İSTİB GDO'ları Tartıştı: Yerli Tohumculuk ve Biyogüvenlik Önemli

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Ticaret Borsası'nın 'Borsa Meydanı'nda Sektörler Konuşuyor' toplantısında genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ele alındı. Konuşmacılar, Türkiye'deki GDO denetimlerinin sıkı olduğunu, yerli tohumculuk sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini ve biyogüvenlik sisteminin yeniden kurulmasının önemini vurguladılar.

İstanbul Ticaret Borsasının (İSTİB) her ay gerçekleştirdiği " Borsa Meydanı'nda Sektörler Konuşuyor" toplantısında, bu ay genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ele alındı.

İSTİB'den yapılan açıklamaya göre, çevrim içi gerçekleştirilen toplantıya İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Fatih Kaya, Türkiye Tohumcular Birliği Genel Sekreteri Muhteşem Torun, Gıda Güvenliği Uzmanı Nevzat Artık ve İSTİB Meclis Üyesi Ahmet Yücesan katıldı.

Açıklamada toplantıdaki konuşmasına yer verilen Ahmet Bülent Kasap, Türkiye'de GDO'lu ürünlerin çok sıkı denetlendiğine dikkati çekerek, "Bu yönüyle halk sağlığı açısından güçlü bir koruma mekanizması uygulanmaktadır. Ancak hayvan yemi olarak bazı GDO'lu ürünlerin ithalatına izin verilmektedir. Aynı ürünlerin ülkemizde üretimi ise yasaktır. Denetimli bir üretim hayvancılıkta ithalata bağımlılığı azaltıp maliyetleri düşürecektir." ifadelerini kullandı.

Fatih Kaya ise Türkiye'de GDO'lu ürünlerin onayı alınmaksızın piyasaya arz edilmesinin yasak olduğunu vurgulayarak, "Bu yasağın ihlali durumunda Tarım ve Orman Bakanlığının izni olmadan ürün piyasaya sürenler için 5 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezası öngörülmektedir. Bu yönüyle Türkiye, yaptırımlar açısından dünya genelinden ayrılmakta ve daha katı bir uygulama sergilemektedir." açıklamasında bulundu.

Muhteşem Torun da Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatının, ithalatı karşılama oranının yüzde 134'e ulaştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu durum, tohumculuk sektörünün dış ticaretteki rekabet gücünü artırıyor ve ülkenin tohum üretiminde dışa bağımlılığını azaltıyor. Bu da GDO'lu tohumlara ihtiyaç duymadan verimli ve kaliteli üretimin mümkün olabileceğini göstermektedir. Ancak asıl önemli olan GDO teknolojisinin tamamen reddedilmesi yerine, bu teknolojinin devlet denetiminde geliştirilmesi ve gerektiğinde stratejik amaçlarla kullanılabilmesi gerekiyor."

"Yerli tohumculuk sistemi güçlendirilmeli"

Gıda Güvenliği Uzmanı Nevzat Artık ise Türkiye'nin GDO'lu tohum üretiminde kısıtlı bir altyapıya sahip olması nedeniyle verimlilik artışında zorlandığını ifade ederek, bu durumun dışa bağımlılığı artırdığını ve yerli tohumculuk sisteminin güçlendirilmesini zorunlu kıldığını belirtti.

Bu bağlamda biyogüvenlik sisteminin yeniden tesis edilmesinin kritik öneme sahip olduğuna dikkati çeken Artık, geçmişte faaliyet göstermiş olan Biyogüvenlik Kurulunun yeniden yapılandırılarak aktif hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.

İSTİB Meclis Üyesi Yücesan ise Türkiye'de tarım arazilerinin daralmasıyla birlikte üretimin ciddi baskı altında olduğunu ve verimin artırılması gerektiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Son yıllarda ekim alanlarımız giderek daralıyor. Bu durum, hem artan nüfus hem de hayvansal ürünlere olan talebin yükselmesiyle birlikte düşündüğümüzde, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından bizi iki temel seçeneğe zorluyor. ya mevcut alanlarda birim alandan elde ettiğimiz verimi artıracağız ya da yeni ekim alanları açmak zorunda kalacağız. Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), özellikle verimlilik açısından önemli bir potansiyele sahip. Bu ürünler, zararlılara ve kuraklığa karşı dirençli yapıları sayesinde üreticilere daha istikrarlı ve yüksek verim sağlama imkanı tanıyor. Bu yönüyle değerlendirildiğinde, mevcut üretim baskısını hafifletmek için GDO'lu çeşitler, dünyada olduğu gibi bizde de bir alternatif olarak ele alınabilir."

Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title