"İstanbul Blockchain Projesi"nin hedefi teknoloji pazarın büyümesi

– Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) ve İstanbul Kalkınma Ajansı Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı kapsamında oluşturulan Habitat Derneği İstanbul Blockchain Projesi Koordinatörü İsmail Metin, projeyle "katma değeri yüksek blockchain temelli bir teknoloji pazarının büyümesine katkı sağlamanın" hedeflendiğini söyledi.

TSPB ve İstanbul Kalkınma Ajansı destekleriyle oluşturulan İstanbul Blockchain Okulu Projesi, Perşembe günü İnogar'da düzenlenen bir basın lansmanında tanıtıldı. TSPB Genel Sekreteri İlkay Arıkan, Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır, İstanbul Blockchain Okulu Proje Koordinatörü İsmail Metin ve Bahçeşehir Üniversitesi Blockchain Araştırma ve Uygulama Merkezi Direktörü Dr. Bora Erdamar'ın katıldığı tanıtımda blockchain teknolojisi çeşitli açılardan ele alındı.

Blockchain teknolojisinin internetin kurulmasından sonra ikinci teknoloji devrimi olarak adlandırıldığını belirten İsmail Metin, yaptığı açılış konuşmasında şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yıllardır sorulan bir soru var, coğrafya bir kader midir? Teknoloji geliştikçe biz teknoloji üreten tarafta mı olacağız teknoloji tüketen tarafta mı, bu soru da sorulmaya devam ediyor. Teknolojide bir oyun kurucu olmayı hedefliyor ve bugünden treni kaçırmamak için bir şeyler yapmamız gerektiğini ortaya koyuyoruz.

"İnsanlık var olmaya başladığından bu yana ticaret yaparken farklı ödeme araçları kullandılar ve günümüze özellikle 2008 finansal krizinden sonra kripto para birimlerinin ortaya çıkmasıyla ödemeler kripto paralar üzerinden yapılmaya başlandı. İnternetin ortaya çıkışıyla birlikte dünyada bir teknoloji devrimi oluşmaya başladı ve blockchain de şu an ikinci teknoloji devrimi olarak adlandırılıyor. Tabi ki bu teknoloji dönüşümünün içinde yalnızca finans sektöründeki kurucular değil, çeşitli sektörlerde de görülüyor. Blockchain, yalnızca finans dünyasında değil devlet-vatandaş ilişkisi, lojistik, sağlık, eğitim gibi çeşitli sektörleri etkileyecek büyük bir potansiyele sahip.

"İstanbul Blockchain Okulu projemizde İstanbul özelinde katma değeri yüksek blockchain temelli bir teknoloji pazarının büyümesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Blockchainle yeni teknolojilerin geliştirilmesini ve yeni proje ve iş modellerinin başta finans olmak üzere İstanbul'daki çeşitli sektörler ekosistemiyle buluşmasını hedefliyoruz. Hedef grubumuzda da İstanbul'da yaşayan yazılımcılar, girişimciler, lise ve üniversite öğrencileri ve İstanbul'daki bilişim ve finans sektörü içindeki genç teknik personeller yer alıyor.

"Bu proje kapsamında İstanbul'da gerçekleştireceğimiz belli başlı çalışmalar var. Bu projelere Bahçeşehir Üniversitesi işbirliğiyle başladık ve 'Blockchain Elçisi' dediğimiz, liselerde ve üniversitelerde blockchain nedir konusunda temel farkındalık eğitimleri verecek uzmanlarımızı yetiştirdik. Proje kapsamında bir blockchain laboratuvarı oluşturacağız ve uzmanlık eğitimlerimizi burada yapacağız."

TSPB Genel Sekreteri İlkay Arıkan da finans sektöründeki gelişmeleri yakından takip eden bir kurum olarak bu proje için oldukça heyecanlı olduklarını belirtti ve şunları söyledi:

"Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak finansal sektördeki nerdeyse bütün gelişmeleri kapsayan bir kurumuz. İstanbul Blockchain Okulu Projesi bizi heyecanlandırıyor çünkü hem finansal okuryazarlık alanında yaptığımız faaliyetler arasına giriyor hem de blockchain gerçekten bizim sektörümüze büyük değişiklikler getirecek bir potansiyele sahip.

"Blockchainin etkisini ilk olarak Bitcoin'in ortaya çıkışıyla gördük. Merkez Bankası neden var sorusu sorulduğunda güven için var cevabını alıyordunuz fakat Bitcoin ve altında yatan blockchain teknolojisi bu güveni ortadan kaldırdı. Biz de bu yaratıcı teknolojilerin oluşturduğu fırsatları değerlendirirsek bu bahsettiğimiz finansal okuryazarlık düzeyine ulaşabileceğiz. Bu yüzden bu projenin başarılı olmasını, yaygınlaşmasını destekliyoruz."

Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır da söz konusu teknoloji devriminde eğitimin önemine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu ülkede kaynakların doğru kullanılması çok büyük önem taşıyor çünkü oldukça sınırlı kaynaklara sahibiz. Girişimcilik ve yeni teknolojiler konusundaki destek programlarının ne kadar istihdam oluşturduğu değil ne kadar katma değerli olduğu incelenmelidir. Böyle bir projeye başladığımız zaman bazen bilinmezliklerle de uğraşıyoruz. Karşılaştığımız en büyük sıkıntılardan biri maalesef müfredat. Ortada bir müfredat yok. Neyse ki bu durum değişmeye başlıyor. Bahçeşehir Üniversitesi bu konuda çeşitli çalışmalar yapıyor. Fakat bu yeterli değil, bu sürece adapte olabilecek nitelikte insanları eğitmemiz, insanların yetkinliklerini geliştirmemiz gerekiyor. Bu yetkinlikleri geliştirmediğimiz müddetçe bir şey elde edemeyiz." (Fotoğraflı)