Küre Köyü'nde Yüzyıllık Bağcılık Geleneği Sürüyor
Bilecik'in Söğüt ilçesine bağlı Küre köyünde, yüzyıllardır süregelen bağcılık geleneği devam ediyor. 13. yüzyıldan bu yana bağcılıkla uğraşan köyde, 107 üretici yılda yaklaşık 10 bin ton üzüm üretiyor. Coğrafi işaret tescili için başvuru da yapılacak.
Sakarya Vadisi'ndeki Bilecik'in Söğüt ilçesi Küre köyünde bağcılık geleneği yüzyıllardır sürdürülüyor.
Verimli toprakları ve elverişli iklimi sayesinde önemli bir bağcılık merkezi olan köy, tarihi kaynaklara göre Anadolu Selçukluları döneminde kurulduğu 13'ncü yüzyıldan bu yana bağcılıkla uğraşıyor.
Küre'de 107 üretici tarafından 13 bin dekar alanda yılda yaklaşık 10 bin ton üretilen "razakı", "beylerce", "iri siyah", "iri kara", "çavuş", "sarı üzüm" ve "yapıncak" gibi çeşitler, Bilecik ve çevre illerde pazarlanıyor.
Üreticilerden 73 yaşındaki Hüseyin Aydemir, AA muhabirine, yaklaşık 70 yıllık olan bağlarında 24 senedir üzüm ürettiğini söyledi.
İstedikleri kalite ve verimi elde etmek için çok emek verdiklerini belirten Aydemir, "Buduyoruz, sürüyoruz, gübreliyoruz. Allah da bize ona göre veriyor." dedi.
Aydemir, her yıl mart ayında budadıkları bağlara bordo bulamacı (üzüm yetiştiriciliğinde hastalıklara karşı kullanılan tarım ilacı) uyguladıklarını anlattı.
Yetiştirdikleri üzümlerin beğenildiğini vurgulayan Aydemir, "Bağım yol üzerinde, gelenlere taze taze üzüm kesip satıyorum." ifadesini kullandı.
54 yaşındaki Kemal Aydemir de bölgede asırlardır bağcılık yapıldığını, kendilerinin de bu mirasa sahip çıktığını dile getirdi.
Pek çok üzüm çeşidi yetiştirdiklerini aktaran Aydemir, şunları kaydetti:
"En meşhur üzümümüz razakı. Ayrıca 'sarı üzüm' denilen çok güzel, şubata kadar dayanabilecek kalitede üzümümüz var. Biz sulama yapmıyoruz. Doğanın verdiği yağmurla oluşan bir üzüm. Böylece hem tatlı hem de dayanıklı oluyor."
Coğrafi işaret tescili için başvuru yapılacak
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan, ürünün tescillenmesi için coğrafi işaret başvurusu çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
Küre üzümünün, Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenmesi halinde tüm Türkiye'ye tanıtılarak bölgeye ekonomik katkı sağlanacağını dile getiren Kaplan, şöyle devam etti:
"Küre üzümü, çeşitli üzüm türleriyle anılsa da özellikle 'razakı' çeşidiyle özdeşleşmiştir. Bu çeşit, bölgenin toprak yapısı ve iklimine en uygun üzüm türlerinden biri olarak öne çıkmıştır. Razakı üzümünün kendine has lezzeti, ince kabuğu ve dayanıklı yapısı, onu Küre köyünün bağcılık kültürünün vazgeçilmez bir parçası haline getirmiştir."
Hem taze hem de kurutularak tüketilebilen razakının ticari değeri yüksek bir tarım ürünü olduğunu vurgulayan Kaplan, "Bu üzüm çeşidinin Küre bağlarıyla olan bağı, bölgenin zengin üzüm üretim tarihini ve yerel halkın bağcılıktaki ustalığını yansıtmaktadır. Coğrafi işaret çalışmalarıyla korunmaya çalışılan Küre üzümü, razakı çeşidiyle olan uzun soluklu bağlantısını sürdürmektedir." diye konuştu.