İSMMMO Başkanı Demirel, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın kararına tepki gösterdi
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Erol Demirel, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın beyanname verilme süresinin bitimine birkaç gün kala verdiği karara tepki gösterdi. Demirel, binlerce beyannamenin düzeltilmesinin getireceği iş yükü ile yorgunluktan tükenmiş olan camianın sabrını sınamamaları gerektiğini belirtti.
(İSTANBUL)- İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Erol Demirel, Hazine Ve Maliye Bakanlığı'nın beyanname verilme süresinin bitimine birkaç gün kala verdiği '31 Aralık 2023 tarihli brüt satışlar toplamı 50 milyon TL'nin altında olan mükelleflerin, 2024 yılının ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde düzeltme yapma yükümlülüğünün kaldırılması' kararına tepki gösterdi. Demirel, "Yanlışı yanlışla düzeltmeyin. Binlerce beyannamenin düzeltilmesinin getireceği iş yükü ile yorgunluktan tükenmiş olan camiamızın sabrını sınamayın" dedi.
İSMMMO Başkanı Demirel, 1.5 yıldır enflasyon düzeltmesinin geçici vergi dönemlerinde uygulanmasının doğru olmadığına dair yaptıkları uyarıların dinlenmediğini ifade etti. Meslek mensuplarının ofislerinde sabahlayarak beyanları yetiştirmeye çalıştığını belirten Demirel, son kararla verilen beyannamelerin tekrar düzeltilmesi yükümlülüğüyle karşı karşıya kaldıklarının altını çizdi. Erol Demirel, düzeltmenin hukuka uygunluğunun gözden geçirilmesi gerekliliğine dikkat çekerken, binlerce beyannamenin düzeltilmesinin getireceği iş yükünü göz önünde bulundurarak, bu uygulamanın isteğe bağlı olması talebinde bulundu.
"Tutarsızlık, meslektaşlarımızı artık canından bezdirmiştir"
Hazine Ve Maliye Bakanlığı'na çağrıda bulunan Erol Demirel şunları söyledi:
"Enflasyon düzeltmesiyle ilgili yapılan düzenlemelerdeki tutarsızlık, meslektaşlarımızı artık canından bezdirmiştir. 1.5 yıldır süren çalışmalar boyunca defalarca enflasyon düzeltmesinin vergisiz olması gerektiğini, geçici vergi dönemlerinde uygulanmasının doğru olmadığını ve Hazine'ye hiçbir fayda sağlamayacağını söyledik. Kapsamlı raporlar sunduk, uyardık, çözüm önerileri getirdik. Peki siz ne yaptınız? Birinci geçici vergi döneminde uygulamadınız. İkinci geçici vergi döneminde tüm ısrarlarımıza rağmen 'uygulayacaksınız' dediniz. 'Süre kısıtlı, meslektaşlarımız zor durumda, bu kararınızı tekrar gözden geçirin' dedik, bizi yok saydınız. Koskoca bir meslek camiasını görmezden gelerek, 'mükelleflere kolaylık sağlanması amacıyla son kez' dediniz. KDV ve MUHSGK beyanlarının sürelerinin uzatılması taleplerini görmezden geldiniz. 'Son kez' dediğiniz geçici vergi beyan sürelerini talep olmadan ikinci kez 'son kez' uzattınız. Meslektaşlarımız gecesini gündüzüne katarak, ailesinin zamanından çalarak, ofislerinde sabahlayarak beyanları yetiştirmeye çalışırken, şimdi de hukuki geçerliliği tartışmalı bir tebliğ ile belirli limitin altındaki işletmeler için ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde düzeltme yapılmayacak diyorsunuz. Dahası, verilen beyannamelerin tekrar düzeltilmesini istiyorsunuz."
"Masa başında hayatını kaybeden meslektaşlarımızın hesabını kim verecek?"
"Şimdi soruyoruz; bu yoğun tempoda gün yüzü görmeden çalışan meslektaşlarımızın, hasta haliyle çalışmak zorunda kalan meslektaşlarımızın emekleri ne olacak? Daha acısı, masa başında hayatını kaybeden meslektaşlarımızın hesabını kim verecek" diye soran Demirel, şöyle devam etti:
"Pandemi döneminde olduğu gibi, her türlü zorluk altında, büyük fedakarlıklarla kamu yararını gözeten bir meslek camiasıyız. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi devlet aklının en iyi şekilde kullanıldığı bir kurumda, bir vergi uygulamasının yönetilememesi sonucu yarattığınız bu kaotik ortamı yaşamaktan derin üzüntü duyuyoruz. Binlerce beyannameyi, süre bitimine birkaç gün kala düzeltin demek ya 'akıl tutulması yaşamak' ya da koskoca bir meslek grubunun 'aklıyla dalga geçmektir! Bu yanlışlık derhal düzeltilmeli, meslek camiamızın sesine kulak verilmeli"
İSMMMO Başkanı Erol Demirel, oda olarak mesleki taleplerini de şöyle sıraladı:
"-Meslek mensuplarının da insan olduğunu, dinlenmeye ve ailesine zaman ayırmaya ihtiyaç duyduğu hatırlanmalıdır.
-563 Seri No'lu VUK Tebliğ taslağı ile yapılan düzenlemenin hukuka uygunluğu tekrar gözden geçirilmelidir.
-Binlerce beyannamenin düzeltilmesinin getireceği iş yükü ile yorgunluktan tükenmiş olan camiamızın sabrını sınamayın!
-Makul ve uygulanabilir taleplerimizi göz önünde bulundurarak, bu uygulamayı ihtiyari olacak şekilde yeniden düzenleyin."