Plasfed'e Göre Sektörün Makine Yatırımları Yıl Sonunda 800 Milyon Dolara Ulaşacak

Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED), sektörün makine yatırımlarının yıl sonunda 800 milyon dolara ulaşmasını bekliyor.

PLASFED açıklamasına göre federasyon, plastik işleme makineleri ile aksam ve parçalarına yönelik 2014 yılı altı aylık gelişmeler ve yıl sonu tahminlerini içeren raporunu yayınladı.

Yılın ilk altı ayında yerli plastik işleme makineleri üretiminin 180 milyon dolara ulaştığı, yıl sonu tahmininin ise 361 milyon dolar olduğu belirtilen raporda, sektörün çoğunluğunu KOBİ olan imalatçıların oluşturması ve bu nedenle yeterince Ar-Ge yatırımı yapılamaması yüzünden Türkiye'deki imalatçıların uzun süredir Avrupalı üreticiler ile ucuz Uzakdoğu menşeli makinelerin ithalat baskısı altında olduğu dile getirildi.

Plastik mamul imalatçılarının yatırım ve büyüme hızının yüksek olduğu ve yıllık 800 milyon dolar ortalama yatırım yaptığı belirtilen raporda, buna rağmen yerli makine üretiminin bu büyümeden pay alamadığı ifade edildi.

Raporda, Türkiye plastik sektörü makine teçhizat yatırımlarının yüzde 72'sinin ithal makinelerle yapıldığı, bu yılın sonunda da yatırımların yüzde 9 oranında artarak 800 milyon dolara ulaşacağı tahmini yapıldı.

Raporda, sektörün 2011'de 885 milyon dolarla en fazla yatırım miktarına ulaştığı da hatırlatıldı. Makine teçhizat yatırımının 2014 ilk altı ayında 400 milyon dolar olduğu belirtilen raporda, bunun yüzde 26'sının enjeksiyon, yüzde 20'sinin ekstrüzyon, yüzde 35'inin presler ve diğer makineler, yüzde 13'ünün ise aksam ve parçalardan oluştuğu belirtildi.

İthalat artışının da sürdüğü, yılın ilk 6 ayında plastik işleme makinaları ithalatının 289 milyon dolar düzeyinde gerçekleştiği aktarılan raporda, yıl sonu tahmininin ise yüzde 10 artışla 579 milyon dolar olacağı tahmini yapıldı.

"Türkiye'nin en fazla makine sattığı ilk 10 ülke, dünya makine ithalinin de yüzde 15'ini yapıyor"

Açıklamada görüşlerine yer verilen PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçalarının sektörlerine stratejik olarak bir devlet politikası geliştirilmesi gerektiğini, sektörün uzun süredir yıllık 800 milyon dolarlık yatırımıyla bu yaklaşımı sonuca dönüştürecek pazar büyüklüğünde olduğunu ispatladığını bildirdi.

Sektörde ikinci el makine ithalatının bir vakıa olduğunun belirten Aksoy, ucuz Uzakdoğu menşeli makineler ile ileri teknolojili Avrupa menşeli makinelerin sektörü zorladığını kaydetti.

Türkiye plastik sektörünün yatırıma ve istihdam oluşturmaya devam ettiğini anlatan Aksoy, "Makine sektörümüz, plastik mamul imalat sektörümüz kadar hızlı büyüyemedi, çünkü makine imalatçılarımız ithalat baskısı altında" ifadelerini kullandı.

Buna rağmen, yatırımların devam etmesinin iyimserliklerini korumasını sağladığını belirten Aksoy'un açıklamada şu görüşlerine de yer verildi:

"Makine sektörümüze destek verilse, plastik sektörümüzün başarılarına bir de plastik işleme makinecilerimizin başarılarını rahatlıkla ekleyebiliriz. Geçmişte büyük başarılara imza atan makine imalatçılarımıza stratejik bir sektör önceliği verirsek tekrar başarı gelecektir.

2003-2013 arasındaki dönemde 6,4 milyar dolarlık makine teçhizat yatırımı yapıldı. Türkiye'nin en fazla makine sattığı ilk 10 ülke, dünya makine ithalinin de yüzde 15'ini yapıyor. Daha fazla makine ithalatı yapan diğer ülke gruplarına odaklanılması gerek. Türkiye'nin yetişmiş insan gücü ve üretim yetenekleri vurgulanarak, global üreticilerin Türkiye'de makine üretmesini sağlamak üzere özel teşvikler verilmesi lazım. Makinelerin yanı sıra bunların aksam ve parçaları sektörünün geliştirilmesi de akılcı bir yol olacak. KOBİ'lerden oluşan imalatçı profili nedeniyle bunun gerçekleştirilmesi mümkün. Yüksek kalitede makine aksam ve parçalarını üretiyoruz ve daha da fazla üretebiliriz. Türkiye'nin bu anlamda bir üretim merkezi olması halinde kısa vadede bir çıkış yakalamış olacağız." - İstanbul