İstanbul Sanayi Odası Başkanı: Türkiye Tarımla İlgili Güven Veren Bir Veri Seti Oluşturmalı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin tarımla ilgili güven veren bir veri seti oluşturması gerektiğini belirtti. Bahçıvan, tarım ve sanayi sektörlerinin entegrasyonunu artırmanın önemine vurgu yaptı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye'nin artık tarımla ilgili çok daha güven veren bir veri setini oluşturması gerektiğini belirterek, "Güçlü bir veri kaynağını, sağlıklı ölçülebilir bir veri setini oluşturamamaktan dolayı ne yazık ki sorunlara teşhis koymak da, sağlıklı çözüm bulmak da ve dahası gelecek planı oluşturmak da çok kolay olmuyor." dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) mayıs ayı meclis toplantısı "Vizyoner Bir Bakışla Tarım ile Sanayi Arasındaki Entegrasyonu Artırarak; Tarımsal Sanayinin, Ekonomimize Daha Etkili ve Verimli Katkı Yapmasını Değerlendirmek" ana gündemi ile düzenlendi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda İSO tarafından hazırlanan "İSO İklim Değişikliği ve Su Yönetimi: Sanayi Sektörü Raporu"nun da tanıtımı yapıldı.
İSO Başkanı Bahçıvan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, tarım ve sanayi sektörlerinin birbirlerini tamamladığını, iki sektör arasında daha fazla entegrasyon sağlamanın, milletin refahını artırmak açısından çok önemli olduğunu kaydetti.
Bahçıvan, tarımın herkesin hayatına dokunduğunu belirterek, "Bu da gösteriyor ki hiçbir toplumun tarımı dışarıda bırakarak veya tarımı az önemseyerek bir hayat sürmesi mümkün değil. Ülkemizin en önemli kaynağı olarak görmemiz gereken tarımsal kaynaklarımızı yeteri kadar doğru kullanmıyoruz." açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin, artık tarımla ilgili, hayvan varlığından ekilen araziye ve çıkan ürüne kadar tüm noktalarında çok daha güven veren bir veri setini oluşturması gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Çünkü verimlilik yolundaki ilk ve en önemli adım budur. Güçlü bir veri kaynağını, sağlıklı ölçülebilir bir veri setini oluşturamamaktan dolayı ne yazık ki sorunlara teşhis koymak da, sağlıklı çözüm bulmak da ve dahası gelecek planı oluşturmak da çok kolay olmuyor. Bu süreci ancak ölçerek bilimle, teknolojiyle buluşturmalıyız.
Çünkü bugün ekimle hasat arasında geçen sürede, buğdayından fındığına, ayçiçeğinden çayına ve meyve-sebzesine kadar ciddi verim kayıplarının yaşandığını biliyoruz. Bunu ancak doğru ilaçlama, doğru gübreleme, doğru sulama gibi ürünün ekilmesinden sonraki dönemi çok çok iyi değerlendirerek ve teknolojiyi kullanarak giderebiliriz."
"Verimliliği artırabilmek için 'su otoyolları' diyebileceğimiz kanallar oluşturabilmeliyiz"
Erdal Bahçıvan, İSO için İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenleri tarafından hazırlanan "İklim Değişikliği ve Su Yönetimi: Sanayi Sektörü Raporu"nun içerdiği akademik bilginin yanı sıra ilgili tüm paydaşlardan gelen bilgi ve görüşleri de içerecek şekilde bütüncül bir yaklaşımla oluşturulduğunu dile getirdi.
Raporu sadece sanayinin belli sektörlerini etkilemesiyle bağlantılı hazırlanmış bir rapor olarak değerlendirmemek gerektiğine işaret eden Bahçıvan, "Bu kıymetli araştırma, toplumsal hayatımızda gelecek yıllarda oluşabilecek olan riskleri ve tehditleri nasıl çözebileceğimize dönük olarak hazırlanan bir rapor olarak değerlendirilmelidir. Şu bir gerçek ki Türkiye'nin su kaynakları önümüzdeki dönemlerde tarımsal üretimdeki gücümüzü en doğru, en isabetli şekilde kullanabilmek adına bizim için büyük bir değer arz ediyor. Verimliliği artırabilmek için Türkiye'de suyun bol olduğu yerlerden suyu az olan yerlere, 'su otoyolları' diyebileceğimiz kanallar oluşturabilmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Bu arada İSO raporuna göre, Türkiye'de su kullanımının sektörel dağılımı şu şekilde gerçekleşti: Tarımsal sulama yüzde 77, içme ve kullanma suyu yüzde 12, sanayi ihtiyaçları yüzde 11.
Oluşan su talebinin azaltılması için önerilerin de yer aldığı raporda, ortalama kişi başına günlük kentsel atıksu üretiminin günde yaklaşık 200 litre olduğu Türkiye'de, endüstriyel su ihtiyacı için kentsel atıksu kullanımının yüksek bir potansiyeli bulunduğu ifade edildi.