Ordu'da Sebze Tarımı Sempozyumu
Ordu Ünivesitesi'nin (ODÜ) ev sahipliğinde, 11. Sebze Tarımı Sempozyumu düzenlendi.
Ordu Ünivesitesi'nin (ODÜ) ev sahipliğinde, 11. Sebze Tarımı Sempozyumu düzenlendi.
ODÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü tarafından organize edilen sempozyumda, 40 üniversiteden yaklaşık 150 akademisyen yer aldı.
Rektör vekili Prof. Dr. Fikri Balta, Tıp Fakültesi Morfoloji binasındaki Konferans Salonu'nda yaptığı konuşmada, geleneksel olarak iki yılda bir düzenlenen önemli bir sempozyuma ev sahipliği yaptıklarını için mutlu olduklarını söyledi.
ODÜ'nün 10 yaşında genç ve dinamik bir üniversite olduğunu ifade eden Balta, 22 bine yakın öğrenciye sahip bir üniversitede bulunduklarını ve Ordu ilinin de bol oksijeniyle güzel bir tabiata sahip olduğunu dile getirdi.
"Ordu" denildiğinde ilk akla "fındık" ürününün geldiğini anlatan Balta, "Fındığın yanında aynı zamanda farklı yöresel lezzetleriyle dikkati çeken bir şehrimizdir. Pek çok sebze türü, yöresel mutfaklarda, lüks otellerde öne çıkıyor. Galdırik, melocan, sakarca, kara lahana gibi sebzelerle karşılaşılabiliyor." dedi.
Sempozyum Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ercan Ekbiç ise tarım üzerine bir sempozyumun Ordu'da yapılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin sebze üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Ekbiç, "Ülkemiz yıllık yaklaşık 28,5 milyon tonluk sebze üretimiyle önemli sebze üreticileri arasında yer almaktadır. Türkiye gerek ekolojik zenginliğiyle sebze sektörü açısından avantajlı bir konuma sahiptir. Sebzelerin insan beslenmesindeki önemi göz önüne alındığında artan dünya nüfusu açısından verimliliğin ve aynı zamanda kalitenin arttırılması kaçınılmaz olmaktadır. Verimliliğin ve kalitenin arttırılması, yeni çeşitlerin ve modern üretim tekniklerinin geliştirilmesiyle mümkündür. Sebze üretim tekniklerinin geliştirilmesi ve ülkemiz sebzecilik sektörünün daha ileri seviyelere taşınması adına mevcut sorunlar ortaya konmalı ve bu sorunlar için yeni çözüm önerileri geliştirilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Ekbiç, tarımsal ve sebze sempozyumları sayesinde sebzecilik alanında araştırma faaliyetleri gösteren bilim insanları, sebzecilik paydaşları ile özel sektörün seçkin temsilcilerinin bir araya gelerek önemli bir sinerji oluşturduğunu belirtti.
Yaş sebze üretimi ve ihracatı
Bahçe Bitkileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Gül ise Türkiye'de tarım alanlarının yaklaşık yüzde 3,4'ünde sebze yetiştiriciliği yapıldığını anlattı.
Sebzelerin, gerek tarla koşullarında gerekse örtü altında verimli bir şekilde yetiştirilerek ülke ekonomisine büyük katkı sağladığına dikkati çeken Gül, şöyle konuştu:
"Son yıllarda sebzelerin insan sağlığına önemi iyi bir şekilde anlaşılmış durumdadır. Taze tüketimin yanı sıra kurutularak turşu sanayinde ve diğer sektörlerde kullanılmaktadır. Türkiye'nin dünyada lider olduğu ürünlere baktığımızda tabi ki birinci sırada geleneksel meyve türlerimiz yer almaktadır. Bununla birlikte ikinci sırada kavun, karpuz, hıyar bulunmaktadır. Üçüncü sırada biber, dördüncü sırada domates, fasulye, ıspanak ve beşinci sırada da patlıcan gibi sebze türlerinin yer aldığını görüyoruz. Yaş sebze üreticisi ülkelere baktığımızda üretim bakımından Türkiye dünyada dördüncü sırada yer almaktadır. Bununla birlikte dünya yaş sebze ihracatında önde gelen ülkeleri irdelediğimizde maalesef ülkemiz 12'nci sıraya gerilemektedir. Konya ilimizle yüz ölçümü bakımından karşılaştırılan Hollanda ilk sırada yer almaktadır."
Gül, Türkiye'nin ürünlere göre yaş meyve ve sebze ihracatı incelendiğinde ilk sırada domatesin yer aldığını belirterek, toplam sebze üretiminin ancak yüzde 4'ünün ihraç edilebildiğini ve üretilen sebzenin yüzde 25-30'luk kısmının pazarlama öncesi ve sonrasında kayba uğradığını aktardı.
ODÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tahsin Tonkaz da tarım alanlarının kısıtlı artışına karşılık nüfus artışına bağlı olarak birim alandan alınan tarımsal üretimin her geçen yıl daha da arttırılması gerektiğine işaret etti.
Konuşmaların ardından Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi tarafından müzik dinletisi gerçekleştirildi.
Üç gün sürecek sempozyumun ilk oturumu, Prof. Dr. Nebahat Sarı ile Prof. Dr. Ayşe Gül'ün sunumlarıyla başladı.