İso Mart Ayı Olağan Toplantısı
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Ülke kalkınması için elini taşın altına koyan sanayicilerimiz her şeyin en iyisine layıktır ve bundan sonra da öyle olmaya devam edecektir.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Ülke kalkınması için elini taşın altına koyan sanayicilerimiz her şeyin en iyisine layıktır ve bundan sonra da öyle olmaya devam edecektir. İstanbul Sanayi Odası'nın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yarınlara güvenle uzanacağından, sanayimize ve ülkemize katkılarını artırarak sürdüreceğinden hiç şüphe duymuyorum." dedi.
İSO Meclisi'nin mart ayı olağan toplantısı, "İSO Yönetim Kurulu'nun 2013-2018 Faaliyet Dönemine ve Etkinliklerine Bir Bakış" ana gündemi ile gerçekleştirildi.
İSO Meslek Komiteleri ve Yönetim Kurulu seçimleri öncesindeki son meclis toplantısında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, oda seçimlerinin gerçekleştirilmesine çok az bir zaman kaldığını anımsattı.
Bahçıvan, 2 Nisan Pazartesi günü Hilton Elmadağ Convention Center'da yapılacak Meslek Komiteleri ve Meclis Üyeleri seçimlerinin ardından 7 Nisan Cumartesi günü de odanın Meclis Başkanlık Divanı, Yönetim Kurulu, Disiplin Kurulu, TOBB Delegeleri ve Meslek Komitesi Başkanları ve Yardımcıları seçimlerini Odakule'deki binada yapacaklarını ifade ederek, bu seçimlerin oda ve camiaları için hayırlı ve uğurlu olmasını temenni etti.
İSO'nun seçim takvimini göz önünde bulundurarak, oda seçimlerinden önceki bu son meclis toplantısında, tamamlanmak üzere olan görev dönemlerine dair bir genel değerlendirme yapacaklarını aktaran Bahçıvan, sözlerine şöyle devam etti:
"2013-2018 dönemini kapsayan görev süremiz boyunca, Türkiye'nin en köklü ve en büyük sanayi odası olan İstanbul Sanayi Odası'nı yönetme onur ve sorumluluğunu layıkıyla taşımanın gayreti ve mutluluğu içinde olduk. Yüreğimizde hissettiğimiz bu mutluluk bize hiçbir zaman azalmayan bir çalışma şevki ve azmi verirken sizlerin de gücümüze güç katan kıymetli desteğinizi, bizleri motive eden pozitif yaklaşımınızı her zaman yanımızda hissettik. Bu vesileyle şahsım ve yönetim kurulumuz adına meclis üyelerimize teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyorum.
Göreve geldiğimiz dönemde sizlerle paylaştığımız çalışma programımızda daha güçlü bir sanayinin daha sağlam bir ekonomik ve toplumsal istikrarın temeli olduğu gerçeğini toplumun tüm kesimlerine ve ilgili kurumlara anlatmanın yeni dönemdeki ana hedefimiz olduğunu ifade etmiştik. Öte yandan, uzun vadeli bir sanayi vizyonuyla ve Türkiye'nin güçlü bir endüstri ülkesi olması hedefiyle çalışmalarımızı ve projelerimizi sürdüreceğimizi belirtmiştik. Gerçekten de geride bıraktığımız 5 yıl, sadece Türkiye için değil, dünyanın bütün bölgeleri için yüksek katma değerli sanayi üretimini merkeze alan bir ekonomi anlayışının yükseldiği, ekonomik durgunluktan çıkışın anahtarının sanayiye ve üretime dönüş olduğu bir dönem oldu."
- "Türkiye'de yeniden üretim ekonomisine dönülmesi çabalarına öncülük yaptık"
Erdal Bahçıvan, 2013-2018 Faaliyet Raporu'nda da görüleceği üzere bu dönemde sanayiciler ile hem hükümetin hem de kamuoyu arasında bir köprü olma misyonunu yerine getirdiklerini ifade ederek, "Bu bağlamda, sanayimizin ve genel olarak ekonomimizin daha iyi bir noktaya taşınması için hükümetimize birçok talebimizi ve önerimizi ilettik. Bakanlar ve seçkin konuklarımızla düzenlediğimiz meclis toplantılarımız ve meslek komiteleri ortak toplantılarımız, Ankara ziyaretlerimiz ve diğer tematik toplantılarımız vesilesiyle Başbakanımız, bakanlarımız ve bürokrasimizle birçok defalar bir araya geldik." dedi.
Bu temasların meclis üyeleri başta olmak üzere sanayicilerin kendilerine ilettiği sorunları dile getirmeleri için önemli bir iletişim platformu oluşturduğunu belirten Bahçıvan, "Sorunlarımızla birlikte çözüm önerilerimizi de dile getirerek her zaman çözümün de bir parçası olduk. İşte bu anlayışımızın sonucunda çok önemli kazanımlar sağladık. Bunların başında hiç kuşku yok ki dünyada olduğu gibi ülkemizde de sanayi odaklı bir üretim ekonomisi anlayışının hükümetimizin gündemine girmiş olması yer alıyor. Övünerek söyleyebiliriz ki İstanbul Sanayi Odası olarak Türkiye'de de yeniden üretim ekonomisine dönülmesi konusundaki çabalara öncülük yaptık." şeklinde konuştu.
Bahçıvan, hayata geçirilmesinde öncü rol oynadıkları üretim odaklı ekonomiye geçişte çok önemli bir halkanın da yerli üretimin ve yerli malı alımının desteklenmesi olduğunu vurgulayarak, bu düşünceden hareketle savunma sanayisi, havacılık, sağlık ve enerji sektörleri başta olmak üzere birçok alanda sanayiciler ile kamu kesimini ve ilgili tedarikçi kuruluşları bir araya getiren etkinlikler düzenlediklerini bildirdi.
Dünyada yükselen bir değer olan iş birliğini kurumsal bir değer olarak benimsediklerini ifade eden Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Bütün çalışmalarımızda iş birliği kültürüne önem verdik. Yeni nesil sanayi kongrelerinde, üniversite-sanayi iş birliğine yeni model arayışımızda, teknoparkların ve OSB'lerin yeni çağın sanayi ruhuna uygun bir şekilde geliştirilmesi arayışlarımızda ve diğer birçok faaliyetimizde iş birliği anlayışı ve kültürü bizlere eşlik etti. Hatta bu iş birliği anlayışı ve kültürünün bir gereği olarak da çalışma dönemimiz boyunca sektörlere ait tüm sektörel dernekler ve STK'larla yakın ilişki içerisinde olduk ve çalışmalarımızda sürekli iletişim halinde bulunduk. Faaliyet dönemimiz boyunca en çok öncelik verdiğimiz konulardan birisi de sanayinin finansmanıyla ilgili çalışmalarımız oldu. Bildiğiniz gibi son yıllarda dünya çapında parasal kaynakların giderek azaldığı bir döneme girildi. Artık kur riskine karşı güvenli, sürdürülebilir, ucuz ve nitelikli sanayi finansmanı her zamankinden büyük bir önem taşıyor.
Biz de İstanbul Sanayi Odası olarak yeni nesil kalkınma bankacılığı önerimizi ve sanayinin finansmanına yönelik yenilikçi önerilerimizi sürekli dile getirdik. Teminat yetersizliği nedeniyle kredi alamayan KOBİ'lerimize KGF'nin kefil olduğu Nefes Kredisi kampanyasına güçlü destek verdik. Alternatif finansman konusunda sanayicilerimizin bilinçlenmesine yönelik çeşitli etkinlikler düzenledik. Ayrıca yeni nesil kalkınma bankacılığına dair önerimizin de ekonomi yönetiminin gündemine girmesini ve yerini korumasını çok önemli buluyoruz."
Bahçıvan, küresel rekabet ortamında önemi artan yüksek katma değerli üretim yapısına geçiş konusunda da verimli çalışmalar yürüttüklerini anlatarak, "Yüksek katma değerli ve yüksek teknolojiye dayalı üretim yapısına geçiş için girişimcileri desteklemenin yanı sıra sanayi-üniversite iş birliği alanında da sonuç odaklı çalışmalarda bulunduk. Üniversitelerde ve teknoparklarda üretilen yeni teknolojilerin ticarileştirilerek ekonomiye kazandırılması amacıyla Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği ile birlikte İSO Sanayi-Teknopark Ortak Çalışma Komisyonu'nu kurduk. Ayrıca, sanayi-üniversite iş birliği konusunda etkin, nitelikli ve sonuca ulaşabilen iş birliklerinin oluşturulması hedefiyle İstanbul'un önemli üniversiteleri ile İSO-Sanayi Platformu'nu oluşturduk." diye konuştu.
OSB'lerin de yüksek katma değerli üretim yapısına geçişte büyük önem taşıdığına inandığını dile getiren Bahçıvan, "Bu doğrultuda, yüksek katma değerli, temiz üretim yapan İstanbullu sanayicimizin teşviki için yeni nesil organize sanayi bölgeleri kurulması amacıyla İstanbul Sanayi Odası OSB Geliştirme İhtisas Kurulu'nu kurduk. İstanbul sanayisinin geleceğine yönelik çalışmalarımızı, ülkemizde bir şehir için hazırlanan ilk sanayi stratejisi olan İstanbul Sanayi Strateji Belgesi ile sürdürdük. Bu belgeyi kamuoyuyla ve ilgili kurumlarla paylaştık. İstanbul'un sanayisiz, sanayinin İstanbul'suz düşünülemeyeceğini hem bu bağlamda hem de farklı zeminlerde pek çok kez ifade ettik." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye'nin sanayi potansiyelini iyi şekilde değerlendirmeliyiz"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, yüksek teknolojinin sanayide daha etkin kullanımı için çalışmalar yaparken, arzu ettikleri dönüşümü kendi bünyelerinde başlatarak odanın sunduğu hizmetlerin büyük bölümünü internet üzerinden gerçekleştirmeye başladıklarını, iş davaları için de zorunlu hale getirilen Arabuluculuk Merkezi'ni oda bünyesinde kurarak üyelere kendi aralarında veya üçüncü taraflarla olan anlaşmazlıklarında hızlı, ekonomik, güvenilir ve uzlaşmacı bir çözüm sunduklarını anlattı.
Üretim mücadeleleri devam ederken demokrasinin ve ülke bütünlüğünün zedelenmesine yönelik teşebbüslere karşı durduklarını vurgulayan Bahçıvan, "15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminin hemen ardından yazılı ve görsel medyada darbe girişimini asla kabul etmeyeceğimizi beyan ettik. Bu doğrultuda ülke gündemine damga vuran etkinlikler gerçekleştirdik. 15 Temmuz sonrasında ekonomimizin gerçeklerini yabancı sermayeli üyelerimizle birlikte dünya kamuoyuna anlattığımız Türkiye'ye Güvenenler, Türkiye'de Üretenler toplantımız ile 74 ülkeden 600'ün üzerinde yabancı sermayeli üyemizi, Başbakanımız ve bakanlarımız ile buluşturduk." diye konuştu.
Bahçıvan, sadece İstanbul'un değil, bütün Türkiye'nin sanayi potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğine inandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu inancımız doğrultusunda, odalar arasındaki dayanışmanın artması için Anadolu ziyaretlerine önem verdik. Diyarbakır, Mardin, Kastamonu, Sivas, Malatya, Şanlıurfa, Bursa, Gebze-Kocaeli, Bolu, Çanakkale, Trabzon olmak üzere 11 ilimizin yatırım ortamını yerinde inceledik, yeni iş birliklerine zemin hazırladık. Ayrıca bu dönemde ilk yurt dışı gezimizi İran'a gerçekleştirdik. İran Teknoloji ve Sanayi bakanları ile özel toplantı gerçekleştirirken, Türk ve İranlı firmalar arasında verimli ikili görüşmeler yapılmasını sağladık. Yeri gelmişken, dünyanın çeşitli bölgelerine yönelik bir işbirliği vizyonunu üyelerimize kazandırmak, farklı kültürleri ve pazarları tanımak amacıyla ülke günleri gerçekleştirdik. Dünyanın farklı coğrafyalarından 25 ülke ile ülke günleri, tanıtım ve bilgilendirme toplantıları düzenleyerek üyelerimize geniş bir vizyon sunduk."
Dünya genelinde ekonomik büyümenin en hızlı ve güvenilir öncü göstergesi olarak kabul edilen Satınalma Yöneticileri Endeksi-PMI'ın Türkiye'de hesaplanması ve yayımlanması için IHS Markit ile iş birliğine gittiklerini hatırlatan Bahçıvan, ayrıca bu yılın nisan ayında 3 aylık periyodlarla yayınlayacakları "Sanayide Görünüm ve Beklentiler" ve "İhracat İklimi Endeksi" raporları için hazırlıklarının devam ettiğini bildirdi.
Bahçıvan, bugünün yükselen trendlerinden dijital dünyanın büyük önem taşıdığını vurgulayarak, şirketlerin üretkenlik, ciro, kalite, enerji verimliliğinde artış, maliyetlerinde azalma ve süreçlerde yalınlaşmasını hedefleyen dijitalleşme konusunda dönüşüm sağlayacak önemli bir girişime imza attıklarını söyledi. Bahçıvan, üyelerin dijital dönüşümüne rehber olmak ve ışık tutmak amacıyla dünyanın önde gelen dijital dönüşüm hizmet sağlayıcısı GE Dijital ve Accenture Digital ile iş birliği için yola çıktıklarını da söyledi.
Bütün bu faaliyet ve başarılarını yönetim kurulu, meclis başkanlık divanı, meclis üyeleri, meslek komitesi üyeleri ve tüm çalışanlarla birlikte, el birliğiyle, iş birliğinin güzel bir örneğini sergileyerek ortaya koyduklarını ifade eden Bahçıvan, sözlerine şöyle devam etti:
"5 yılda yakaladığı sinerji, yarattığı ortak heyecan, sergilediği birlik, beraberlik ve dayanışma anlayışıyla İSO, geçmişten gelen marka değeriyle uyumlu örnek bir sivil toplum kuruluşu olmuştur. Ne mutlu bizlere... Bunu hep birlikte başarmış olmanın huzurunu ve gururunu yaşıyoruz. Ülke kalkınması için elini taşın altına koyan sanayicilerimiz her şeyin en iyisine layıktır ve bundan sonra da öyle olmaya devam edecektir. İstanbul Sanayi Odası'nın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yarınlara güvenle uzanacağından, sanayimize ve ülkemize katkılarını artırarak sürdüreceğinden hiç şüphe duymuyorum."
- "Ülke olarak bu meydan okumanın altından alnımızın akıyla çıkabiliriz"
İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay da son yıllarda Türkiye'de birbirinden farklı gelişmelerin yaşandığını söyledi.
Okyay, şöyle devam etti:
"Çok şükür ki Türkiye bu dönemde millet ve devlet el ele vererek dirayetini kaybetmeden yoluna devam etti. Göreve geldiğimizde Başkan Erdal Bahçıvan'ın ifade ettiği gibi İstanbul Sanayi Odası'nın bir yandan sanayi konusunda ülkemizin açık ara referans kurumu olmasına, diğer yandan sanayici için adeta bir nöbetçi eczane gibi çalışmasına gayret ettik. Meclisimiz ve yönetim kurulumuz, ferasetle davranabilmeyi ve sanayimiz için en doğru olanları yapabilmeyi başardı. Bugün Türkiye'de bir yerli sanayi atılımı, bir Sanayi 4.0 heyecanı, sanayi odaklı yeni bir başarı hikayesi yazma hayali varsa, bunda, çatısı altında bulunmaktan gurur duyduğumuz bu İSO'nun payı büyüktür."
Okyay, "Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, kaybedecek tek bir güne tahammülümüz yok." diyerek, Türkiye'nin, bu kadar karmaşık ve yeni beceriler gerektiren yeni döneme yeni bir anlayışla hazırlanmasının bir zaruret olduğunu vurguladı.
Sanayicilerin bu sürecin liderlerinden olmasının, ülkeye kutup yıldızlığı yapmasının da tarihin kendilerine yüklediği bir misyon olduğuna işaret eden Okyay, "Umuyor ve diliyorum ki dünya adil olmayan şartlarda değişip dönüşürken ülke olarak bu meydan okumanın altından alnımızın akıyla çıkabiliriz. Ben, sanayiciler başta olmak üzere Türkiye'nin insan gücüne yürekten inanıyorum." dedi.
Okyay, gelecek ay organ seçimlerini yapıp Türkiye ekonomisine hizmet edecek üyeleri seçeceklerini hatırlatarak, "Seçimler demokrasilerin bayramıdır. Her yenilenme döneminde kurumlara yeni bir enerji gelir. İstanbul Sanayi Odası olarak, seçimlerimizi tamamlayacağımız 7 Nisan'dan başlamak üzere yeni bir şevk ve heyecanla bu meclisin yoluna devam edeceğine hiç şüphem yok." diye konuştu.
Milli eskrimci ve İstanbul Sanayi Odası Vakfı bursiyeri Deniz Selin Ünlüdağ ise "Daha büyük başarılar alarak sizleri daha çok gururlandırmak istiyorum." dedi.
Konuşmaların ardından Ünlüdağ'a başarılarından dolayı Bahçıvan ve Okyay tarafından hediye takdim edildi.
Toplantıda daha sonra bazı meclis üyeleri dilek ve önerilerini sundu.