Meral AA'nın Konuğu Oldu
TUSKON Başkanı Meral AA Finans Masası'na konuk oldu
TUSKON Başkanı Meral AA Finans Masası'na konuk oldu: (3)
-"Rusya bizim için önemli bir kaynak. Rusya- Türkiye arasındaki
ilişkiler, üzerinde 'kırılacak eşya' yazan eşyanın taşındığı
gibi, üzerine etiket yazarak taşınması lazım. Bunu düşürmemeye,
kırmamaya azami gayret göstermeliyiz"
-"(İstihdam teşvikleriyle ilgili uygulamanın uzatılmaması)Her ne
kadar Bakanımız teşviklerin uzatılmayacağını söylese de,
yine küçükler büyüklerden umuyor. 'Ağanın eli tutulmaz' diyoruz.
Önümüzde 15 günlük bir süre var, belki tekrar bir destekte bulunurlar"
(Fotoğraflı-Görüntülü)
İSTANBUL (AA) - 14.12.2012 - Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkanı Rızanur Meral, Rusya'nın Türkiye'nin öncelik verdiği ülkeler arasında yer aldığını belirterek, "Rusya bizim için önemli bir kaynak. Rusya-Türkiye arasındaki ilişkiler, üzerinde
'Kırılacak eşya' yazan eşyaların taşındığı gibi, üzerine etiket yazarak taşınması lazım. Bunu düşürmemeye, kırmamaya azami gayret göstermeliyiz" dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'na dün konuk olan Meral, ihracata ilişkin 2013 beklentileri, yeni rotaları ve Rusya ile ilişkiler konusunda bilgiler verdi.
Yeni rotalar noktasında, Türkiye'nin stratejilerini yaparken, devletin, milletin, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın önceliklerini dikkate aldıklarını ifade eden Meral, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin önceliğinde Rusya var şu anda, Bağımsız Devletler Topluluğu var. Bizim için çok önemli bir kaynak. Dün gece Moskova'dan geldim. Başkan Putin'in Türkiye ziyaretinin Türkiye'de çok olumlu algılandığını orada ifade ettik. Rus kamuoyunda ve Rus iş dünyasında da bu ziyaretin çok olumlu karşılandığını gördük. Bizim Rusya'yı önemsediğimiz kadar, onlar da bizi önemsiyor. Bence iki ülkenin ilişkileri, üzerinde 'Kırılacak eşya' yazan eşyanın taşındığı gibi, üzerine etiket yazarak taşınması lazım. Bunu düşürmemeye kırmamaya azami gayret göstermeliyiz. Bunun hem siyasi alanda, hem ticaret alanında, hem yatırımlarda hem de turizm alanında yapılması lazım. Rusya'yla olan ilişkilerimizi çok önemsiyoruz."
Meral, Rusya'nın yanı sıra Hindistan'ı, Latin Amerika'yı, Kuzey Amerika'yı önemsediklerine işaret ederek, TUSKON olarak Güneydoğu Asya'daki ülkelere de açılımlarının devam edeceğini bildirdi.
Kolombiya, Venezuela gibi ülkelerin potansiyellerinin çok yüksek olduğunu ve dikkat etmek gerektiğini belirten Meral, Afrika ülkelerinden Angola'ya özellikle işaret ederek, Angola'nın 70 milyar dolar petrol geliri olduğunu anımsattı.
Meral, bu gelirin çok büyük bir gelir olduğunu vurgulayarak, petrol ve doğalgaz üreten ve satan ülkelerin özel mercek altında tutulması gerektiğini ifade etti.
Bu ülkeler dışındaki ülkelere de ziyaretler yapılması gerektiğine işaret eden Rızanur Meral, şöyle devam etti:
"Bir ülkenin sizi şaşırtması için, sizin o ülkeye şaşırtıcı odaklanmanız gerekiyor. O odaklanma olursa, karşılığı da sonuçta çıkıyor. Angola'ya yaptığımız çıkartmada, orada bir tekstilcimiz, götürdüğü erkek giyimlerin satışlarının çok iyi gittiğini, hatta o fuarda standdaki elbiselerin satımıyla, fuar masrafını çıkardıklarını, kar elde ettiklerini söyledi. Hatta müdür otelden kendi takım elbiselerini getirip onları da satmış. Bu kadar ticarete aç ülkeler. Eğer o ziyaretleri yapmasaydık, bunları göremezdik. Angola'ya ilk heyet yapan belki de TUSKON'du. Bahar aylarında da Nijerya'ya da büyük bir fuar çıkarması yapacağız. Gittiğimiz ve odaklandığımız yerlerde güzel sürprizlerle karşılaşıyoruz."
Meral, bu ülkelerde özellikle hangi sektörlerin öne çıktığına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Türkiye'nin güçlü olduğu sektörlere bakmak lazım. Hazır giyim, mobilya, gıda, tarımsal ürünler, makine ekipmanları ve otomotiv yedek parçası konusunda çok yol alıyoruz. Bu konular çok öncelik alıyor. Beyaz eşya, kahverengi eşya, bunlar ilk etapta sayılabilecek sektörler. Yine ilaç, tıbbi ürünler ve hizmet sektöründe de önemli talepler var. Biz sadece mal ihracatı ile yetinmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda çok ciddi bir sağlık hizmeti açığı var. İnsanların paraları var, fakat para verip gidecekleri hastane yok. Üyelerimiz hastaneler açıyorlar ve oralardan çok umutlular. Nijerya'dan, Kenya'dan İngiltere'ye tedaviye gidiyorlar. Bazen diş çektirmeye bile gidenler var. Bunların alternatiflerini oluşturursak Türkiye o noktada da önemli fırsatları değerlendirmiş olacak."
-"Turizm konusunda Afrika dünyanın odağında"-
Turizm konusundaki fırsatlara da değinen Meral, turizm sektöründe yatırım ve ihracat konusunda Afrika'nın dünyanın odağında olduğunu söyledi. Dünyanın her yerinden insanların Afrika'ya daha fazla gitmeye başladığını ifade eden Meral, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnsanlar oraya gittikleri zaman otel bulamıyorlar. Türk müteşebbislere ben tavsiyede bulunuyorum. Geceliği 400-600 Avro aralığındaki fiyatlı otellerde kalınıyor. Bazı yeni kurulmakta olan devletlerde, konteyner otellere 160 dolar civarında ödemeler yapılıyor. Ayrıca şunu gördük biz, Türkiye'de son yıllarda oluşmaya başlayan alternatif turizm tabir edilen, biraz daha muhafazakar kesimin tercih ettiği, tatil köyleri tarzına çok büyük talep var. Biz bunu Mısır ve Tunus'ta gördük. Libya'da da var. Özellikle müteşebbislerin, bu inovasyon diyebileceğimiz tarzları, dünyada ihtiyaç olan bölgelerde değerlendirerek, rakip ülkelerden de öne geçme şansları olduğunu görüyoruz."
TUSKON Başkanı Rızanur Meral, ihracatta karşılaştıkları sorunlar ve KDV iadesine yönelik soruya ise şöyle yanıt verdi:
"Birincisi işin olduğu yerde sorun da olur. Ekonomi Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, bizim ihracatta karşılaştığımız sorunların çözümü noktasında çok proaktif davranıyorlar. Sorunlarımız üzerinde hemen çalışıyorlar. Özellikle ihracat vergi iadeleri konusunda zaten yürümekte olan çalışmalar vardı. Gelir İdaresi Müdürlüğü bu çalışmalar konusunda bizi bilgilendirdi. Biz orada biraz daha hızlanmasında fayda görülen noktaları belirledik. ve onlar hızla çözüme kavuşuyor. Büyük firmaların sorunları neredeyse tamamen çözülmüş gibi, küçük firmalarda da çok yol katedildi."
Para iadesinin zor bir konu olduğunu gördüklerini dile getiren Meral, iş dünyasına nakit para verildiğini, bu noktada iş dünyasının da hataları ve eksikleri olduğunu ifade ederek, "Konuyu aksatan noktalar ve eksikler teker teker belirlenip, çözülerek ilerliyor. O noktada şu anda önemli bir şikayet yok" dedi.
-"Ağanın eli tutulmaz"-
Rızanur Meral, 5084 sayılı "Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Hakkında Kanun"un istihdam teşvikleriyle ilgili uygulamanın 31 Aralık'ta biteceğinin hatırlatılması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Her ne kadar Bakanımız teşviklerin uzatılmayacağını söylediyse de, yine küçükler büyüklerden umuyor. 'Ağanın eli tutulmaz' diyoruz. Önümüzde 15 günlük bir süre var, belki tekrar bir destekte bulunurlar diye düşünüyoruz. Bu talebi, Anadolu'nun dört bir yanındaki yatırımcılardan çok yoğun bir istek ve baskı geldiği için yapıyoruz. Küresel ekonominin çok dalgalı olduğu bir dönemde, Avrupa'nın sıkıntı yaşadığı bir dönemde, hala rampa çıktıklarını, tepeyi aşamadıklarını söylüyorlar. 'Bu rampada bizim üzerimize, teşviklerin kaldırılmasıyla ilave bir yük geliyor, bu yükle de bizim hararet yapmamız, su kaynatmamız muhtemel, bu yükü, bir süre daha bizim üzerimize yüklemeselerdi, bize 2 sene daha süre verseler, ondan sonra biz bu yükü taşıyacak hale geliriz' diyorlar. Şu örneği de verdiler, çalışan başına şu anda 200-250 liralık SGK prim desteği var. 'Bu desteği lütfen kaldırmasınlar' diyorlar bize. Çünkü bu 2 menfi sonucu getirir. Birincisi kayıt dışına çıkmak zorunda kalabilirler ki bunu sanayici de istemiyor. İkincisi de çalışan sayısını azaltmaya gidebilirler. İşletmeler hayatta kalabilmek için büyük mücadele veriyorlar. Bunların önüne geçilmesi anlamında, böyle bir desteği çok kıymetli devlet büyüklerimizden talep ediyorlar. Biz de aracı olarak, bu talebi bir kere daha iletiyoruz."
"Yerli otomobil üretiminde TUSKON'dan bir babayiğit çıkacak mı-" sorusu üzerine Meral, "Benim görebildiğim, duyduğum, böyle bir ilgisi olan üyemiz yok. Bu çok ağır ve kapsamlı bir proje. Arzu eder ve umut ederiz ki, böyle birileri çıksın. Ama şu an kulağıma gelmiş bir şey yok" dedi.
Türkiye'nin dünyada istihdam başarısı sağlayan ikinci ülke olduğuna işaret eden Meral, bu gelişmenin alınan kararların doğruluğunun göstergesi olduğunu söyledi.
Tekstil sektöründeki doluluğun ve kapasite kullanımının çok arttığına işaret eden Meral, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Pazar günleri artık tekstil sektörü durmuyor. Bu istihdama da yansıyor. Bizim birinci önceliğimiz ihracat ve cari açık. Buna da tekstil sektörünün olumlu katkıları olduğunu görüyoruz. Biz ara mal üretimi konusunda teşviklerde bulunmak istiyoruz. Bunun bir cazibesi olması lazım. Bu cazibeyi gümrük vergisi artışları oluşturdu diye düşünüyoruz. Türkiye pazarı rekabete açık bir piyasa. O noktalarda tekel olmak çok kolay değil. İthal ürünlerden alınan vergileri destekliyorum. Bunların çıkarlarına zarar verdiği çok da üyemiz var, ama Türkiye'nin uzun vadede ekonomik dengesinin sağlamlığı devam etmek zorunda. Biz ilelebet cari açık veren, ithalat cenneti bir ülke halinde olamayız. Mutlaka yerli sanayiyi desteklememiz gerekiyor."
TUSKON'un geçtiğimiz ay düzenlediği Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2012 Tekstil Sektörel programının çok verimli geçtiğini anlatan Meral, oradan çok önemli sonuçlar çıktığını kaydetti.
-"Türk insanı bankalarla çalışmayı tercih etmiyor"-
Meral, TUSKON üyelerinin halka arzlar konusuna nasıl baktıklarına ve önümüzdeki dönemdeki çalışmalara ilişkin sorulan soru üzerine, Türk insanının bankalar ile çalışmayı pek tercih etmediğini söyledi.
Bunun sebeplerinden birinin geçmişte yaşanılan ekonomik krizlerdeki bankaların çok sert ve hızlı reaksiyonları olduğunu aktaran Meral, bunun
"yoğurdu üfleyerek yeme" sonuçları doğurduğunu ifade etti.
Büyümek için halka açılmanın önemli bir kaynak olarak görülebileceğini dile getiren Meral, KOBİ Borsası oluşturulması için daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.
Orta ölçekli işletmelerin "Biz kim, borsaya girmek kim" diyerek borsaya girmede çekingenlik gösterdiğini anlatan Meral, halka açılmaların ve borsaya kote olmanın Türk endüstrisi için önemli bir finans getirisi olacağına inandıklarını dile getirdi.
Gerçek kazanç ortamına yönelik, firmaların karlılık ve büyüme performanslarının da değerlendirmeye girdi olduğu bir borsa yapısının oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Meral, "Bu bir anlamda kar ortaklığı olacak. Şirketler kar ettiği zaman size kar payı dağıtabilecek. Para kazandıkça değerleri artacak ve siz de para kazanacaksınız. Bizim toplumsal yapımıza da yakın. Önümüzdeki dönemde bu yönde borsanın gelişiminin çok sıhhatli olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
(Son)
Muhabir: Eda Topcu/Sümeyye Dalkılınç
Yayıncı: Affan Kulunyar - Saygılarımızla.