Petrol Fiyatlarının Yükselişi, İran'a Yaptırımların Devreye Girmesiyle Sekteye Uğrar Mı?
Son iki yıldır yükselişte olan petrol fiyatları, İran'a yaptırımların devreye girmesiyle arzda oluşabilecek istikrarsızlık ve talepte doğabilecek darlık yüzünden büyük bir testten geçecek.
ABD'nin İran'a yaptırımlarının Pazar gece yarısı devreye girmesiyle petrol fiyatlarındaki yükselişin sekteye uğrayabileceği belirtiliyor.
Son iki yıldır yükselişte olan petrol fiyatları, İran'a yaptırımların devreye girmesiyle arzda oluşabilecek istikrarsızlık ve talepte doğabilecek darlık yüzünden büyük bir testten geçecek.
İran'a uygulanacak yaptırımların arzda kesinti yaratacağı beklentisiyle son aylarda petrol fiyatlarında yükseliş yaşanmıştı.
Ancak diğer petrol üreticilerinin üretim kapasitelerini artıracağını duyurması, bu yöndeki beklentiyi azalttı.
Diğer yandan dünya ekonomisinin büyümesinde daralma beklenmesi, petrole duyulan talebin azalmasına yol açabilir.
Bu yüzden her senaryoda petrol fiyatlarında önümüzdeki dönemde gelgitlerin yaşanması bekleniyor.
Londra merkezli bir araştırma enstitüsü olan Energy Aspects'ten analist Riccardo Fabiani, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki haftalarda herkesin gözü İran'ın gerçekleştirdiği petrol ihracatı rakamlarında olacak. Amerikan yaptırımları bir şekilde katakulliye getirilecek mi ya da üretim nasıl bir hızda azalacak..." açıklamasında bulunuyor.
Enerji alıcılarında talep düşebilir
Petrol fiyatları 2,5 yıldır yükseliş seyrindeydi.
Ekim ayı içinde ham petrolün varil fiyatı 86 dolara kadar çıktı. ABD tipi ham petrolün (WTI) varil fiyatı ise 75 dolara kadar yükseldi.
Petrol fiyatlarındaki bu yükseliş, üç yıl sonra ilk defa 100 dolar seviyelerinin görülebileceği yorumlarının yapılmasına yol açıyordu.
Ancak Pazartesi itibariyle ABD'nin İran'dan petrol satın alacakların peşine düşecek olması bu tabloyu değiştirebilir.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) üçüncü büyük üreticisi olan İran'ın hedef alınması, petrol arzı cephesinde büyük sonuçlar doğurabilir.
İran Nisan ayında günlük olarak 2,5 milyon varil petrol ihraç ediyordu; ancak ABD'nin İran yaptırımlarını tekrar devreye sokacağını söylemesiyle bu tablo zarar gördü.
Son aylara kadar arzın azalacağı düşüncesiyle yükselen petrol fiyatlar ise ABD, Rusya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin üretimi artıracağını söylemesiyle darbe yedi.
Ekim ayı içinde yılın en yüksek seviyelerine çıkan petrol fiyatları, özellikle küresel ekonomiyle ilgili endişeler, ticaret savaşları ve yükselen faizler eşliğinde bir aydan kısa bir süre içinde 15 dolar kadar azaldı.
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) önümüzdeki dönem için beklediği gibi küresel ekonomik büyümede bir daralmanın yaşanması, enerji alıcılarının talebinin düşmesine yol açabilir.
ABD'nin muafiyet uygulamasının sonuçları ne olur?
Cuma günü ABD'nin İran ile ticaretinde bazı ülkelere muafiyet tanıyacağını söylemesi de önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarında istikrarsızlık görülebileceğine işaret ediyor.
ABD, özellikle petrol piyasasının büyük bir zarar görmemesi için İran'dan gerçekleştirilen petrol ticaretinde birtakım muafiyetler tanıyacağını açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Cuma günü isim vermeden 8 ülkeye muafiyet tanıyacaklarını belirtti.
Bu ülkelerden birinin Türkiye olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından yapılan açıklama ile duyuruldu.
Dönmez Cuma günü, ABD'nin İran yaptırımlarında istisna uygulayacağı sekiz ülke arasında Türkiye'nin de olduğunu açıkladı.
Muafiyet tanınan diğer ülkeler arasında Hindistan, Japonya ve Güney Kore'nin olması bekleniyor.
ABD, İran'ın ihracatını sıfıra indirmeyi amaçlıyor
ABD'nin pozisyonunu son günlerde yumuşatmasına rağmen, İran'dan ithal edilen petrolün varil miktarını 0'a indirmeyi hedeflediği biliniyor.
Bu da piyasalarda endişe yaratan konuların başında geliyor.
14 yıl önce başlayan Libya iç savaşından beri petrol arzında yaşanan en büyük sıkıntının baş gösterebileceği aktarılıyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a yeniden yaptırım uygulayacağını açıklamasından beri, gerçekleştirilen yüklemelerde yüzde 37 azalma yaşandı.
Analistler İran üretiminde tamamen bir durmanın yaşanmasını beklemese de bir önceki ABD başkanı Barack Obama döneminde 2012 yılında uygulamaya konan yaptırımlara kıyasla Trump yönetimi altında daha ağır sonuçların yaşanacağı düşünülüyor.
AFP'ye konuşan UBS analisti Giovanni Staunovo, petrol fiyatlarının yükselmesini bekleyerek, "ABD, bazı muafiyetler tanısa bile İran'dan gerçekleştirilen ithalat oranının ciddi bir oranda düşmesini isteyecek" yorumunu yapıyor.
Acil durum kaynakları tüketiliyor mu?
Kimi analistler tarafından ise İran'ın yaratacağı boşluğun Suudi Arabistan tarafından bile doldurulmakta zorluk yaratağı belirtiliyor.
Aynı zamanda diğer petrol üreticilerinin üretimi artırmaları, bir başka krize karşı cevap vermekte zorluk yaşamalarına yol açabilir.
Societe Generale'de petrol piyasaları araştırma müdürü olan Mike Wittner, Bloomberg'e yaptığı açıklamada, "Eğer bir acil durum yastığınız kalmazsa, Libya ya da Nijerya'da bir şeylerin olması takdirinde ortada kalırsınız" yorumunu yapıyor.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan'ın petrol üretimini artıracağını söylemesi, kaynaklarını tüketme ihtimaline dikkati çekiyor.
Fransa merkezli yatırım bankası Natixis'te analist olan Joel Hancock, AFP'ye yaptığı yorumda, şu an için günlük 11 milyon varil üretim yapan Suudi Arabistan'ın ancak yatırım yapması durumunda günlük üretimini 12 milyon varile artırabileceğini söylüyor.
Petrol fiyatları analiz şirketi Tanker Trackers'tan Samir Madani ise asıl yükselişin şimdiye kadar hiç görmediği bir miktarda Irak'ta yaşandığına dikkati çekiyor.
Madani'ye göre kaya gazı petrolü operasyonları sayesinde dünyanın en büyük üreticisi olmaya hazırlanan ABD'nin ise ihracat kapasitesi sınırlı.
Diğer yanda Venezuela'daki petrol üretimi devam eden ekonomik kriz, Libya ve Nijerya'da ise siyasi durum yüzünden kesintiye uğramış durumda.
Petrol fiyatlarının düşmesi durumunda ise arzı kesmek için OPEC devreye girerek üretimde kesintiye gitme kararı alabilir.