İş İnsanları 'Türkiye Yüzyılı' toplantısında milletvekili adayları ile bir araya geldi
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Karabük Şube yönetiminin organizasyonunda düzenlenen 'Türkiye Yüzyılı' toplantıları kapsamında seçim öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'ye tam destek verildi.
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Karabük Şube yönetiminin organizasyonunda düzenlenen ' Türkiye Yüzyılı' toplantıları kapsamında seçim öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Ak Parti'ye tam destek verildi.
Karabük'teki iş insanları ve AK Parti Karabük Milletvekili adayları Av. Cem Şahin, Ali Keskinkılıç ve Hüseyin Gündoğan ile AK Parti Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Bülent Yağmur katıldığı toplantıda konuşan MÜSİAD Karabük Şube Başkanı Cengiz Ünal, salgın döneminde Türkiye'nin ne derece güvenilir bir tedarikçi olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi.
"Küresel ekonomi son 10 yıldır büyük bir dönüşüm yaşamaktadır"
Ünal, geniş ürün yelpazesi, dinamik reel sektörü, coğrafi avantajları ve yenilenen altyapısı sayesinde salgın döneminde ortaya çıkan fırsatı iyi değerlendirerek sanayide yeni bir atılım süreci başladığını ifade ederek, " Salgın öncesi yüzde 23 seviyesinde olan sanayinin milli gelirden aldığı pay, yüzde 27'e yükselmiştir. Ülkemiz, tüm iç ve dış şoklara rağmen, sanayideki pozitif eğilimini korumayı başarmıştır. Salgın öncesine kıyasla toplam istihdamda 4 milyon artış, işsizlik oranında ise 3 puanlık azalma yaşanmıştır. Daha birkaç gün önce açıkladığımız Nisan ayı satın alma müdürleri endeksi-SAMEKS Bileşik endeksi 56,3 puanla son 11 ayın en yüksek seviyesine ulaşarak reel sektöre yönelik oldukça önemli bir performansa işaret etmiştir. Türkiye, almış olduğu yerinde önlemler ve kamu destekleri sayesinde salgının emek piyasasındaki olumsuz etkilerini üzerinden en hızlı atan ülkelerden biri olmuştur. Bildiğimiz gibi küresel ekonomi son 10 yıldır büyük bir dönüşüm yaşamaktadır. Türkiye'miz, bu küresel dönüşümü kendi lehine çevirebilecek kapasitede bir ülkedir. Bu noktada çok kıymetli avantajlarımız ve potansiyelimiz bulunmaktadır. Salgın döneminde reel sektörün yeni fırsatlara verdiği hızlı ve akıllı reaksiyon, potansiyelimizin açık bir göstergesidir. Salgın öncesine kıyasla Türkiye'de sanayinin ekonomiden aldığı pay 4-5 puan, toplam ihracat ise 73 milyar dolar artış kaydetmiştir" dedi.
"Türkiye geleceğin öncü teknolojilerini tasarlayabilme ve üretebilme noktasında rüştünü ispat etti"
Türkiye'nin yeni nesil savunma sanayi araçlarından elektrikli otomobile kadar geleceğin öncü teknolojilerini tasarlayabilme ve üretebilme noktasında rüştünü ispat ettiğini de kaydeden Cengiz Ünal, " TOGG, TCG Anadolu, İMECE, Kızılelma, Hürjet, Atak 2, Kaan, Altay gibi örnekler; yerli ve milli gazımızın çıkarılıp hizmete sunulması ve enerji alanındaki diğer devasa hamleler; ülkemiz insanları için gurur kaynağı olmuştur. Allah'a hamdolsun, mega projelerle taçlanarak girilen Türkiye Yüzyılı'nda artık kendi savaş gemisini, savaş uçağını ve tankını imal eden, rüzgardan ve güneşten elektrik üreten, kendi elektrikli otomobilini, kendi uydusunu ve nükleer enerjisini üreten bir Türkiye var. Cumhuriyetin ilk yüz yılının son dönemine sığan bu başarılardan elde edilen tecrübeler, gelecek on yıllarda Türkiye'nin çok daha sofistike teknolojiler geliştirmesine ve stratejik sektörlerde yerlilik oranını arttırmasına ön ayak olacaktır. Türkiye güçlü bir jeopolitik oyuncu olduğu kadar uydu teknolojilerine ve uzay araştırmalarına yaptığı yatırımlarla gelecekte astropolitik aktör olarak da öne çıkacaktır.
Ekonomimiz "Türkiye Yüzyılı"nda orta gelir tuzağını kırarak yüksek gelirli gelişmiş ekonomiler ligine yükselecektir. Bu hedefe; makro istikrarı sağlamlaştırarak, katma değer seviyesi yüksek ürünler üreterek, yerli ve milli teknolojiler geliştirerek, ihracat olanaklarını genişleterek ve nitelikli istihdamı arttırarak ulaşacağız.
Bu noktada "Türkiye Yüzyılı" perspektifinin siyasetçilerden bürokrasiye, reel sektörden tüketicilere, bilim insanlarından gençlere kadar toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi ve sahip çıkılması son derece önemlidir. Böylesi kapsayıcı bir sinerji, Türkiye'nin kalkınma merdiveninin basamaklarını daha hızlı tırmanmasını sağlayacaktır. Türkiye'de reel sektörün ve iş insanlarının en önemli temsilcilerinin başında gelen MÜSİAD olarak bizler de; istikrara, kalkınmaya, üretime, girişimciliğe ve inovasyona çok önem veriyoruz. Türkiye'nin yeni yüzyılında "istiklal ve istikbalimizin", "köklerimize ve göklerimize", "aslımıza ve neslimize" sahip çıkmaktan geçtiği bilinciyle hareket edeceğiz. İnanıyoruz ki yeni yüzyılın kodlarını Türkiye'nin girişimci ve cesur gençleri yazacak" diye konuştu.
"Türkiye Yüzyılı rüyalarımızı gerçekleştirmeye devam etme vaktidir"
MÜSİAD'ın 33 yılda elde ettiği başarıların altında üyelerin cesareti, gayreti ve milletin desteği yanında, ülkenin son çeyrek asırda gerçekleştirdiği "devrim" niteliğindeki "stratejik kalkınma hamleleri" yattığının altını çizen MÜSİAD Karabük Şube Başkanı Cengiz Ünal, " Bu sessiz devrimin mimarı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'dan başlattığı bereketli yürüyüş, bugün güç çarpanı mega projelerle taçlanmış ve, Türkiye'yi önce "Barış inşa edici bölgesel bir güç" seviyesine; şimdi de "Kural koyucu küresel bir oyuncu" haline getirmiştir. Cumhurbaşkanımızın tüm dünyada yaktığı vicdan ve adalet meşalesi içerden ve dışardan tüm engellemelere rağmen dalga dalga büyümüş, dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkün idealleriyle insanlığa ümit olmuştur.
Bu meşaleyi Türkiye Yüzyılı'nda daha da parlatarak yeni nesillere taşımak hepimizin boynunun borcudur. Bu hedefleri gerçekleştirmemize hiçbir güç engel olamayacaktır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milli iradenin tecelli etmesiyle; vesayet odaklarıyla, darbe girişimleriyle ve terör örgütleriyle gerçekleştirilen mücadeleler ve elde edilen zaferlerin yankıları bugün kıtaları dolaşmakta, dostlara heyecan, düşmanlara korku vermektedir. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görmek için Ramazan Bayramı'nda Sarayburnu'nda demirleyen ve Boğazı süsleyen gurur kaynağımız TCG Anadolu'dan İstanbul'umuzun semalarında yankılanan ezanların yükseldiği Ayasofya'ya bakmak yeterli değil midir? Cumhuriyetin yüzüncü yılında bundan daha açık ve daha parlak bir istiklal ve güç göstergesi olabilir mi? Fethin 570. yılında, Fatih Sultan Mehmet Han'ın emanetine bundan daha güzel nasıl sahip çıkılabilir? Ne kadar şükretsek, ne kadar iftihar etsek ve bu kazanımlara ne kadar sahip çıksak azdır. Şimdi, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bir ve beraber olarak, kenetlenerek yeni bir şahlanış dönemini başlatma ve Türkiye Yüzyılı'nda rüyalarımızı gerçekleştirmeye devam etme vaktidir. Bu noktada en ufak bir tereddüdümüz yoktur.
Rabbimizin Enfal Suresi'ndeki şu emri ve ikazı bizim için bu dönemin rehberi olacaktır; 'Allah'a ve Resülüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, sonra içinize korku düşer de rüzgarınız gider.' Bir ve beraber olarak, milletçe kenetlenerek, Türkiye Yüzyılı'na güçlü, kararlı ve ihtişamlı bir başlangıç yapacağımıza inanıyoruz.
MÜSİAD ailesi olarak 33 yıldır bu inançla daima hakkın, hakikatin, istikrarın ve milli iradenin yanında olduk; şimdi de aynı noktadayız, duruşumuz nettir.
Allah, milletimize ve ülkemize zeval vermesin" diye konuştu.
AK Parti Genel Sekreter Yardımcısı ve Milletvekili adayı Av. Cem Şahin, hükümet olarak yaptıkları hamleler dikkate alındığında Türkiye'nin geldiği noktada itibariyle finanse ve siyasi olarak tam bağımsızlık yolunda yürüdüğünü söyleyerek, " Cumhurbaşkanımıza son 5 yıldır yüklenilmesine baktığımızda, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarını al aşa etme noktasında ne kadar bu kadar yoğun çaba sarf ettiklerini aslında görürüz. 2O yıllık süreç içersinde gerçekleştirdiğimiz şey Türkiye'yi Türkiye Yızlına hazırlama hamlesinin bir takım unsurlarıdır. Doğal gaz'ımız, petrol rezervimiz ve devamı da gelecek, savunma sanayi hamleleri hepsi ortada. Bunları 20 yıldır istikrarı korumak suretiyle yaptık. Bu süreç içerisinde milletimizde istikrarın sağlanması ve devam etmesi noktasında bizlere destek verdi. İstikrarın sağlanması ile biz ancak bu kadar meseleyi halledebilirdik. Yaptığımız yatırımlar noktasında sürekli eleştirildi. Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değil, Cumhurbaşkanımızda kabile devletinin reisi değil. Bütün bu hamleler bütün bu yatırımlar gerçekleştirilmemiş olsaydı, iktidara gelecekleri iddiasında bulunan karşımızdaki ittifakın, iktidara gelmesi halinde bu hamleleri yapma şansı var mıydı, bunu kendileri de biliyorlar. Aslında bunların Türkiye'ye vaat ettikleri şey kaostur. Allah muhafaza bizim tökezlememiz halinde 15 Mayıs sabahı Türkiye idare edilebilir bir ülke olmaktan çıkacaktır. 90'lı yıllardaki koalisyonların ortaya çıkardığı istikrarsızlıktan daha vahim bir tabloyla karşılaşabiliriz. O nedenle sizlerden istirhamım Cumhurbaşkanımıza ve onun kadroları olan ak kadrolara sahip çıkın, AK Parti'ye sahip çıkın" dedi. - KARABÜK