Çin Başkonsolosu Wei Xiaodong: Batılı Ülkelerin Gümrük Vergileri Ticaret Korumacılığıdır
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, Batılı bazı ülkelerin Çin'in elektrikli araçlarına gümrük vergisi getirdiğini belirterek, "Bu, tipik bir ticaret korumacılığı davranışıdır ve Çin buna kesinlikle karşı çıkmaktadır.
Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong, Batılı bazı ülkelerin Çin'in elektrikli araçlarına gümrük vergisi getirdiğini belirterek, "Bu, tipik bir ticaret korumacılığı davranışıdır ve Çin buna kesinlikle karşı çıkmaktadır." dedi.
DEİK Türkiye-Çin İş Konseyi, Çin'in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu'nun katılımıyla DEİK'in İstanbul'daki merkezinde "Kazan-Kazan Anlayışı ile Dışa Açılan Çin" başlıklı bir panel düzenledi.
Panelin açılışında konuşan Wei Xiaodong, temmuz ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in Astana'da bir araya geldiğini, Çin ve Türkiye'nin ticaret, yatırım, altyapı inşası ve turizm gibi alanlarındaki ikili işbirliklerini derinleştirmek adına önemli mutabakata vardıklarını dile getirdi.
Xiaodong, Türkiye ile Çin'in köklü bir medeniyete sahip G20'nin önemli üyelerinden olduğunu belirterek, diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana iki ülke halklarının çeşitli alanlarda somut işbirliklerini derinleştirdiğini, ekonomik ve ulusal kalkınmayı teşvik ettiğini, iki ülkenin gelişim stratejilerini uyumlu hale getirdiğini ve ilişkilerin istikrarlı bir şekilde gelişmesini sağladığını ifade etti.
Çin'in uyguladığı üst düzey dışa açılma politikasının, Türkiye dahil tüm dünyaya yeni fırsatlar sunacağını söyleyen Xiaodong, "Tüm insanoğlu için ortak bir kader topluluğunu yine birlikte inşa edeceğiz. Çin İstanbul Başkonsolosluğu olarak, Devlet Başkanı Şi Cinping ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın stratejik yönlendirmelerinin ışığında, bölgemizdeki tüm dostlarımız ve dost kurumlarımız ile birlikte, Astana Zirvesi'nde alınan ortak mutabakatı hayata geçirmeye kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Xiaodong, Çin'in, yeni üretici güçlerle yüksek kaliteli ekonomik kalkınmayı teşvik ettiğini vurgulayarak, "Çin Ulusal İstatistik Bürosunun verilerine göre, 2024'ün ilk yarısında Çin'in GSYH'si 61,7 trilyon yuana ulaştı ve yıllık yüzde 5 oranında arttı. Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar, son zamanlarda Çin'in ekonomik büyüme beklentilerini art arda yukarı yönlü revize etti ve giderek daha çok sayıda yabancı şirket Çin'e yatırım yapmak ve Çin'de iş kurmak için birbirleriyle yarışıyor." dedi.
"Çin, yeni üretici güçlerle yüksek kaliteli ekonomik kalkınmayı teşvik ediyor"
Çin'in yeni üretici güçlerle yüksek kaliteli ekonomik kalkınmayı teşvik ettiğine işaret eden Xiaodong, yüksek kaliteli kalkınmaya ulaşmak için yeniliklere öncülük etmeye ve reformları derinleştirmeye devam edeceklerini bildirdi.
Xiaodong, Çin markalarının ürettiği elektrikli araçlar, lityum piller ve güneş enerjisi fotovoltaik teknolojilerinin gelişimine dikkati çekerek, "Batılı bazı ülkeler, Çin'in bu sektörleri devlet sübvansiyonları yoluyla geliştirdiğini gerekçe göstererek Çin'in elektrikli araçlarına gümrük vergisi getirdi. Bu, tipik bir ticaret korumacılığı davranışıdır ve Çin buna kesinlikle karşı çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Başkonsolosluğun vize politikalarını sürekli olarak iyileştirmeye devam ettiğini belirten Xiaodong, Türk vatandaşlarının Çin vizesi başvuru durumunun, büyük ölçüde salgın öncesi seviyesine döndüğü bilgisini paylaştı.
"Çin, 2023'te 48 milyar dolarlık ticaret hacmi ile Türkiye için önemli bir ticaret ortağı"
DEİK Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu da dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Çin'in küresel sahnede önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, Türkiye'nin ise Asya ve Avrupa arasında stratejik bir köprü görevi gördüğünü ifade etti.
Coğrafi ve ekonomik avantajların karşılıklı çıkarlara dayalı işbirliği için önemli bir potansiyel yarattığına işaret eden Kurdoğlu, DEİK'in küresel ticaret ve yatırım için önemli bir köprü görevi gördüğünü ve yıllar içinde, her iki ülkenin iş çevrelerinde kilit bir oyuncu haline geldiğini aktardı.
Kurdoğlu, Çin'deki ekonomik ve sosyal gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Çin'i ve ülkede iş yapmanın dinamiklerini anlamaya ve anlatmaya yönelik bir dizi etkinlik gerçekleştiriyoruz. Yıllar içinde Çinli muhataplarımızla birçok başarılı etkinlik gerçekleştirdik. Bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceğimiz Türkiye-Çin İş Konferansı ile ekonomik işbirliklerimizi daha da zenginleştirmeyi hedefliyoruz." şeklinde konuştu.
Çin'in geçen yıl 48 milyar dolarlık ticaret hacmi ile Türkiye için önemli bir ticaret ortağı olduğunu hatırlatan Kurdoğlu, "Ancak ticaret dengesizliği Türkiye için önemli bir sorundur. Bunu ele almak için özellikle yüksek değerli sektörlerde olmak üzere, Çinli şirketlerin Türkiye'deki yatırımlarını artırmalarını sürekli olarak savunuyoruz." dedi.
"BYD'nin 1 milyar dolarlık yatırımı ülkelerimiz arasında artan güvenin altını çiziyor"
Kurdoğlu, Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu, nitelikli ve rekabetçi iş gücü ve ekonomik büyüme potansiyeli ile yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar için pek çok fırsat sunduğunu belirtti.
Yatırım ilişkilerinde kayda değer olumlu gelişmelerin yaşandığını aktaran Kurdoğlu, şöyle devam etti:
"Çinli otomotiv devi BYD'nin 1 milyar dolarlık yatırımı ülkelerimiz arasında artan güvenin altını çiziyor. Bu yatırımın çeşitli sektörlerde daha önemli yatırımların önünü açacağına inanıyoruz. Asya ile kültürel, ticari, turizm ve hizmet sektörlerinde işbirliğimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin Türkiye için önemli fırsatlar sunduğunu düşünüyoruz."
Türkiye ile Çin arasındaki ilişkilerin ticaret ve ekonominin ötesine uzandığını ifade eden Kurdoğlu, "Kültürel ve diplomatik alanlarda da güçlü bir işbirliği söz konusudur. Kültürel değişim programları, eğitim işbirlikleri ve turizm faaliyetleri, halklarımız arasındaki bağların güçlendirilmesinde hayati bir rol oynamaktadır." dedi.
Kurdoğlu, son yıllarda turizmde yaşanan artışın ülkeler arasındaki karşılıklı anlayışın daha da derinleşmesine katkıda bulunduğunu vurgulayarak, "2023 yılında 248 bin Çinli turist ülkemizi ziyaret etti ve bu sayının her yıl arttığını görmek cesaret verici. Çin'in kapılarını yabancı yatırımcılara açması, yeni iş uygulamalarını benimsemek ve hızlı gelişmelere ayak uydurmak için önemli fırsatlar sunuyor." değerlendirmesini yaptı.
İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Ahmet Özer de reform ve geliştirme sürecinin başlangıcıyla Çin'in kapalı bir ekonomiden açık bir ekonomiye doğru finansal bir dönüşüm geçirdiğini dile getirerek, ülkenin geniş bir tarım toplumundan sanayileşen bir şekle dönüştüğünü kaydetti.
Çin'in dünyanın ikinci büyük ekonomisi haline geldiğine işaret eden Özer, Kuşak ve Yol Girişimi'nin iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayacağını söyledi.