İstanbul Merkezli Operasyon

Ankara Genç İşadamları Derneği (ANGİAD) Başkanı Abdullah Değer, İstanbul merkezli operasyona ilişkin, "Yargısız infaz yapılmasına, bunun bir intikam operasyonuna dönüştürülerek Türkiye'nin büyüyen ekonomisine, huzur ve güven ortamına, uluslararası piyasadaki imajına zarar verilmesine, bu ülkeyi seven kimsenin müsaade etmemesi gerekmektedir" dedi.

ANGİAD'da düzenlenen basın toplantısında, İstanbul merkezli operasyona ilişkin açıklamalarda bulunan Değer, Türkiye'nin çok zor bir süreçten geçtiğini söyledi. Operasyona dair çok çeşitli iddia, teori, senaryo olduğunu belirten Değer, yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan şahısların gerçekte bu olaylara karışıp karışmadığının henüz bilinmediğini, bağımsız yargının kısa sürede gerçeği ortaya çıkarması ve suçsuzu suçludan ayırması gerektiğini ifade etti.

Soruşturmaların sonuna kadar götürülmesini ancak masumiyet karinesine her aşamada özen gösterilmesini ve adı geçenlerin kişilik haklarının zedelenmemesine azami dikkat gösterilmesini beklediklerini dile getiren Değer, "Elbette adı yolsuzluk ve rüşvet gibi çok ağır suçlara bulaşmış hiçbir kişi ve kurumu savunacak değiliz. Ancak isteğimiz kurunun yanında yaşın da yanmaması, yaşananların ülkemizin itibarına, siyasi ve ekonomik istikrara daha fazla zarar vermemesidir" diye konuştu.

Operasyonun başladığı günün ertesinde, borsanın günü yüzde 5,21 düşüşle kapattığına dikkati çeken Değer, bazı hisselerin yüzde 10'un üzerinde değer kaybettiğini, borsa şirketlerinin piyasa değerinin 25 milyar lira civarında azaldığını anımsattı. Değer, 25 milyar doların Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için telafisi mümkün olmayan bir kayıp olduğunu, rakamların daha da artmaması için tüm ilgililerin sağduyuyla hareket etmesi ve her adımın dikkatli atılması gerektiğini savundu.

İş dünyası olarak suça bulaşan kim olursa olsun, bu kişi ve kurumların en kısa sürede ortaya çıkarılması ve hak ettikleri şekilde cezalandırılması gerektiğinin altını çizen Değer, şöyle konuştu:

"Yargısız infaz yapılmasına, bunun bir intikam operasyonuna dönüştürülerek Türkiye'nin büyüyen ekonomisine, huzur ve güven ortamına, uluslararası piyasadaki imajına zarar verilmesine, bu ülkeyi seven kimsenin müsaade etmemesi gerekmektedir. Kamuoyu vicdanının rahatlaması ve soruşturmaya uğrayan kişilerin kamuoyu önünde temize çıkabilmesi, soruşturmalara hiçbir biçimde müdahale edilmediği kanaatinin oluşmasına bağlıdır. Bu amaçla soruşturmaların yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve hukuk devleti ilkelerinden taviz verilmeden yürütülmesini, toplumu bir arada tutan başlıca etmen olan adalet duygusunun korunmasının ön koşulu olarak görüyoruz. Bugün yaşananlarda, 74 milyonun geleceği söz konusudur. Atılan her yanlış adım ülkeyi karanlığa sürükleyecek, demokrasimize büyük bir darbe vuracaktır." - Ankara