Haberler
İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi

Ateşkes başladı! Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşmasının detayları belli oldu

Tarihi antlaşmanın detayları belli oldu! Gündem yaratacak "gizli madde" iddiası

Ateşkes anlaşması sonrası İsrail'den Lübnanlı sivillere yönelik uyarı

Ateşkesin yürürlüğe girmesi sonrası İsrail'den ilk uyarı

Merkel anılarını yazdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun bir bölüm ayırdı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili kısım dikkat çekti

Marc Faber: Türkiye'de Emlak Balonu Var

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

'Dr. Kıyamet' lakaplı yatırımcı Marc Faber, Türkiye'de emlak balonu olduğunu söyleyerek büyümede ciddi bir düşüş öngördü.

"Dr. Kıyamet" lakaplı ünlü yatırımcı Marc Faber, Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde önemli açıklamalarda bulundu. 

Fed'in son kararıyla ilgili değerlendirmeleri sorulan Faber, "Öncelikle Fed'in aldığı kararlara çok fazla dikkat etmiyorum çünkü gelişmekte olan piyasalar bundan ayrıştı. Yani insanlar geri çekilmeden bahsettiğinde o kadar da önemli değil, çünkü global ekonomi zayıfsa ve ABD'deki borsa yüzde 10-20 düşüyorsa o zaman tahvil alımlarından vazgeçin ve varlık alımlarını artırın. Yani bence piyasa o kadar aptal değil. Fed bono piyasasındaki kontrolünü kaybetti" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'DE EMLAK BALONU VAR

"Türkiye ve diğer gelişmekte olan piyasalar için en büyük risk nedir?" sorusuna Faber, "Birçok politika kararı var, Fed tarafından ve yerel hükümetler tarafından alınan. Kredi büyümesine izin verilerek hanehalkı borçlanması oluştu. Türkiye'de emlak balonu diye tabir edebileceğim bir durum var ve finanse edilmesi gereken büyük geniş cari açık var. Bu sadece Türkiye için değil diğer gelişmekte olan ülkeler için de geçerli. Büyümede manidar bir düşüş olacak. Bir diğer büyük risk ise Çin'deki kredi balonu Çin ekonomisi her ülke için önemli" şeklinde yanıt verdi.

GELİŞEN PİYASALARI TERCİH EDERİM

Yatırımcıya ne gibi tavsiyelerde bulunabileceği sorulduğunda, "Tavsiyem çok açık son iki yıldır gelişmekte olan piyasalar için çok olumsuz olarak dikkatliydim. 2010'a kadar çok geniş bir pozisyonum vardı, o zamandan beri onları düşürdüm. Mutlaka bir yere para yatırmak istiyorsanız ben ABD'dense gelişmekte olan ülkelerdeki piyasalara yatırım yapmayı tercih ederim. Ama bu demek değil ki gelişmekte olan piyasalar sürekli yukarı gidecek. Diyorum ki gelişmekte olan ülkelerdeki değerlemelere bakarsanız nispeten düşük ve düşünceler çok negatif. ABD'de değerlendirmeler çok yüksek fikirler de çok olumlu." dedi.

TÜRKİYE'YE YAKINDAN BAKMALIYIM

Türkiye'ye yatırım yapmayı düşünüp düşünmediği sorulduğunda Faber, "Belki. Öncelikle Türkiye'nin durumuna biraz daha yakından bakmalıyım" dedi ve şöyle devam etti: "Benim asıl yatırımlarım Asya'da. Türkiye'yi Asya sayıyorum. Türkiye'nin topraklarının bir kısmı Asya'da. Belki Avrupalılar bunu kabul etmiyorlar ama öyle. Benim görüşüm şu, Türkiye ve Asya'yı kıyasladığım zaman anlaşılabilir bir şekilde bazı yerlerde Türkiye'den daha değerli, daha yüksek büyüme beklentisi var. Örneğin Vietnam ile Türkiye'yi kıyasladığımda önümüzdeki 10 yıl Vietnam'a daha fazla yatırım yapacaksınız."

LAKABIMDAN MUTLUYUM

"Dr. Kıyamet" lakabından memnun olup olmadığı sorulduğunda "Evet çok mutluyum" diyen Faber, yeni bir kıyamet senaryosu beklentisi olup olmadığı sorulduğunda ise şöyle yanıt verdi: 
"Koyduğumuz kurallar sürdürülebilir değil. Dünya 1980'den beri çok büyüdü. Çok büyük bir kredi genişlememiz var ve Batı da dramatik bir şekilde büyüdü. Son 10 yılda gelişmekte olan ekonomilerde de çok güçlü bir Şekilde büyüdü. Küresel ekonomi yavaşlayacak. Aynı zamanda jeopolitik tansiyon da yüksek. Amerika güçlülüğünü nispeten kaybediyor, tamamen güçsüzleşiyor demiyorum ama nispeten kaybediyor. Ama bugün Çin global ekonominin fabrikası. 1990'larda yüzde 4 metal tüketimi yaparken şimdi yüzde 47 yapıyor. Çok çok büyük bir ekonomi haline geldi. Çin ekonomisi büyürken diğer yandan etkilenme korkuları da büyüdü. Amerika Çin'i her zaman kontrol altında tutmak isterken Çin de global ilişkilerini artırmak ister. Böylece zayıf takım ve Batılı güçler arasında tansiyon artar."

Kaynak: Haberler.Com / Ekonomi
title