Haberler

Ipard Süt İşleme Çalıştayı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AB Bakan Yardımcısı Alaattin Büyükkaya, süt ve süt ürünlerine ilişkin açıklama yaptı.

Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Alaattin

Büyükkaya, süt ve süt ürünlerine ilişkin "Avrupa'ya ihracat yapamıyoruz bu

alanda. Bunun nedeni de o standardı tutturamamak" dedi.

Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Yatırımları Hibe Programı (IPARD)

yardımlarına yönelik süt işleme çalıştayı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

ile Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) işbirliğinde Ankara

Plaza Otel'de düzenlendi.

Etkinliğe, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu,

Avrupa Birliği Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombatı, ASÜD yöneticileri ile

sivil toplum örgütlerinden temsilciler katıldı.

Arzu, burada yaptığı konuşmada, tarım sektörünün Türkiye'de eğitim ve gelir

seviyesinin en düşük olduğu, kurumsal yapının en az örgütlendiği sektör olduğunu,

bu nedenle AB fonlarından yararlanmak, AB standartlarında proje üretmenin zor

olduğuna dikkati çekti. Arzu, IPARD destekleri konusunda Tarım ve Kırsal

Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun (TKDK) kısıtlı zamanda önemli çalışmalara imza

attığını anlattı.

Şu anda 42 ilde koordinatörlüğü bulunan TKDK'nın, Gıda, Tarım ve Hayvancılık

Bakanı Mehdi Eker başkanlığında değerlendirme toplantısı yaptığını ve yol

haritası belirlendiğini kaydeden Arzu, "Avrupa Birliği projeleri konusunda

geçmişte kaybettiğimiz zamanı önümüzdeki süreçte çok hızlı bir şekilde

değerlendireceğiz" diye konuştu.

Türkiye'nin tarımına yönelik gelişim aşamaları konusunda bilgi veren Arzu,

yıllık 15 milyon ton süt üretildiğini bildirdi.

Okul Sütü Projesi'nin bu yıl da hayata geçirildiğini hatırlatan Arzu, "Bu

proje, çocukların sağlığı, süt tüketiminin artırılması ve sağlıklı süt üretiminin

geliştirilmesini sağlayacak" dedi.

-"Batı'ya medeniyet perspektifiyle bakıyoruz"-

Alaattin Büyükkaya, Türkiye AB ile 1959 yılından beri görüşme halinde

olduğunu, 1963 yılında üyelik başvurusu yapıldığını anımsatarak, "50 yıl oldu.

50 yıl sonra baktığınız zaman biz hala AB'ye üye değiliz. Bu kadar bekletilme

ister istemez huzurumuzu kaçırıyor. Diyoruz ki; niye 50 yıldır bu iş olmadı? O

noktadan meseleye yaklaştığımız zaman tabii ki rahatsız edici bir tablo var.

Çünkü ekonomik olarak Türkiye ile mukayese edilemeyecek derecede olan ülkeler şu

anda AB'ye üye" diye konuştu.

Türkler'in tarih boyunca Batı'ya medeniyet perspektifiyle baktığına işaret

eden Büyükkaya, AB ile ilişkilerin temelinde de bunun olduğunu söyledi.

Türkiye'nin AB'ye üyelik müracaatında bulunduğu yıl kişi başına geliri 300

dolarken, bugün 12 bin dolar olduğunu kaydeden Büyükkaya, Türkiye'nin şu anda

Avrupa'nın 5, dünyanın ise 15. büyük ekonomisi olduğunu hatırlattı.

Büyükkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye artık kendi hedeflerini de büyük ölçüde aşmış bir ülke ama bütün

bunları ekonomik olarak düşündüğünüz zaman 'hatta girmemize de ihtiyaç kalmadı'

da denilebilir. Fakat hedefimiz şu; gıdada hijyenik ve bu konuda kabul edilebilir

standartlarda bir üretim yapmak, bunu tüketicisine bu şekilde sunmak. Esas hedef

bu. Sadece gıdada değil, her konuda bu böyle.

Avrupa'ya ihracat yapamıyoruz bu konuda. Yapamamamızın nedeni de o standardı

tutturamamak. O halda sadece üretmek, paketlemek ve işlemek yetmiyor. Bunu

standardı yüksek şekilde üretmek ve paketlemek ve bu şekilde satmayı da

hedeflememiz gerekiyor. Bunu başardığımız gün biz gerçekten sadece üreten değil,

kaliteli üreten ama bütün dünyaya malını satan ülke konumuna geleceğiz."

-"(AB ile) Hiçbir görüşme yapamıyoruz"-

"AB 50 yıl bizi kapıda bekletti diye sıkılıyoruz" diyen Büyükkaya,

Türkiye'nin üyelik sürecinde fasılların kapalı olduğunu ve görüşme yapılamadığını

belirtti.

Büyükkaya, "Şu anda hiçbir görüşme yapamıyoruz. 13 fasılda görüşme yapıldı,

bunlarda kapatılıyor, her şey standart hale gelmiş olmasına rağmen. Bir kısmını

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bir kısmını Fransa, bir kısmını da Konsey kendisi

kapatmış durumda. Dolayısıyla AB ile üyelik yapan bir ülkenin görüşme yapması

için hiçbir şey yok ortada, onlar kapattığı için" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin hukuk alanında geldiği çizginin birçok Avrupa ülkesinden daha

ileri noktada olduğunu anlatan Büyükkaya, ülke olarak ticaretin en fazla olduğu

ülkelerin Avrupa ülkeleri olduğuna dikkati çekti.

Avrupa ülkelerindeki krizin atlatılacağına ve bu durumun Türkiye için

avantaj değil, dezavantaj olduğuna işaret eden Büyükkaya, "Hedefimiz, IPARD

kapsamında AB'nin 840 milyon avroluk bir yardımı var. Türkiye hükümetinin

katkılarıyla bu 1 milyar 160 milyon civarında. Diğer yarısını da katarsanız

yaklaşık 2,5 milyar avroya yakın bir fon. Çok ciddi bir fon. Türkiye ekonomisi

açısından büyük önem taşıyor" değerlendirmesinde bulundu.

-"6 firma ihracata uygun bulundu"-

Avrupa Birliği Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati ise IPARD'ın

AB'ye üyelikte önemli olduğunu belirtti.

Szombati, "Bu çalıştay sonrasında IPARD programına daha fazla başvuru

olacağını ve Türkiye'ye aktarılan fonun kullanılacağını düşünüyorum. IPARD 2

programı için bugün yapılacakların büyük önemi var. Bu yıl, IPARD programı için

Türkiye'de başarılı bir yıl olacak" dedi.

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) Yönetim Kurulu

Üyesi Dilek Emil, katma değeri oldukça yüksek olan süt sektörünün kırsal kalkınma

için büyük önem taşıdığını belirtti.

Süt işletme tesislerinin onay belgesi alması zorunluluğunun getirildiğini

hatırlatan Emil, 2 bin 200 civarındaki süt işleme tesisinden sadece 425'inin onay

aldığına dikkati çekti.

Türkiye'nin AB ülkelerine süt ve süt ürünleri ihracatı yapamadığını dile

getiren emil, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yürüttükleri ortak çalışma

sonucunda 6 firmanın AB tarafından ihracat yapmaya uygun bulunduğunu bildirdi.

Emil, amaçlarının bütün işletmelerin AB'ye uyumlu hale getirilmesi olduğunu

söyledi.

Avrupa Komisyonu DC AGRI'dan Iwona Listzwan, Türkiye'de süt işleme alanına

verilmek üzere 130 milyon liralık bir miktar öngördüklerini söyledi. Listzwan,

"Türkiye'den 16 proje kabul edildi ve bu projeler için 12 milyon avro ayrıldı.

Zaman ilerliyor, saat ilerliyor ve şimdi projelere ihtiyaç var. Bakın sadece 16

proje onaylandı ve para orada duruyor" dedi.

Muhabir: Seval Ocak Adıyaman-Hüseyin Demir

Yayıncı: Abdullah Kıratlı - ANKARA

Kaynak: AA / Ekonomi
Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

title