"Otomotiv Tedarik Endüstrisinin Geleceği Konferansı"nda elektrikli araçlar konuşuldu
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, otomotiv tedarik endüstrisinin sektördeki dönüşüm neticesinde yeniden şekillendirilmesi ve ihtiyaçlara cevap verebilecek stratejiler üretebilmesinin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, otomotiv tedarik endüstrisinin sektördeki dönüşüm neticesinde yeniden şekillendirilmesi ve ihtiyaçlara cevap verebilecek stratejiler üretebilmesinin büyük önem taşıdığını bildirdi.
Çelik, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) destekleriyle, OİB ve Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından çevrim içi düzenlenen "Otomotiv Tedarik Endüstrisinin Geleceği Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, otomotiv endüstrisinin büyük hızla farklı bir endüstriye dönüştüğünü söyledi.
Bu dönüşümün tedarik endüstrisi bakımından risk ve fırsatları beraberinde getirdiğini belirten Çelik, içten yanmalı motorlu araçlarda kullanılan pek çok aksamın ve parçanın elektrikli ve bir sonraki teknoloji kabul edilen otonom araçlarda olmayacağını aktardı.
Sektörle alakalı bazı iş alanlarının ortadan kalkacağını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Dijital hizmetler çok önem arz ediyor. Bunların yerine yeni iş alanları ortaya çıkıyor. Dönüşen sektörde rekabetçiliğimizin korunabilmesi için tedarikçilerimizin bir an önce bu sürece hızla hazırlanmaları kıymetli. Tedarik endüstrimizin bu dönüşüm neticesinde yeniden şekillendirilmesi ve bütün bunlara cevap verebilecek stratejiler üretebilmemiz büyük önem taşıyor. Aynı zamanda sektördeki değişime paralel olarak yeni meslekler ortaya çıkıyor. Bu değişimde vasıflı iş gücünün önemi artıyor. Boston Consulting firmasının yaptığı araştırmaya göre, Avrupa'da içten yanmalı araçlara parça üreten şirketlerde 500 bin kişilik istihdam kaybı oluşacak, buna karşılık yeni nesil sıfır emisyonlu araçlara tedarik sağlayan şirketlerde 300 bin kişilik istihdam sağlanacak. Yani otomotivde yaşanan dönüşüm neticesinde yaşanacak istihdam kaybının bir bölümünü yeni iş alanlarıyla telafi edilebileceği görülüyor. Bu nedenle yeni meslek alanlarında uzmanlaşmanın teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması çok büyük önem taşımakta."
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam da Türk Tanıtım Grubu'nun desteğiyle otomotiv sanayisinin öncü ülkelerine yönelik projeler geliştirme fikrinin 5 yıl önce ortaya atıldığını, ilk hedef ülke olarak Almanya'nın belirlendiğini hatırlatarak, yakın zamanda Fransa ve Birleşik Krallık'ı kapsayacak şekilde bu etkinlikleri genişleteceklerini dile getirdi.
"Gelecekte araç için aylık taksit ödeyeceğiz"
Açılış konuşmalarının ardından sunum yapan otomotiv alanında uzman Alman Prof. Ferdinand Dudenhöffer ise otomotiv sektöründe sadece Almanya, Çin, ABD gibi ülkeleri düşünmemek gerektiğini, uluslararası çalışmanın otomotiv sanayisi için çok önemli olduğunu belirtti.
Türkiye'nin otomotiv sanayisi için çok önemli bir ülke olduğuna işaret eden Dudenhöffer, "Gelecekte daha az araca ihtiyaç olacak deniyor ama bize göre birçok piyasada araç sayısı artacaktır. Araç üretimi, binek otomobil satışları artacaktır. Otomotiv sanayisinde çok büyük değişimler yaşanıyor. Özellikle istihdamda çok farklı hareketlilik olacağını bekleyen araştırma kuruluşları var. Biz çok daha farklı durumların olacağına inanıyoruz. Özellikle iklim değişikliği bütün dünyayı çok etkiliyor ve bu iklim değişikliği, otomotiv sanayinde yapılan ve yapılacak değişikliklerin tetikleyicisidir." diye konuştu.
Dudenhöffer, elektrikli ve akülü araçlar konusunda çok büyük bir hareketlenmenin olduğuna dikkati çekti.
Dünya genelinde, özellikle Çin, Avrupa ülkeleri ve ABD'de elektrikli araç satışında artış yaşandığına değinen Dudenhöffer, şunları kaydetti:
"Otomotiv sanayisinde ilk büyük dönüşümdür bu. Bir sonraki de başladı ve çok daha büyük olacak bizim tahminlerimize göre. Nelerin değişeceğini bugün sadece biraz kırıntı olarak tahmin edebiliyoruz. Bu bir devrim olacak. Bu da yapay zekanın devrimi olacak. Çok farklı beklentilerle karşı karşıya kalacağız. Elektrikli araç ve araçtaki yapay zeka, bununla birlikte otonom sürüş bizim araç anlayışımızın tamamen değişmesine yol açacak. Geçmişte müşteriler araç satın alıyordu ve 5-6 yıl kullanıp satıyordu. Gelecekte araç için aylık taksit ödeyeceğiz. Araç bizim kapımızın önünde olacak ama tüm riskler, beklenmeyen tamir işleri, yüksek sigorta ve kötü kullanım gibi sigortalar bu aylık taksit içinde olacak. Ürünümüz araç olacak. Ürün de çok hızlı değişiyor. Dijital satışlar mümkün olacak. Bu otomotiv sanayisinde üçüncü dalga olarak adlandırılıyor."