Osmangazi'yi Örnek Alıyor

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Turhan, İstanbul'un uluslararası finans merkezi olması vizyonunda kendisine Osmangazi'yi örnek aldığını belirterek, finans merkezi vizyonunu, "Kısa değil, mutlaka uzun dönemli düşüneceğiz. Hukukun üstünlüğünü herşeyin üstünde tutan ve o yapılan işin kendisinden kısa vadeli ücret, komisyon vergilerle değil, toplam iktisadi büyümeden kazanmayı hedefleyen bir vizyon ortaya konması gerekir" diye açıkladı.

Swissotel'de gerçekleştirilen "Forum İstanbul 2012" kapsamında, "İstanbul: Küresel şirketlerin bölgesel yönetim merkezi ve uluslararası finans merkezi" başlıklı oturumda konuşan Turhan, İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi olması konusuna değinirken, öncelikle dünya finans piyasalarındaki gelişmelerden bahsetti. Kriz öncesinde organize olmayan piyasalara yönelik büyük bir ilgi olduğunu, krizle birlikte bütün dünyada, bu piyasalara karşı bir tespit yapıldığını söyleyen Turhan, bu tespiti, "Bu piyasalarda herhangi bir sıkıntı olduğu zaman sorun sadece burayla sınırlı kalmıyor. Bu piyasalardaki sorun sektörün geri kalanına sirayet ettiğine ve vergi mükelleflerine yük olarak geri döndüğüne veya ekonomilerin uzun süre düşük büyüme hızıyla boğuşması gibi istenmeyen sonuçları doğurduğuna göre, burada bir müdehale gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu organize olmayan piyasalarla ilgili tespit edilen hususlardan biri buydu" diye açıkladı.

"ORGANİZE PİYASALARA YÖNLENDİRME BAŞLADI"

Bu yapılarda düzenleyici ve denetleyici otoritelerin şeffaflığın olmadığını fark ettiğine dikkati çeken Turhan, fiyatların da bir yerde hakkını vermeden oluştuğunu ve ekonominin bütünü için sistematik risk arz edebildiğini kaydetti. Bu tespitlerin sonucundan organize olmayan piyasalardan, organize piyasalara doğru bir yönlendirmenin başladığını dile getiren Turhan, her ülkede mümkün olduğunca spot, vadeli işlem piyasaları, hatta ürün piyasalarının tek bir yapı altında toplanmaya çalışıldığını, bunun da yetmeyerek denizaşırı birleşmelerle borsaların güçlerini konsolide etmesi gibi bir trendin başladığını kaydetti.

"KISA VADELİ ÜCRET, KOMİSYON YERİNE, İKTİSADİ BÜYÜMEDEN KAZANMAYI HEDEFLEYECEĞİZ"

Türkiye'ye bakıldığında ise ekonomi ve sermaye piyasaları arasında bir uyumsuzluk görüldüğünü belirten Turhan, bir tarafta milli gelir büyüklüğü olarak ülkenin dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olduğunu, toplam dünyadaki üretimin ise yüzde 1.5'ini yapabildiğini, dünyadaki toplam küresel ticaretin de yüzde 2.5-3'ünün Türkiye'den yapıldığını, ancak sermaye piyasalarındaki ağırlığın, toplam dünyadaki piyasa kapitalizasyonu içerisinde binde 5 civarında bulunduğunu söyledi. İstanbul'un bir finans merkezi yapılacaksa, nasıl bir vizyon ile yapılacağı konusuna da değinen Turhan, bu konuda kendisinin, ticaretin önünü açan Osmangazi'yi örnek aldığını belirterek, şunları söyledi:

"Ben, Osmangazi'yi örnek aldığımı söylemiştim. Kısa dönemli değil mutlaka uzun dönemli düşüneceğiz. Adil, şeffaf, dürüst, hesap verme yükümlülüğü taşıyan, hukukun üstünlüğünü herşeyin üstünde tutan ve o yapılan işin kendisinden kısa vadeli ücret, komisyon vergilerle değil, toplam iktisadi büyümeden kazanmayı hedefleyen bir vizyon ortaya konması gerekir."

SPK BAŞKANI AKGİRAY: BORSALAR AŞIRI BORÇLANMAYA KARŞI UYGUN BİR FİNANSMAN KAYNAĞI

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, sermaye piyasalarının önemine dikkat çekerken, bir şirketin borsaya geldiğinden, zaman içerisinde değerinin ortaya çıktığını ve en makbul değerin de bu olduğunu söyledi. Borsaların, firmalar için bir finansman kaynağı olduğunu dile getiren Akgiray, özellikle hisse senedi borsalarını geliştirmek istediklerini vurgulayarak, "Dünyanın başına son kriz derdini açan aşırı borçlanmaya alternatif bir çözüm olarak firmalarımıza çok akıllı ve günün global gerçeklerine uygun bir finansman kaynağı borsalar" dedi.

"ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA ÇOK HOŞ HABERLE KARŞINIZA GELEBİLECEĞİZ"

Akgiray, borsaların aynı zamanda uzun vadeli bir tasarruf platformu olduğunu, bunun sağlanması konusunda belki bugüne kadar başarılı olunamadığını, çünkü tasarruf oranlarının düşük olduğuna dikkat çekti. Tassarruf konusunda Akgiray, "İnsanlar tasarruf yapacaklar. Nasıl yapacak? Nereye yapacak? Onu sunmazsak ne olacak? Para ya altına gidecek, yastık altına veya arsaya-tarlaya gidecek. Zaten ilk iki fonksiyon layıkıyla icra edilirse, üçüncüsü kendiliğinden gelecektir. Dolayısıyla, bizler hazırız. Umuyorum ki önümüzdeki aylarda ve yıllarda çok hoş haberlerle karşınıza gelebileceğiz" dedi.