Merkez Bankası Başkanı Uysal: 2020 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 8.2 (2)
'KORONAVİRÜS'ÜN ETKİSİ KONUSUNDA DEĞERLENDİRME YAPMAK İÇİN ÇOK ERKEN'Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, açıklamasının ardından soruları cevapladı.
'KORONAVİRÜS'ÜN ETKİSİ KONUSUNDA DEĞERLENDİRME YAPMAK İÇİN ÇOK ERKEN'
Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, açıklamasının ardından soruları cevapladı. Çin'de ortaya çıkan 'Koronavirüs'ün ekonomiye etkileri ile ilgili Uysal, "Koronavirüsün etkileri konusunda değerlendirme yapmak için henüz çok erken, çünkü nereye evrileceği konusunda ciddi belirsizlikler var. Tabii biz bu olay gerçekleşmeye başladığı andan itibaren geçmiş dönemde benzer olaylarda dünya ekonomisi, küresel ekonomi nasıl etkilenilmiş, takip etmeye başladık, ancak henüz bu noktada son yaşanan bu gelişmenin ne yönde etkisi olacağı henüz daha belirsiz. Dünyadaki büyümenin büyük bir kısmını oluşturan Çin ekonomisi üzerinde bu olay yayılmaya ve büyümeye devam ederse, tabii ki öncelikle büyüme rakamları üzerinde ciddi etkisinin olması beklenir. Bunun da tabii yine bizim tarafa özellikle ticaret ve emtia fiyatları, ayrıca sermaye akımları kanalıyla da etkilerini görebiliriz; ancak şu an için net bir değerlendirme için çok erken" dedi.
Uysal, ilk etkilerine baktığınızda piyasalarda bir riskten kaçış, risk algılamasının artması yönünde bir etki yarattığını vurgulayarak, "Bununla birlikte petrol fiyatlarında da aşağı yönlü bir baskı yarattı. Emtia fiyatları kanalıyla bizim tarafa yansıması enflasyon açısından petrol fiyatları baskılanmaya devam ederse buradan pozitif bir etki gibi gözüküyor. Ama bununla birlikte ticaret ve sermaye akımları kanalıyla da negatif bir durumla da karşılaşma ihtimalimiz olabilir. Biz bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Gerektiğinde bu konuda her türlü elimizdeki tüm araçlarla adımları atmaya imkanımız var" diye konuştu. 'YÜZDE 15'İN ÜZERİNDE KREDİ BÜYÜMESİ BEKLENİYOR'Türk Lirası'nın son dönemde yaşanan gelişmelerden sonra dış şoklara karşı daha dirençli bir konuma geldiğini ifade eden Uysal, dolarizasyonda mevcut seviyenin halen nispeten yüksek olmakla birlikte 2019 yılı Mayıs ayı ile kıyasladığında, toplam döviz mevduatları içerisindeki seviyesinin yüzde 51'lere geldiğini belirtti. Dolarizasyondaki azalış trendinin zamana yayılarak gerçekleşeceğini düşündüklerini kaydeden Uysal, "Döviz kurundaki istikrarlı seyrin 2020 yılı içinde de devam etmesini bekliyoruz. Zaten enflasyon tahminlerimizde de büyük ölçüde bunun da etkisi önemli. Tabii beklenmedik koşullarda, olası dış gelişmelerde, dış şoklar vesaire Merkez Bankası olarak kurdaki istikrarı sağlayıcı gerekli tedbirleri alma imkanımız bulunuyor" ifadelerini kullandı.Uysal, kredilerde son dönemde yaşanan büyümeyle ilgili soruya da, "Kredi büyümesi son dönemde iyileşiyor. Özellikle ilk etapta tüketici kredilerinde başlayan bir hızlanma oldu. Para politikasının kredi büyümesinde canlanmayı, hareketlenmeyi başlatan bir etkisi oldu. İhtiyaç kredisi kanalıyla ciddi bir ivmelenme gördük. Bununla birlikte yine konut kredilerine ilişkin kampanyalar gerçekleşti son dönemde. Bunların da yine canlanmayı destekleyen bir unsur olduğunu söyleyebilirim. Bireysel tarafta başlayan bu hareketlenme, ticari tarafa da yansımaya başladı. Ağırlıklı TL olmak üzere, 2020 yılı için TL krediler ağırlıklı olmak üzere, TL kredilerde yaklaşık yüzde 20'ler civarında, yabancı kredilerde yatay bir seyir ve toplamda ise yüzde 15'in bir miktar üzerine kredi büyümesine işaret ediyor şu andaki gidişat. İhtiyaç kredilerindeki hızlı büyümeyi yakından takip ediyoruz" dedi.'REZERVLERİMİZ 105 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE'Merkez Bankası'nın para politikasında operasyonel çerçevedeki esnekliği artırabilmek için belli bir tahvil portföyüne ihtiyaç duyduklarını kaydeden Uysal, bunun da yıl sonu toplamında 32-33 milyar TL'lik bir rakama denk geldiğini söyledi. Banka rezervlerini piyasa koşulları elverdiği ölçüde artırma stratejilerinin devam ettiğini vurgulayan Murat Uysal, "Mevcut duruma baktığımızda rezervlerimiz yaklaşık 100 milyar doların üzerinde, 104-105 milyar dolar seviyesinde seyrediyor ki; şu an için daha rahat hissettiğimiz bir konumdayız, ama bu yeterli değil, artırma yönünde adımlarımız devam edecek" diye konuştu.'TOPLAMDA 40 MİLYAR CİVARINDA BİR AKTARIM OLDU'Başkan Uysal, Merkez Bankası'ndan hazineye aktarılan para ile ilgili bir soruya da şu yanıtı verdi: "Bu sene içinde yapılan, geçen senenin karından avans olarak aktarılan tutar yaklaşık 35 milyar TL tutarındaydı. Bir de geçen seneden kalan ihtiyat akçesini de eklediğimizde toplamda 40 milyar civarında bir aktarım oldu. Hazine hesaplarına geçmiş bulunuyor. Tabi bunların kullanım alanları önemli. Geçen sene de belli bir miktarda aktarım yapmıştık o kardan, onun dışında da birikmiş ihtiyat akçesi aktarılmıştı. Bütçe açığının yeni ekonomik program hedefleriyle uyumlu bir şekilde yılı tamamladığını görüyoruz, yüzde 2.9'lar seviyesinde. Aslında bu Merkez Bankası bir miktarda geçtiğimiz yıl içerisinde oluşan karlılık piyasadan çekilen ya da piyasaya yüksek maliyetle sağlanan fonlamanın getirdiği karlılıktan kaynaklanan bir etki vardı. Onun haricinde yine döviz işlemlerinden kaynaklanan bir karlılık etkisi vardı. Tüm bunları dikkate aldığımızda, tabi karın yüksek olduğu dönemlerde aktarımlar da yüksek oluyor. Bu çerçevede değerlendirmek lazım."'İSTANBUL'A TEK SEFERDE TAŞINMAK MÜMKÜN DEĞİL'Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınması yönündeki çalışmaların sürdüğünü anlatan Uysal, "Taşınma konusu uzun zamandır gündemde olan bir konu. Bazı birimlerimizi önden İstanbul'daki bir binaya taşıma çalışmalarımız da devam ediyor. Merkez Bankası'nın taşınması böyle tek seferde, çok dar bir zamana sıkışmış vaziyette olması mümkün değil. Bunu bir süreç olarak görmek lazım. Bu kapsamda bu geçiş sürecini bazı birimler için bu binada değerlendirmeyi düşünüyoruz" dedi.Başkan Uysal, Elazığ depreminin ekonomiye etkisinin ne yönde olacağına ilişkin soruya ise, şöyle yanıt verdi:"Bu kapsamda ekonomi üzerinde henüz ciddi bir etki yaratmasını beklemiyoruz, genel ekonomi üzerinde. Bu konuda açıkçası veri analizini de yapmış değiliz. Ama genel bakış açısı itibariyle etkilerinin sınırlı düzeyde kalacağı ya da daha çok bölgesel kalacağı söylenebilir. Ama zaten ekonomi yönetimi de gerekli tedbirleri almaya başladı."