Kosgeb ile Dmo'dan Kobi'lere Destek Sağlayacak Protokol
KOSGEB ile Devlet Malzeme Ofisi (DMO) arasında imzalanan protokol kapsamında hazırlanacak eylem planı ile KOBİ'lerin kamu alım süreçlerinde daha fazla pay sahibi olmasına imkan sağlanacak.
KOSGEB ile Devlet Malzeme Ofisi (DMO) arasında imzalanan protokol kapsamında hazırlanacak eylem planı ile KOBİ'lerin kamu alım süreçlerinde daha fazla pay sahibi olmasına imkan sağlanacak.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KOSGEB ile Devlet Malzeme Ofisi arasında imzalanan işbirliği protokol törenine katıldı. Kamu alımlarındaki yerlilik oranını artıracak olan protokolün imza töreninde KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ile DMO Genel Müdürü Metin Akdamar, imzalanan protokolün KOBİ'lere kamu alımlarında önemli destek sağlayacağını söyleyerek proje ile ilgili bilgiler verdiler.
İmzalanan protokolün kamu alımlarında KOBİ'lere önemli destek sağlayacağını söyleyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Protokol önemli bir protokol, DMO kamu alımlarında önemli bir piyasa yapacak. Dolayısıyla bu protokol bizim KOBİ'lerin kamu alımlarında daha yüksek bir paya sahip olmasını sağlayacaktır. KOBİ'ler ekonomide çok önemli. TÜİK'in rakamlarına göre Türkiye'deki girişimcilerin yüzde 99'u KOBİ veya mikro düzeyinde. Bu protokol çerçevesinde inanıyorum ki kamu alımlarında KOBİ'lerin payı yükselecektir" dedi.
KOBİ'lerin ekonomideki durumlarını daha da düzeltmek için yapılan çok iş olduğuna dikkat çeken Bakan Şimşek, "En son gelir vergisi tasarısı vardı, onu Meclis'e yeni gönderdik, alt komisyonda görüşülüyor. Genel olarak vergi yüklerini geçmiş dönemde indirdik. Bu sayede bir KOBİ ya da herhangi bir şirketimiz 100 liralık kar ettiğinde yüzde 65 vergi ödüyordu, biz bunu yüzde 35'e kadar indirdik. Geçmiş dönemde hükümetlerimiz çok önemli düzenlemeler yaptılar. Bizim amacımız ülkemizde katma değeri yükseltmek. 1992-2002 dönemine bakarsanız, sabit fiyatlarla özel sektör yatırımlarına bakarsanız, bazınızı 100 alsanız, 2002 yılında özel sektör yatırımları 95'e düşmüş. Reel olarak 10 yılda özel sektörün yatırımlarında artış yok. Son 10 yıllık dönemde 100'ü baz aldığınızda 2012'de 254'e ulaşmış. Çok ciddi bir artış konusu" diye konuştu.
Özel sektörün önünü açtıklarını ve bu sayede Türkiye'de istihdam ve katma değerin arttığını, ekonominin büyüdüğünü söyleyen Şimşek, "1990 yılında milli gelir 198 milyar dolardı, 2000'li yıllarının başında 200 milyar dolar, 10 yıl yerinde saymış. 2012 yılında neredeyse 800 milyar dolara ulaşmış. Doların değerlenmesini mümkün kılan, bunu idare edebilen bir verimlilik altyapısı yoksa bunu idame etmek mümkün değildir. Burada önemli olan verimlilik artışı, istihdam artışıdır. Son 5 yıl içinde 5 milyon insanımıza iş bulmuşuz. 5 milyon istihdam hafife alınacak bir konu değildir. Son 1 yılda dahi Türkiye 1 milyon 150 binin üzerinde bir istihdam oluşturmuştur. Bunu büyük ölçüde KOBİ'ler oluşturmuştur. Biz yükleri mümkün olduğunca aşağıya çektik. Kayıt dışı ile mücadelede çok yol katettik. Geçen sene vergi kanunlarında çok önemli düzenlemeler yaptık, özellikle girişimcilere destek anlamında çok ciddi vergi avantajları sağladık" şeklinde konuştu.
"KOBİ'LERİN NİTELİĞİNİN ARTIRILMASINI DESTEKLİYORUZ, ÇÜNKÜ DÜNYA İLE BÖYLE REKABET EDİLEBİLİR"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün ise, "İmzalanan protokolle KOBİ'lerin kamu alımlarındaki payını artıracak olan bir adımı atmış oluyoruz. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal hedeflerine varabilmesi için rekabet gücü yüksek özel sektöre ihtiyaç var. Son yıllarda artık daha fazla üretenin yanında daha nitelikli ürünler üretme noktasında adımlar atıyoruz. Daha pahalı dediğimiz ürünlere doğru yöneliyoruz. Sektörel strateji belgelerinde üzerinde en çok durduğumuz konu bu oldu" dedi.
Son teşvik sisteminde nitelikli ürünlere daha nitelikli destekler verildiğine dikkati çeken Ergün, bu konuda rekabetçi bir özel sektör oluştururken işin üretim ayağına verilen destek kadar tüketim ayağına verilen desteğin de önemli olduğunu dile getirdi. Ergün, Türkiye'nin dünyanın en dinamik iç pazarı haline geldiğini belirterek, bugün dünya devi denilen birçok firmanın aslında başarı yaşarken kendi içi pazarlarındaki başarının üstüne inşa ettiklerini ifade etti. Ergün, "Bunu yaparken kesinlikle ekonominin gerçeklerine aykırı olarak yapamazsınız. Kamu alımında KOBİ'ler desteklensin, peki KOBİ olsun da ne olursa olsun diye mi düşüneceğiz. Öyle düşünmeyeceğiz, onlara yol göstermemiz lazım. Biz, KOBİ'leri destekliyoruz ama KOBİ'lerin niteliğinin artmasını da destekliyoruz. Çünkü, dünyayla ancak böyle rekabet edilebilir" ifadelerini kullandı.
Ürünlerin satın alınırken KOBİ'lere de yol gösterileceğine işaret eden Ergün, açık ekonomilerde tüketicilerin kaliteli ve uygun ürünlere sahip olmayı istediğini söyledi. "Kamu olarak tüketicilere örnek olmak zorundayız" diyen Ergün, bugüne kadar kamu alımlarında yerli ürünlerle ilgili düzenlemeler yapıldığını ifade etti. Yapılan düzenlemeler hakkında bilgiler veren Ergün, ürünlerin Türkiye'de üretiliyor olmasının önemli olduğuna dikkati çekti. Ekonomideki temel yapı taşının KOBİ'lerden oluştuğuna işaret eden Ergün, "Bugüne kadar başarılı politikalar uyguladık. Eskiden KOBİ'lere destekte 'para, para, para' diye bakılıyordu. KOBİ'lerin bilgiye daha çok ihtiyacı var. Bir şirket nasıl idare edilir, bunu bilmeye daha çok ihtiyacı var. Küçük bir yönetim krizine girdiğinde nasıl aşılacağı noktasına daha çok ihtiyacı var. İşletme ömrünün uzatılması gerekiyordu, 'nasıl uzatırız' diye önlemler aldık" dedi. - ANKARA