Jcr Eurasia Başkanı Ökmen Açıklaması
"Orta vadede en yüksek büyüme finansman şirketlerinde ortaya çıkacaktır" "Sektörün son yıllardaki varlık büyümesine öz kaynakları bir bütün olarak aynı hızla eşlik edememiştir"
Japon kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, "Orta vadede en yüksek büyüme finansman şirketlerinde ortaya çıkacaktır" dedi.
JCR'ın "Banka Dışı Finans Kuruluşları Sektörü Raporu-2014" yayımlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ökmen, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'nun finansal piyasalar için 2000 yılından beri devam ettirilen yapısal reformların tamamlayıcı halkalarından birisi olduğu belirtti.
İlk kez "Finansal Kurumlar Birliği"nin oluşturulması ve kamusal hüviyet kazandırılmasına rağmen, kamusal müdahale olmadan Birliğin üst düzey yapılanmasına sektör içerisinden gelenlerin direkt olarak seçilmiş olmalarının çok önemli olduğu ifade eden Ökmen, sektör kuruluşlarının lisans değerlerinin, kurumsallık seviyelerinin ve şeffaflık algılarının arttığını ve 2015 yılı sonuna kadar tamamlanmak üzere asgari ödenmiş sermaye tutarının şirket başına 20 milyon liraya yükseltilmesi ve sektör giriş koşullarının ağırlaştırılmış olmasının mevcut şirketlerin lisans değerlerini artırdığını dile getirdi.
Ökmen, diğer taraftan şirket yönetim kurulu üyeleri, genel müdür ve genel müdür yardımcıları için asgari mesleki deneyim süreleri ve asgari eğitim seviyelerinin güncellenmesinin sektörün kurumsal yapısını ve kamuoyu algısını da iyileştirdiğini ifade etti.
Sektörün varlık kalitesinin artmasının beklendiğini belirten Ökmen, şunları kaydetti:
"Faturaların farklı şirketler tarafından mükerrer kullanımının önüne geçilmesi amacıyla 'Finansal Kurumlar Birliği' nezdinde Merkezi Fatura Kayıt Sistemi'nin kurulmasının öngörülmüş olması ve Türkiye Bankalar Birliği nezdindeki Risk Merkezinin bilgi havuzundan veri temin edebilme koşulları iyileştirilerek sektörün daha sağlıklı bir istihbarata ulaşma olanağı artırılmış olması sektörün varlık kalitesini artıracaktır. Sektörün şubeleşme eğiliminin, coğrafi yaygınlığının, müşteri sayısının ve faaliyet çeşitliliğinin giderek artmakta olması orta ve uzun vadede ulusal düzeyde uygulanan para politikasının ilgi sahasına dolaylı olarak değil aynen Bankacılık sektörü gibi direkt olarak gireceği ve bu anlamda yeni regülasyonların gündeme gelebileceği beklenmektedir. Finansman şirketlerinin zorunlu karşılıklar kapsamına alınmış olması bu anlamda bir başlangıçtır."
Banka dışı finans kuruluşları sektörünün, 2009 yılı hariç son sekiz yılda oldukça hızlı büyüme gösterdiği ve varlıklarının bankacılık sektöründen daha hızlı büyüdüğünü ifade eden Ökmen, "Banka dışı finans kuruluşları sektörünün toplulaştırılmış verilerine göre 2013 yılı sonu itibariye 66,2 Milyar liralık bir varlık büyüklüğü bulunmaktadır. 2005 yılından itibaren 2013 yılına kadar 2009 yılı hariç yıllık ortalama yüzde 25 oranında büyüme gösteren sektörün son 8 yıllık birikimli büyüme hızı yüzde 364,60'dır. Aynı dönem içerisinde bankacılık sektörü yıllık ortalama yüzde 19,95, birikimli olarak ise yüzde 325,75 büyüme hızına ulaşmış ve banka dışı finans kuruluşları sektörünün altında kalmıştır" bilgisini verdi.
"Orta vadede en yüksek büyüme finansman şirketlerinde ortaya çıkacaktır" görüşünü ifade eden Ökmen, makine leasinglerinde yüzde 1 KDV kapsamının genişletilmesinin, yazılım sektörünün kapsama alınmasının ve filo kiralama yolunun açılmasının ve yeni ürün olarak taşınmazların sat ve geri kirala yönteminin yasalaşmasının orta vadede leasing sektörünün büyümesine ilave katkı sağlayacağını kaydetti.
Sektörün varlık büyüklüğünün bankacılık sektörünün varlıklarının 2005 yılında yüzde 3,5'i oranında iken 2013 yıl sonu itibariyle yüzde 3,82 düzeyine yükseldiğini hatırlatan Ökmen, bu seviyenin 2007 yılında ulaştığı yüzde 4,33 seviyesinin hala altında olduğuna dikkati çekti.
"Ani likidite taleplerinin üreteceği risklere karşı sistemsel destek mekanizmaları kurulmadı"
Banka dışı finans kuruluşları sektörünün ekonomik konjonktüre duyarlılığının bankacılık sektöründen daha fazla olduğunu, ekonomik konjonktürdeki değişikliklerin ve BDDK'nın regülasyon baskısı altında sektörde yönetim politikalarının giderek daha da zorlaştığını ifade eden Ökmen, "2014 yılında makro düzeydeki talep ve yatırımlarda beklenen tercihli yavaşlatılma politikasından yine banka dışı finans kuruluşları sektörünün olumsuz yönde daha fazla etkilenmesini beklemek mümkündür" değerendirmesini yaptı.
Banka dışı finans kuruluşları sektörü esas itibariyle KOBİ'ler ağırlıkta olmak üzere reel sektöre ve hanehalkına finansman sağladığını belirten Ökmen, gelecek dönemlerde sektörel etkinlik artışına bağlı olarak hanehalkına yönelik finansman payının daha fazla önem kazanacağını öngörüyor.
Ökmen, şunları kaydetti:
"Banka dışı finans kuruluşları daha çok faiz getirili varlıklara ağırlık verme eğilimine girmiş ve bu kapsamda iştirak edinme eğilimi azalmıştır. Banka dışı finans kuruluşlarının 2012 yılından itibaren bilanço dengelenmesi, zayıflayan sermaye yeterliliğinin artırılması ve alt limiti 20 milyon lira olarak belirlenen yasal ödenmiş sermaye seviyesine ulaşılması için sektörün devam eden kar dağıtımı politikaları değiştirilmiş ve yavaş yavaş dışsal kaynaklardan ilave nakdi sermaye artırımları başlamıştır....Sermaye artırım ihtiyacında olan faktoring şirketleri ağırlıkta olmak üzere banka dışı finansal kurumların önemli bir kısmının bu yükümlülüklerini yerine getiremeyeceği olasılığını ve konsolidasyon beklentilerini JCR Eurasia Rating olarak oldukça düşük görmekteyiz, zira ilave olarak artırılacak sermayenin miktarı ve tedarik olasılığı, bu ihtiyacı duyan şirketlerin mevcut ortaklarının çoğunluğunun bağımsız mali gücüne yakınsayacak düzeydedir.
Sektörün 2005 yılından itibaren varlık büyümesine bir bütün olarak öz kaynak seviyesi aynı hızla eşlik edemediği için sektörün yükümlülükleri giderek artmakta ve bilanço dengeleri zayıflamaktadır. Temel bir alışkanlık olarak dışardan ve Türk bankacılık sisteminden fonlanan banka dışı finansal kurumların borçlanma araçları ihracı yoluyla sermaye piyasalarından fon temin etme eğilimleri hala zayıftır."
Bankacılık sektörünün altında kalan banka dışı finansal kuruluşların aktif kalitesinin giderek iyileşme trendine girdiğini vurgulayan Ökmen, "Banka dışı finansal kurumların olası ani likidite taleplerinin üreteceği risklere oldukça açık bırakılmış ve sistemsel destek mekanizmaları kurulmamıştır" görüşünü ifade etti. - İstanbul