Ekonomi, kontrollü sosyalleşme sürecinde ülkemizin en önemli sorunu!
Vakaların başladığından bu yana ilk kez salgının en önemli sorun olma seviyesi %39'a indi ve ekonomi salgını geçti; bugün vatandaşların %43'ü ekonomiyi Türkiye'nin en önemli sorunu olarak görüyor.
Koronavirüs salgını öncesi son bir yıllık dönemde vatandaşlar Türkiye'nin en önemli sorununu ekonomi olarak tanımlamaktaydı. Koronavirüs vakalarının hayatımıza girmesiyle beraber bir anda Türkiye'nin en önemli sorunu salgın halini geldi ve Mart 2020'den bu yana salgın tüm sorunların önüne geçti. Ipsos'un Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırmasına göre; vatandaşlar koronavirüs salgınının hem Türkiye ekonomisi hem de kendi ekonomileri için bir tehlike oluşturduğu konusunda hemfikir. Her 10 kişiden 8'i salgının Türkiye ekonomisi için ciddi bir tehlike oluşturduğunu düşünüyor. Her ne kadar vatandaşlar salgının ülke ekonomisi için daha fazla risk taşıdığını düşünse de yarıdan fazlası salgının kendi kişisel ekonomileri için de ciddi bir tehlike oluşturduğu kanısında.
Salgın döneminde alınan tedbirler doğrultusunda bazı sektörlere yönelik kısıtlamalar söz konusu oldu. Buna göre araştırmada istihdamda yer alan vatandaşların üçte biri (%33) işyerleri geçici olarak faaliyet göstermediğini beyan etti. Diğer yandan sadece işyerleri geçici olarak kapananlar değil halen işyerleri faaliyet gösterenler de salgının işleri üzerinde olumsuz etkisi olacağı görüşüne sahip. Çalışanların yarısından fazlası (%57'si) önümüzdeki dönemde işleri üzerinde salgının olumsuz etkilerinin ortaya çıkacağını düşünüyor. Salgının işleri için bir fırsat alanı oluşturduğunu düşünenlerin oranı ise %6 ile sınırlı.
Normalleşme takvimi kapsamında restoran, kafe, pastane ve çay bahçelerinin belirli kurallar çerçevesinde hizmet vermeye başlaması konusunda genel kamuoyunda görüş birliği yok. Ipsos'un Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırmaşına göre; vatandaşların %48'i açılma kararını yanlış bulurken, %41'lik bir kesim bu kararın doğru olduğuna inanıyor. 46-55 yaş arası vatandaşlar bu kararı en büyük oranda destekleyen kesim; buna rağmen 18-25 yaş arası bireylerin sadece %29'u bu kararı doğru buluyor.