Haberler
Bahçeli'nin çağrısına DEM Parti'den jet yanıt: İmralı'ya gitmek için başvuru yapacağız

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Milyonların gözü bu toplantıda: Bakan asgari ücret için tarih verdi

Bakan Işıkhan asgari ücret için tarih verdi: İşte masadaki rakamlar

Merkez Bankası'nın Faiz İndirimi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

JCR Eurasia Başkanı Ökmen: "Olumlu gelişmeler dikkate alındığında TCMB'nin bir haftalık repo faizinde 50 baz puanlık ölçülü ve ufak bir indirim yapmasını riskli bir adım olarak görmüyoruz" "TCMB'nin faiz indirim seviyesinin kalıcı hale gelmesi esasen Fed kararlarına bağlıdır"

Japon kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, olumlu gelişmeler dikkate alındığında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bir haftalık repo faizinde 50 baz puanlık ölçülü ve ufak bir indirim yapmasını riskli bir adım olarak görmediklerini aktardı.

Ökmen, yaptığı yazılı açıklamada, faiz koridorunda indirim yapmayıp sadece 50 baz puanlık sembolik bir faiz indiriminin siyasi baskılara rağmen TCMB'nin sıkı para politikasına devam edeceğini gösterdiğini kaydetti.

TCMB'nin bağımsızlığının Türkiye ekonomisinin en önemli yapı taşlarından birisi olduğuna dikkati çeken Ökmen, bu alana yönelen her türlü siyasi baskı piyasalarda olumsuz yansımalara yol açtığını ifade etti.

Ancak, faiz oranındaki indirim oldukça düşük olduğu için ekonomik kararlara ve çıktılara etkisinin oldukça düşük olacağını beklediklerini dile getiren Ökmen, TCMB'nin sahip olduğu geniş manevra ve müdahale olanağını hala koruduğunu aktardı.

Küresel risklere karşı TCMB'nin sahip olduğu geniş manevra ve müdahale olanağını kaybetmemesi gerektiğini vurgulayan Ökmen, kur hareketliliğine karşı gecelik fonlama oranını, faiz koridorunun üst bandına ( yüzde 11,25) iterek piyasa stresini yönetebilme imkanını hala koruduğunu belirtti.

Ökmen, özellikle son dönemlerde; kredi büyüme hızlarının makul ve ılımlı düzeylerde seyretmesi ve dış ticaret hadlerinde Türk ekonomisi lehine olumlu gelişmelerin yaşanmasının cari dengedeki iyileşmeye katkı sağladığını aktaran Ökmen, "Diğer taraftan; dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermeye devam ediyor olması ve petrol/emtia fiyatlarındaki düşüş enflasyon hedeflerine ulaşmayı kolaylaştırıyor. Ancak, faiz oranlarını daha aşağılara itecek baskılar kur geçişkenliği yoluyla enflasyonda beklenen iyileşmeyi sınırlayabilir" dedi.

" Merkez Bankası'nın temkinli duruşuna devam etmesini anlamlı ve gerekli buluyoruz"

Olumlu gelişmeler dikkate alındığında bir haftalık repo faizinde 50 baz puanlık ölçülü ve ufak bir indirim yapılmasını riskli bir adım olarak görmediklerini belirten Ökmen, enflasyondaki düşüşün kalıcı olması için para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerektiğine dikkati çekti.

Bu çerçevede, gelecek dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağını dile getiren Ökmen, bir haftalık repo faiz oranlarının yüzde 8,25'lerden yüzde 7,75'lere indirilmesinin dış fonlama ve döviz talebi başta olmak üzere genel ekonomik pozisyonları biraz daha riskli hale getirmekle birlikte, çıktılar ve kararlar üzerinde önemli bir değişiklik yaratmayacak kadar düşük olduğunu öngördüklerini belirtti.

Türkiye'nin ekonomik büyümesini düşük faiz seviyelerine dayandırmaya çalışmasının makro dengeleri bozacağını savunan Ökmen, "Bunun yerine büyümenin potansiyelini, seviyesini ve kalitesini artırmak için yapısal reformlara ağırlık verilmesi gerekmektedir" değerlendirmesini yaptı.

TCMB'nin faiz indirim seviyesinin kalıcı hale gelmesinin esasen ABD Merkez Bankası ( Fed ) kararlarına bağlı olduğunu vurgulayan Ökmen, şunları kaydetti:

"Fed beklendiği gibi faizleri artırır ise, TCMB kısa bir süre sonra faizlerde tekrar artırıma gitmek zorunda kalacaktır. Bu gibi faiz artırım-azaltım sıklığının yoğunlaşması merkez bankalarının güvenilirliğini ve faiz politikalarının etkinliğini azaltır. TCMB'nin temkinli duruşuna devam etmesini anlamlı ve gerekli buluyoruz. İndirime konu olan faiz kısa vadeli politika faizlerdir.

Uzun vadeli faizleri merkez bankalarının belirleme gücü sınırlıdır. Kısa vadeli politika faizlerinin uzun vadeli faizlere yön verebilmesi için faiz değiştirme sıklığının çok düşük olmasını gerektirmektedir. Büyüme ve yatırım kararları ise uzun vadeli faizlere göre şekillenmektedir. Uzun vadeli faizlerin seviyesi daha çok Fed kararlarına ve bir miktar da Avrupa Merkez Bankası (ECB) politikalarına göre şekillenecektir." - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi
title