Kıymetli Maden İthalatı Yüzde 187 Arttı
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yülek: "(Altın ithalatının cari açığa etkisiyle ilgili) Geçen sene fazla olan altın ihracatımız ne kadar geçiciyse, bu sene fazla olan ithalatımız da o kadar geçici" Garanti Yatırım Analisti İçer: "Bizde dış ticaret dengesini etkiliyor olsa da henüz tehdit edici olmaktan uzak"
HANDAN SİLKİN/SÜMEYYE DALKILINÇ - İçerisinde altının da bulunduğu inciler, kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller; taklit mücevherci eşyası ve metal paraların ithalatı bu yılın ocak-mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 187 artış gösterdi.
Ekonomi Bakanlığı verilerine göre; söz konusu ürünlerin geçen yıl ocak-mayıs dönemindeki ithalatı 2 milyar 728 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam 2013'ün aynı döneminde yüzde 187'lik artışla 7 milyar 832 milyon dolara yükseldi.
Kıymetli maden ithalatındaki artış ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın cari açıkta altın ithalatındaki artışın geçici ama önemli etkisi olduğununa yönelik açıklamalarına ilişkin AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek, "Geçen sene fazla olan altın ihracatımız ne kadar geçiciyse, bu sene fazla olan ithalatımız da o kadar geçici" dedi.
Ekonomi Bakanlığı verilerine göre; geçen yıl ocak-mayıs döneminde içerisinde altının da bulunduğu inciler, kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller; taklit mücevherci eşyası ve metal paraların ithalatı 2 milyar 728 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam 2013'ün aynı döneminde yüzde 187'lik artışla 7 milyar 832 milyon dolara yükseldi.
AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Yülek, Türkiye'nin geçen sene yurtdışına net altın ihracatı yaptığını, o yüzden altın ihracatında rakamların arttığını söyledi.
Bu sene de insanların altın deposu azaldığı için bir kaç aydır net altın ithalatı yapıldığını belirten Yülek, bu sene net altın ithalatının cari açığı negatif etkilediğini kaydetti. Bir nevi altın stoklarının yeniden şekillendiğini aktaran Yülek, "Geçen sene fazla sattığımız için bu sene fazla alıyoruz. Yani olay son derece aritmetik" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bu sene içerisinde daha fazla altın ithal edeceğine dikkati çeken Yülek, net altın ithalatının cari açığı negatif etkileyeceğini, ancak bireylerin altın stokları belli bir seviyeye geldiği zaman bu durumun kendiliğinden ortadan kalkacağını dile getirdi.
2011 yılında tüketicilerin altın balanslarının yükseldiğine işaret eden Yülek, sözlerine şöyle devam etti:
"2012'deki altın ithalatıyla birlikte ithalat iyice arttı ama öncesinde fazla ithal etmedik. 2011 yılında altın ithalatı yapmıştık, geçen senevde çok fazla altın ihracatı yaptık. Bu durum, geçen sene ihracatımıza ve cari açığımıza olumlu etki yapmıştı zaten. Geçen sene çok sattığımız için bu sene insanların elinde altın kalmadı ve bu sefer de insanlar daha çok altın ithal ediyorlar. Bu da cari açığı ve ithalatı negatif etkiliyor. Ne zamanki insanlar elimizde yeteri kadar altın var diyecekler o zaman bu durum kendiliğinden düzelecek. Bizim İran veya başka yerlere altın ihracatımız tekrar başlarsa daha farklı bir durum olacak, 2012'ye dönmüş olacağız. Bu geçici bir durum. Geçen sene fazla olan ihracatımız ne kadar geçiciyse, bu sene fazla olan ithalatımız da o kadar geçici. Kendiliğinden düzelecek bu..."
-"Paramızı altında değerlendireceğimize finansal sisteme soksak, Türkiye'ye faydası daha fazla olur"
Murat Yülek, Türkler'in Hintliler gibi altına düşkünlüğü olduğunu söyledi. Türkiye'nin altın üretemediği için yurtdışından aldığını belirten Yülek, geçen yıl olağandışı bir durum olduğunu ve Türkiye'nin İran'a altın göndermek zorunda kaldığını anımsattı. "Dengeleri bozucu bir durum oldu" diyen Yülek, bu sene o durumun düzeltildiğini, tekrar böyle durumlar olursa aynı şeyin olabileceğini dile getirdi.
Türkiye'nin tüketici bir toplum olduğunu, pantolon alırken bile kredi kartıyla ödeme yapıldığına işaret eden Yülek, şunları kaydetti:
"Dünyanın hiçbir yerinde görülmüş bir şey değildir bu. Tasarruf oranlarımız son derece düştü. Buna karşılık tasarrufu hangi kanallarda değerlendiriyoruz dediğiniz zaman da problem var. Tasarrufumuzu altına yaptığımız zaman bu ekonominin dışına çıkıyor maalesef. Biz paramızı altında değerlendireceğimize finansal sisteme soksak, mesela bankaya veya borsaya, Türkiye'ye faydası daha fazla olur."
-"Hindistan'da da benzer bir durumun yaşandı"
Garanti Yatırım Analisti Gökalp İçer, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın cari açıkta altın ithalatındaki artışın geçici ama önemli etkisi olduğununa yönelik açıklamalarına ilişkin, "Bizde dış ticaret dengesini etkiliyor olsa da henüz tehdit edici olmaktan uzak" dedi.
İçer, Ekonomi Bakanı Çağlayan'ın altın ithalatının cari açık üzerinde etkili olduğu konusundaki görüşüne katıldığını, bunun İstanbul Altın Borsa'sının verileri ile de teyit edilebileceğini söyledi.
Nisan ve mayıs ayında altın fiyatlarında yaşanan büyük düşüşün ardından yükselen altın talebinin altın ithalatının da rekor seviyelere ulaşmasına yol açtığını vurgulayan İçer, "Altın ithalatı 2013 nisan ayında 45 ton gerçekleşirken, nisan 2012'de 7,8 ton olarak gerçekleşti. Altın ithalatındaki yükselişin mayıs ve haziran ayında da sürdüğünü görüyoruz" dedi.
Hindistan'da da benzer bir durumun yaşandığına işaret eden İçer, sözlerine şöyle devam etti:
"Altın ithalatının artması cari açığı baskılamış ve rupide değer kaybı görülmüştü. Hindistan'da cari açık üzerinde baskı oluşturması sonrasında altın alımlarındaki vergi artırılmış idi. Bizde dış ticaret dengesini etkiliyor olsa da henüz tehdit edici olmaktan uzak. Bu sebeple; bu şekilde bir gelişme yaşanabileceğini düşünmüyorum." - İstanbul