İslami Finans Zirvesi'nde Gelecek Vizyonu: Bilgi Üretiminin Önemi
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Göksel Aşan, İslami finans sektörünün geleceği için gerekli bilgi birikimine sahip olmaları gerektiğini vurgulayarak, mevcut finans sistemine alternatif olacak yapılar geliştirilmesi gerektiğini belirtti. 12. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi'nde yapılan konuşmalarda, katılım finans alanında yapılması gereken çalışmalar ve Türkiye'nin bu sektördeki potansiyeli üzerine görüşler paylaşıldı.
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Göksel Aşan, İslami finans için önceliğin bu alanda kullanılabilir bilgi üretmek olduğunu belirterek, "İslami finansı mevcut sisteme alternatif olabilecek bir yapıya kavuşturmak için gereken bilgi birikimine sahip olmalıyız." dedi.
İLKE Vakfı İslam İktisadı Araştırma Merkezinin (İKAM) düzenlediği 12. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Raşit Küçük Konferans Salonu'nda başladı.
Zirvenin açılışında konuşan Aşan, faizin uzun süredir var olan bir olgu olduğunu ifade ederek, mevcut finans sisteminin bu yapı üzerine kurulduğunu vurguladı.
İslami finansın, mevcut sisteme karşı alternatifler geliştirdiğini anlatan Aşan, faizli sistemin zamanı geldiğinde kendi kendini sona erdirebileceğini dile getirdi.
Aşan, faizli sistemin kendi içinde tutarsızlıklar ürettiğini, bu tutarsızlıkların zamanla birbirini ortadan kaldıran bir yapıya dönüştüğünü ve bu durumun sürdürülemez olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Gelecekte ortaya çıkacak yeni sisteme şimdiden hazırlanmamız gerekiyor. Bu sistemi biz yıkmayacağız; sistem zaten kendi kendisini yok edecek. Var olan sistem çöktüğünde ve insanlar yeni alternatifler aradığında bizim o alternatifleri sunmaya hazır olmamız gerekiyor. Asıl mesele, bence budur. Akademimizin de esas üzerinde durması gereken konu bu olmalıdır."
Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Aşan, İslami finans sisteminde sıkça kullanılan "şeriata uyumlu" (sharia compliant) ifadesinin sadece zihne değil, aynı zamanda kalbe ve ruha da hitap ettiğini, bu terimin yapılan işlerin haram olmadığını, haksızlık ve adaletsizlik içermediğini vurguladığını aktardı.
Göreve geldiğinde Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) giderek, katılım finans alanına akademik destek sağlamak adına bir enstitü kurulması gerektiğini dile getirdiğini belirten Aşan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu girişim sonucunda bir enstitü kuruldu. İslami finans için önceliğimiz, bu alanda ne kadar kullanılabilir bilgi üretebildiğimizdir. İslami finansı mevcut sisteme alternatif olabilecek bir yapıya kavuşturmak için gereken bilgi birikimine sahip olmalıyız. Yeni ürünler geliştirilebilir, teşvikler verilebilir; bunlar yapılabilecek şeylerdir. Ancak asıl önemli olan, bu alanda bilgi üretmektir."
" Türkiye'nin bu sektördeki geleceğini olumlu görüyorum"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Denetleme Kurulu Üyesi Mehmet Babacan da TCMB'nin katılım bankacılığına yönelik attığı adımların yaklaşık 6 yılı geride bıraktığını, likidite düzenlemeleri ve rezerv yönetimi konularında doğrudan bu alana müdahil olduğunu belirtti.
Katılım finans alanında kat edilmesi gereken çok yol olduğuna dikkati çeken Babacan, katılım bankacılığının Türkiye'nin potansiyeline uygun bir performans göstermediğini ve mevcut büyüklüklerin erişilebilir seviyeler yanında oldukça mütevazi kaldığını ifade etti.
Sektörün uzun bir yolculuğa çıktığını anlatan Babacan, şu bilgileri paylaştı:
"Akademisyen perspektifiyle baktığımda kurumsallaşmayı çok önemli buluyorum. Zirvenin 12'ncisinin yapılması, bu alanda kurumsallaşmanın bir göstergesidir. Türkiye'de bu konudaki çalışmaların henüz sınırlı sayıda olmasıyla birlikte burada bir ölçek ekonomisi oluşturulduğuna inanıyorum. Fikirlerin geliştirilmesi ve özgün projelerin ortaya konulması hem akademik hem de sektörel yayınlar açısından önemli. Türkiye'nin bu sektördeki geleceğini olumlu görüyorum ve bu alana yapılan tüm yatırımların değerli olduğunu düşünüyorum. Katılım Bankaları Birliği, düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile bu alanda çalışan ve yatırım yapan herkesin orta vadede meyvelerini toplayacağına inanıyorum."
Zirve, gün boyu sürecek akademik ve sektör panellerinin ardından dağıtılacak 2024 İslam İktisadı Ödülleri ile sona erecek.