Orman Yangınlarına 11 Dakikada Müdahale: İstanbul AirShow 2024’te Hava Araçları Sergileniyor
Orman Genel Müdürlüğünde görev yapan Kaptan Pilot Burhan Güler, yangın anında su kaynağından bölgeye 300 kilometre hızla ulaştıklarını belirterek, "Orman yangınlarına 11 dakikalık sürede müdahale edebiliyoruz.
Orman Genel Müdürlüğünde görev yapan Kaptan Pilot Burhan Güler, yangın anında su kaynağından bölgeye 300 kilometre hızla ulaştıklarını belirterek, "Orman yangınlarına 11 dakikalık sürede müdahale edebiliyoruz." dedi.
Avrasya havacılık ve havalimanları pazarının buluşma noktası olan 14. İstanbul AirShow 2024 Uluslararası Sivil Havacılık Fuarı kapılarını açtı.
28 Eylül'e kadar ziyarete açık olacak fuarda, Türkiye'nin hızla büyüyen havacılık sektörünün ürünleri, yolcu uçakları sergilenirken havacılık alanında eğitim alma imkanları bulunuyor.
Orman Genel Müdürlüğü de yangına müdahale uçaklarıyla fuarda yerini aldı. Orman yangınlarıyla mücadelede kullanılan ve yerli üretim olan 2,5 ton su atma kapasiteli T-70 helikopter, 3 ton su atma kapasiteli hem amfibik hem de tanker versiyonu olan AT-802-Air Tractor yangın söndürme uçağı, Bell 429 tipli yangın yönetim helikopteri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın OTAĞ adını verdiği gelişmiş görüntüleme ve uydu sistemlerine sahip Beech King Air 350i tipi havadan yönetim uçağı fuarda sergileniyor. Sergilenen hava araçlarına ilaveten Yangın Yönetim Merkezinin mobil versiyonu olan yangın yönetim aracı da ilgililerini bekliyor.
"Yangın anında 3 ton suyu tek seferde bölgeye ulaştırıyoruz"
Kaptan Pilot Burhan Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda küresel iklim değişikliğinden kaynaklı orman yangınlarının arttığına dikkati çekerek, Orman Genel Müdürlüğü'nün kiraladığı yangın söndürme hava araçlarının haricinde, envanterine hava aracı alma yolunda da tedbir aldığını aktardı.
2027 yılı itibarıyla sayısı 20'ye ulaşacak amfibik uçak filosuyla kuvvetli bir yangın söndürme gücü oluşacağını anlatan Güler, "Bu uçaklar 1600 beygir gücünde çok kuvvetli motora, 3104 litre su deposuna sahip. Kara ve suya inebilir. Herhangi bir su kaynağından su alımı yapabilir. Bu kapsamda bu uçağın kullanılabileceği denizler hariç, göl, baraj ve nehir olarak 198 su kaynağı mevcut. 1500 metrelik mesafeden yaklaşık 15 saniye içinde 3104 litre suyu alarak yangına müdahale edebiliyoruz." dedi.
Yangında uçakların etkili olmasının sebeplerinden birisini olarak su alma kapasitesiyle birlikte çok süratli bir şekilde bölgeye ulaşabilmeyi gösteren Güler, 3 ton suyu aldıktan sonra 300 kilometre hızla yangın bölgesine hareket ettiklerini ifade etti.
"11 dakikalık sürede yangına müdahale edebiliyoruz"
Burhan Güler, yangın söndürmede ilk müdahalenin çok önemli olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
"İhbar geldikten sonra pilotlar arasında çok kısa bir bilgilendirmeden sonra yangın bölgesine yakın su kaynağının tespit ediyoruz. 11 dakikalık sürede bulunduğumuz bölgeden kalkarak öncelikli su kaynağına gidiyoruz müteakiben de yangın bölgesine müdahale etmeye başlıyoruz. Bu sene itibarıyla 4 uçağımız Çanakkale bölgesinde, 4 uçağımız da Antalya'da konuşlanmıştı. Bu uçaklarımız yangın bölgelerinde yangının söndürülmesinde avantajlar sağladı. Ülkemizin ilerleyen zamanlarda filomuzdaki uçak sayısının artmasıyla birlikte çok daha başarılı işler yapacağız. Bakanlığımızın ve Genel Müdürlüğümüzün çalışmaları devam ediyor. Havacılık Daire Başkanlığımız da yer hizmetlerinden pilotuna kadar özveriyle çalışıyor. Bu sayede de uçaklarımız faal ve göreve hazır vaziyette duruyoruz."
Yapay zeka destekli sistem ile yangınlara etkili şekilde müdahale ediliyor
Öte yandan, Orman Genel Müdürlüğü yangına müdahale esnasında, yapay zeka teknolojisinde de aktif şekilde yararlanıyor.
Bu doğrultuda geliştirilen yerli ve milli yazılım olan Karar Destek Sistemi aktif olarak orman yangınlarıyla mücadelede kullanılıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Telekomünikasyon Birliği tarafından ödüle layık görülen sistem, bir yerde yangın çıktığında o yangını meteorolojik ve alanın fiziki şartlarını içererek bir simülasyon oluşturuyor. Ayrıca yangının mevcut hallerde ulaşabileceği bölgelerin bilgisini veriyor. Bu da ekiplere öngörülebilirlik katarak yerleşim alanlarını önceden koruma altına alabilme fırsatı veriyor.