Memurla Hükümet Arasındaki Zam Pazarlığı Tartışmalı Başladı

2016-2017 yıllarını kapsayan 3. Toplu İş Sözleşmesi (TİS) ilk tur görüşmesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Reşat Moralı Toplantı Salonu'nda taraflar arasında başladı.

Görüşmelerde Kamu İşveren Heyeti'ne, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetine ise Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın başkanlık yapıyor.

HERKES ORADA

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de yer aldığı görüşmeye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem, Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü İlhan Hatipoğlu, yetkili sendikaların temsilcileri ve ilgili bürokratlar katıldı.

POLİS MÜDEHALESİNE TEPKİ

Toplantı öncesinde KESK Genel Başkanı Lami Özgen, basın açıklaması yapmak için sabah saatlerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na yürümek isteyen KESK üyelerine polisin müdahale etmesine tepki gösterdi.

TARTIŞMA ÇIKTI

Bakanlık'ta kamu görevlilerinin 2016-2017 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere yürütülecek olan toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısı gergin başladı. Toplantıya katılan sendika üyeleri arasında yer tartışması yaşandı. Bunun üzerine basın mensupları dışarı çıkarıldı.

BAKAN İŞTEN ÇIKARMALARLA SÖZE BAŞLADI

Daha sonrasında Bakan Faruk Çelik, gelerek toplantıyı başlattı. Çelik konuşmasında, toplu sözleşme sonucunda varılan sonuçların bir kayıp olmayıp kazanım olduğunun altını çizerek, küresel kriz sebebiyle birçok AB ülkesinde kamu harcamalarında kısıtlamalara gidildiği, ücretlerin dondurulduğu işten çıkarmalar yaşandığına işaret etti.

"ÜLKE İMKANLARINA GÖRE ARTIŞ"

Çelik, Türkiye'de ise kamunun imkanları dikkate alınarak özlük haklarında daima iyileştirmeler yapıldığınu belirterek, şöyle devam etti: "Emekliler ve çalışanlarımız hiçbir zaman enflasyona ezdirilmemiştir. Bu toplu sözleşme sürecinde de aynı anlayışla masaya oturduğumuzu bütün taraflar bilsin. Ülke büyüyor ise refah düzeyi de artıyor, gelişiyor demektir. Bu konudaki talepleri saygı ile karşıladığımızı ama gerçeği de görmemiz lazım. Türkiye'de hangi açıdan bakılırsa bakılsın bütün rakamlar ele alındığında bütün ücretlerin sabit gelirlerin enflasyonun çok çok üzerinde ücret aldıklarını görmek mümkün. Ama bu masalar demokratik masalardır. Demokratik masalarda bunun yeterli olmadığını savunmayı saygı ile karşılıyorum. Ama ülke imkanları üç kat artmışsa göreceksiniz ki ücretle dört kat artış olduğunu göreceksiniz."

MÜZAKERELER 22 AĞUSTOS TARİHİNE KADAR DEVAM EDECEK

Çalışma Bakanı Çelik, bütçeden kamu personeline aktarılan miktar sosyal güvenlik primleri de dahil olmak üzere 141 milyar TL. Bu süreçte sosyal taraflarla birlikte hem bütçe imkanlarını hem de beklentileri ortak bir noktada buluşturma içerisinde olacaklarını, 4688 sayılı yasaya göre Kamu çalışanlarıyla yapılacak olan toplu sözleşmenin 22 Ağustos'a kadar müzakerelerin devam edeceğini söyledi. Uzlaşma olursa toplu sözleşme imzalanacağını, uzlaşma olmaması halinde üç gün içinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na itiraz hakkı var olduğunu belirten Çelik, "İtirazdan sonra kurulun 5 günlük bir süresi var. Yani 3 Ağustos'ta başlayan sürecin 31 Ağustos'ta sonuçlanmış olacak." diye konuştu.

"MEMURLAR ADETA UNUTULDU"

Türkiye Kamu Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, 2016 ve 2017 yılları için maaş zamlarının belirleneceği toplu sözleşme görüşmelerinin başladığını ancak memurların, son yıllarda adeta unutulduğunu söyledi.

Konu hakkında bir basın toplantısı düzenleyen Doğruyol, "Her şeyden önce bilinmelidir ki memurlarımız, yaklaşık 800 bin kilometrekarelik alana sahip vatanımızın en ücra köşelerine kadar hizmet götüren yegâne çalışanlardır ve ülkemizin her noktası, büyük şehirler kadar gelişmiş imkânlara sahip değildir. Birçok kamu kurum ve kuruluşunun özellikle taşra teşkilatlarında, elverişsiz çalışma ortamlarında, yetersiz araç gereç ve kısıtlı kaynaklarla görevini en iyi şekilde yerine getirmek için canını dişine takıp çalışan memurlar adeta unutulmuş durumdadır. Bu durumdaki birçok memurumuzun sorunu, ekonomik olmanın da ötesinde insanlık dramı boyutuna ulaşmıştır. Toplu sözleşme görüşmeleri, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin bir kangrene dönüşmüş bulunan sorunlarının çözülebileceği tek yerdir ancak 4688 sayılı kanunun eksik ve yanlış hükümleri, toplu sözleşme görüşmelerini yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlayarak memurlarımızın yer değiştirme, atama, yükselme, disiplin, unvan değişikliği gibi sorunlarını yok saymakta, memur meselelerini adeta masadan kaçırmaktadır." dedi.

'ÇAKMA SENDİKA'

Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Doğruyol, sözlerine şöyle devam etti: "Kanundaki bu sınırlama yetmiyormuş gibi idareciler tarafından yetkilendirilmiş çakma sendikaların, iktidara payanda olma gayretleri sonucunda memurlar toplu sözleşme masasında gerçek anlamıyla temsil edilememekte, sesleri yeterince duyulmamaktadır. İki yılda bir yapılan toplu sözleşmeler de geçtiğimiz iki yıl, yetkili konfederasyon Memur Sen tarafından heba edilmiştir. 2013 yılında, 2014 yılı maaş zammı için sadece ve sadece 123 TL'ye imza atan yetkili konfederasyon, 2015 yılı içinse ilk altı ay için yüzde 3, ikinci altı ay için de yüzde 3 maaş zammına imza atarak, 2.5 milyon memuru masada kendi bireysel çıkarları için hükümete pazarlamışlardır. Türkiye Kamu Sen olarak önceliğimiz, bu yıl yapılacak olan toplu sözleşmelerde, geçtiğimiz iki yılın kayıplarının telafi edilmesidir. Önce eski hesapları kapatalım, ardından yeni hesapları konuşalım. 2013 yılında yapılan toplu sözleşmelerde, memur ve memur emeklisi masada satılmıştır. 30 günlük süre kullanılmayarak bayram arifesinde alelacele imzalar atılmış, memurun hakkı Memur Sen ve hükümet işbirliğiyle gasp edilmiştir."

"RAKAMLAR AFAKİ DEĞİL"

Bu yıl genel seçimden önce kamu işçilerine yüzde 11.3 zam yapıldığını ve 500 lira iyileştirme verildiğini aktaran Ahmet Doğruyol, "Ancak 2015 yılında memura sadece yüzde 6 zam yapılmıştır. Bunun izahı var mıdır? Elbette işçilerimiz bunu hak etmiştir ancak memur ve emeklinin günahı nedir? Sadece 2014'te, memur ve emeklinin 912 TL'lik bir kaybı söz konusudur. Biz memur ve emekliye, geriye dönük kayıplarından doğan 2 bin TL ve bunun da dört eşit taksitte ödenmesini istiyoruz. 2016 Ocak ayında, 2014 ve 2015 kayıpları için yüzde 10 telafi zammı yapılmasını, ayrıca 2016 Ocak ayı için yüzde 6 zam yapılmasını, 100 TL de taban aylığa zam yapılmasını istiyoruz. 2016 Temmuz ayı için de yüzde 6 daha zam istiyoruz. 2016 yılı için toplam yüzde 22 oransal zam, 100 TL de taban aylığa zam ve 2 bin TL'nin dört eşit taksitte ödenmesini istiyoruz. 2017 yılı içinse yüzde 10+10 zam ve 150 TL taban aylığa zam istiyoruz. Bunlar afâki rakamlar değildir, üzerinde çalışılmış rakamlardır." şeklinde konuştu.

"GÖRÜŞMELER HÜKÜMET KURULUNA KADAR ERTELENMELİ"

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, "hükümet kuruluncaya kadar memur sendikalarıyla yapılacak toplu görüşmelerin ertelenmesi gerektiğini" söyledi.

İÇERİDE GÖRÜŞME DIŞARIDA MÜDAHALE

AŞTİ metro istasyonu önünde toplanarak, görüşmelerin yapılacağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yürümek isteyen KESK üyelerine polis, dağılmaları için uyarıda bulundu.

KESK Genel Başkanı Özgen, yürüyüşe izin verilmesi için emniyet yetkilileriyle bir süre görüştü. Bundan sonuç alınamaması ve grubun dağılmaması üzerine, polis ekipleri gruba, kalkanlarla ve biber gazıyla müdahale etti.

Gruptakilerden bazıları gözaltına alındı.

Ancak bir süre sonra polis, "kaldırımdan olmak koşuluyla" grubun yürüyüşüne izin verdi.

Gruptakiler, Emek 10. Cadde ve Bosna-Hersek Caddesi'nden bakanlık önüne yürüdü.

KESK Genel Başkanı Özgen, burada yaptığı basın açıklamasında, "Hükümetin, geçici bir hükümet olduğunu, bu nedenle zorunlu uygulamaların yerine getirilmesi dışında bir karar alamayacağını" savundu.

Hükümet kuruluncaya kadar görüşmelerin ertelenmesi gerektiğini söyleyen Özgen, görüşmeler yapıldığında da ilk olarak kamu emekçilerinin ve emeklilerin, "2014 enflasyonundan kaynaklanan kayıplarının" telafi edilmesini istedi.

Özgen, daha önce imzalanan toplu görüşme zaptının "satış sözleşmesi" olduğunu ileri sürerek, "Toplu sözleşme masasında onların ikinci bir satış sözleşmesi yapmalarını engelleyeceğiz" dedi.

Özgen ve beraberindekiler, daha sonra görüşmelere katılmak üzere bakanlığa girdi.