KESK Başkanı: Memur maaşları ve deprem tazminatı taleplerimizi ileteceğiz
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, 2024 yılı memur toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde, en düşük memur maaşının 22 bin TL olacağı vaadine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bozgeyik, ayrıca deprem tazminatı adı altında kamu çalışanlarına eşit oranda tazminat ödenmesi gerektiğini ifade etti.
CEYLAN SAĞLAM
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, ağustos ayında başlayacak 2024 yılı memur toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin "Çok yoğun bir kriz var. Özellikle Cumhurbaşkanı'nın seçim öncesi en düşük memur maaşının 22 bin TL'ye çıkaracağız vaadi ortada kaldı...Özellikle temmuz ayında en düşük memur 22 bin TL'ye çıkarılırsa bile son bir haftada yaşamış olduğumuz dövizdeki yükselme, TL'deki değer kaybı zaten 15 Temmuz'da kamu emekçilerin ve emeklilerin ücretlerinde en az yüzde 22'ye varan bir reel kayıp ortaya çıkmıştır. Öncelikli olarak bunların telafi edilmesi gerekiyor" dedi. Bozgeyik ayrıca, "Konfederasyonlarla görüşme yapılarak deprem tazminatı adı altında kamu çalışanlarına ayrımsız, eşit oranda herkese tazminatlarının ödenmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum" açıklamasını yaptı.
4688 Sayılı Kamu Görevlileri, Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'na göre 2024 yılı memur toplu sözleşmeleri için görüşmeler ağustos ayında başlayacak.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, toplu sözleşme görüşmeleri ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın en düşük memur maaşının 22 bin TL olacağı vaadine ilişkin ANKA Haber Ajansı'na şu değerlendirmelerde bulundu:
"KESK OLARAK, ÖNCELİKLİ OLARAK 4688 SAYILI YASANIN DEĞİŞTİRİLMESİNE, DEMOKRATİKLEŞTİRİLMESİNE TALEP EDİYORUZ"
"1 Ağustos'tan itibaren kamu çalışanları ve emekliler ile ilgili 2024-2025 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme süreci başlayacak. KESK olarak, öncelikli olarak 4688 sayılı yasanın değiştirilmesine, demokratikleştirilmesine, grev hakkının önündeki engellerin kaldırılması ve hakem kurulunun kaldırılmasını talep ediyoruz. Yine geçtiğimiz dönem Memur-Sen tarafından savunulan ve yüzde 2 barajı ile birlikte, üye sayısı az olan sendikaların önüne konulan barajın da kaldırılmasını ve toplu sözleşmeden, tüm kamu çalışanlarının ve emeklilerin yararlanması ile ilgili masada ilk ifade edeceğimiz şeyler bunlar olacak.
"CUMHURBAŞKANI'NIN SEÇİM ÖNCESİ EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞININ 22 BİN TL'YE ÇIKARACAĞIZ VAADİ ORTADA KALDI"
Çok yoğun bir kriz var. Özellikle Cumhurbaşkanı'nın seçim öncesi en düşük memur maaşının 22 bin TL'ye çıkaracağız vaadi ortada kaldı. Bayramdan sonra muhtemelen Meclis'te bir yasal düzenleme ile en düşük memur maaşının 22 bin TL'ye çıkartılması ile ilgili bir çalışma yapılacağı söyleniyor. Ancak bu sürece sendikaların, konfederasyonların dahil edilmesi gerekiyor. Tek taraflı, hükümet tarafından bu yasanın çıkartılması, aynı zamanda toplu sözleşme hukukuna da müdahale anlamına geliyor. Anayasa'ya aykırı… Toplu sözleşmeyi yok sayan ve iktidarın kendi bildiğini okuma mantığının devamı şeklindedir. Özellikle temmuz ayında en düşük memur 22 bin TL'ye çıkarılırsa bile son bir haftada yaşamış olduğumuz dövizdeki yükselme, TL'deki değer kaybı zaten 15 Temmuz'da kamu emekçilerin ve emeklilerin ücretlerinde en az yüzde 22'ye varan bir reel kayıp ortaya çıkmıştır. Öncelikli olarak bunların telafi edilmesi gerekiyor. Altı aylık süre içerisinde yaşanan gıda enflasyonu, ulaşım enflasyonu yüzde 100'e ulaşan enflasyon dikkate alınarak, en düşük memur maaşının en az 22 bin 25 bin TL'ye çıkartılması ve o oranda da diğer kamu emekçilerinin de emeklilerin de maaşlarını aynı oranda artışların yapılması gerekiyor.
"DEPREM TAZMİNATI ADI ALTINDA KAMU ÇALIŞANLARINA AYRIMSIZ, EŞİT ORANDA HERKESE TAZMİNATLARININ ÖDENMESİ GEREKTİĞİNİ İFADE ETMEK İSTİYORUM"
Yine deprem bölgesinde, kamu emekçileri çok sorun yaşadılar. Altı aydan bu yana, evi yıkılan çalışma koşulları kötüleşen, psikolojik sorunlar yaşayan kamu emekçilerin de iyileşmesi, çalışma yaşamın da aktif olarak katılabilmesi açısından deprem bölgelerindeki kamu emekçilerine yönelik hem barınma sorunlarını çözecek konutların ücretsiz bir şekilde sağlanması, kira desteğinin artırılması ve kamu emekçilerinin bu bölgede yaşamış olduğu sorunların giderilmesine yönelik de yine konfederasyonlarla görüşme yapılarak deprem tazminatı adı altında kamu çalışanlarına ayrımsız, eşit oranda herkese tazminatlarının ödenmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum."