İSTİB'den Yaban Mersini Yetiştiriciliği Konferansı
İstanbul Ticaret Borsası'nın (İSTİB) 'Altın Tohumlar' projesi kapsamında yaban mersini yetiştiriciliği üzerine düzenlenen online toplantıda, ürünün Türk tarımı için önemi ve ihracat potansiyeli vurgulandı.
İstanbul Ticaret Borsası'nın (İSTİB) katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin yaygınlaştırılması amacıyla başlattığı "Altın Tohumlar" projesinde bu ay, "Nasıl yaban mersini yetiştiricisi olunur?" konusu ele alındı.
İSTİB'den yapılan açıklamaya göre, toplantıda yaban mersininin Türk tarımı için geç keşfedilmiş bir ürün olduğu, büyük ölçeklerde üretim yapmanın karlılığı artıracağı, ihracatı artırmak için kontrollü üretim yapılması gerektiği ve kalite standardı olan ürün tedariki ile yeni pazarlara açılmanın mümkün olacağı vurgulandı.
Online gerçekleştirilen ve herkese açık olan toplantının açılış konuşmasını İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, moderatörlüğünü İSTİB Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen yaptı.
Toplantıya, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nafiye Ünal, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Yüksek Ziraat Mühendisi Fatih Erbaş, yaban mersini yetiştiricileri Mehmet Çiçek ve Levent Sarılgan konuşmacı olarak katıldı.
Açıklamada toplantıdaki görüşlerine yer verilen İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, yaban mersininin gıda endüstrisinde farklı şekillerde değerlendirildiğini belirtti.
Kasap, "Yaban mersini taze meyve kullanımın yanında kuru meyve ve meyve suyu üretimi, ilaç sanayisi, baharat sektörü, pasta, çörek ve diğer tatlı çeşitleri gibi geniş kullanım alanına sahip. Ancak bu kadar geniş talebe rağmen, dünyada dar bir coğrafi alanda yetiştiriliyor. Onu değerli yapan da bu. Ülkemizde de gerek ekonomik değeri gerekse iç ve dış piyasadaki talebi nedeniyle üreticilerin giderek daha fazla ilgi gösterdiği bir ürün. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre yaban mersini üretimi 2019'dan bu yana 10 kattan fazla artmış durumda. Bu yükseliş ülkemizdeki talebin artmasına paralel olarak üretim ve yatırımların geliştiğini de gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"İhracatı artırmak için kontrollü üretim şart"
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Ünal da yaban mersininde kontrollü üretim yapılması durumunda ihracatının mümkün olduğunu kaydetti.
Ünal, "Ülkemiz maviyemiş bitkisiyle 2003'te tanıştı. 2009'dan itibaren üretimi artarak devam ediyor. Bir ürünü ihraç edebilmeniz için o ürünü kaliteli üretmeniz gerekli. Bu da kontrollü üretim ile mümkün. Dünyada dekar başına verim 0,7 ton civarlarında. En yüksek verim alan ülkelerin başında 1,4 ton ile İspanya, Hollanda ve Peru geliyor. Antalya'da yüzde 100 topraksız tarım ile üretim yaparak dekar başına 2-3 hatta 4 ton verim elde eden üreticiler var. Maviyemiş meyvesinde ihracatımızı artırmak istiyorsak verimle beraber kontrollü üretim yaparak kaliteyi de yükseltmemiz gerekiyor." değerlendirmelerinde bulundu.
Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Yüksek Ziraat Mühendisi Erbaş da maviyemiş meyvesinin Türk tarımı için geç keşfedilen önemli bir ürün olduğunu ifade etti.
Erbaş, "Kazancının yüksek olması dolayısıyla, Enstitü olarak maviyemiş konusunda birkaç koldan çalışma yapıyoruz. Öncelikle ülkemiz şartlarına uygun tür geliştirmek için ıslah çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda Enstitümüz bünyesinde yürütülen bir doktora çalışmasında tuzluluğa dayanıklılık araştırılıyor. Bu iki sürecin birleşmesiyle güçlü bir tür elde etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca üretim süreci sonrası için katma değer kazandırmak için de çalışmalar planlıyoruz." açıklamasında bulundu.
"Üretime başlamadan pazar araştırması yapılması
Yaban mersini yetiştiricisi Mehmet Çiçek, üretime başlamadan önce pazar araştırması yapılması, pazarın standartlarının çok iyi analiz edilmesi ve ürün kalitesinin devamlılığının sağlanması gerektiğini anlattı.
Önce pazarın bulunması, sonra da büyük ölçekte üretim yapılması gerektiğine dikkati çeken Çiçek, "Sadece bir üreticinin büyük miktarda üretim yapmasından bahsetmiyorum. Küçük üreticiler bir araya gelerek, üretim süreçleri, soğuk hava deposu ve pazarlamada işbirliği yaparlarsa da ölçek büyümüş, verim artmış olur. Aksi durumda büyük hayal kırıklıkları kaçınılmaz." ifadelerini kullandı.
"Bizim üretim, Peru'nun bir köyündeki rakama eşit"
Yaban mersini yetiştiricisi Levent Sarılgan da büyük ölçeklerde üretim yapmanın karlılığı artıracağının altını çizerek, Türkiye'de halen yaklaşık 5 bin ton üretim yapıldığını aktardı. Sarılgan, "Fakat bu rakam yalnız Peru'nun bir köyündeki rakama eşit. Maalesef üretim kapasitemiz çok az. Yaban mersini yetiştiriciliği için ideal üretim kapasitesi 50 dönüm olmalı ve doğru fideyle taze meyve üretip, ihraç hedeflenmeli." açıklamasında bulundu.