaldırımcı, şöyle devam etti:
"Siyasal alandaki rekabete baktığımızda 2002 yılındaki seçimlerde tarihi kimlikler, kişilikler yerle bir oldu. Demokrasi ve şeffaflık olunca rekabet var. Kapalılık varsa, 'girilmez, çıkılmaz, konuşulmaz, yasak, yetki bizimdir' varsa orada başka bir şey var. Orada fazilet yok, verimlilik yok, orada hayır yok, aslında kapatılan bir şeyler var. O yüzden pİyasaların şeffaflaşması, rekabetçi bir yapıya kavuşması vatandaşın ve milletin lehinedir."
Kaldırımcı, 320 kişinin çalıştığı Rekabet Kurumu'nun özerk bir yapısının bulunduğunu belirterek, "Siyasal iktidarla ilgili yakıştırmalar ve efsaneler var. Yani bakanlar, hükümet, 'şu kararı böyle alın bu kararı böyle alın' diye... Utanacağımız, sıkılacağımız hiç bir karar aldığımızı hatırlamıyorum. Bu manada bağımsız olduğumuzu söyleyebiliriz" diye konuştu.
- ANKARA