İnşaat Malzemesi Sektöründe 2024 ve 2025 Beklentileri Değerlendirildi

İnşaat Malzemesi Sektöründe 2024 ve 2025 Beklentileri Değerlendirildi
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye İMSAD'ın gerçekleştirdiği 60'ıncı Gündem Buluşmaları'nda 2024 ve 2025 yıllarındaki inşaat malzemesi sektörü beklentileri masaya yatırıldı. Sektörün 2023'teki başarıları ve gelecekteki stratejileri tartışıldı.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) 60'ıncı Gündem Buluşmaları "2024 Değerlendirmesi- 2025 Beklentileri" başlığı altında gerçekleştirildi.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, çevrim içi gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu yaptı. Toplantının moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan üstlenirken, Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel ve Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin konuşmacı olarak yer aldı.

Açıklamada konuşmasına yer verilen Küçükoğlu, 2023 yılını 102 milyar doları iç pazar ve 29 milyar doları ihracat olmak üzere toplamda 130 milyar doları aşan bir hacimle tamamladıklarını ve dünyanın en büyük 7'inci inşaat malzemesi ihracatçısı olduklarını ifade etti.

2024 yılında toplam hacmin 140 milyar dolara ulaşacağını öngördüklerini bildiren Küçükoğlu, inşaat malzemesi sanayinin 6 temel etki altında geliştiğini ve bunların kentsel dönüşüm, yeni konut üretimi, deprem bölgesi ihtiyaçları, altyapı yatırımları, yenileme ihtiyaçları ve ihracat faaliyetleri olarak sıralandığını aktardı.

Tayfun Küçükoğlu 2025 yılında izleyecekleri yol haritasına ilişkin şunları kaydetti:

"Yeni kutuplaşma eğilimleri, ticaret savaşları, emtia milliyetçiliği, ekonomik güçlerin diğer ülkeler üstünde yarattığı etkilerin daha da derinleşmesi, yıllar önce gündemimizden kalkan kendi kendine yeten ülke olabilme kavramını yeniden ortaya koydu. Yani ülkelerin bağımlılıkları, bağımsızlık ve gelişim yolunda daha kritik bir engel olma potansiyeline sahip oldu. Bu sebeple, sektörümüzün bağımsız olması ve ülke gelişime katkı yapması, ülkemiz açısından stratejik ve kritik önem taşıyor. Dolayısıyla Türkiye İMSAD olarak, önümüzdeki ikinci 40 yılda geçmiş kırk yıldan aldığımız tecrübelerle daha kritik ve önemli bir rol oynayacağımızın sorumluluğunda ve bilincindeyiz."

Toplantıda küresel gelişmelere dikkati çeken Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdoğan, Amerika-Çin ticaret savaşı, Avrupa'nın ekonomik zorlukları, Çin'in çip üretimindeki yükselişi ve Amerika'nın buna tepkisi, Suriye'nin geleceği gibi küresel konuların Türkiye'yi de önemli ölçüde etkilerken, enerji verimliliği ve sürdürülebilir büyüme gibi kritik başlıklarında öncelikli olarak gündemlerinde yer aldığını ifade etti.

"2025 değişimin hızlandığı ve risklerin fırsatlarla iç içe geçtiği bir yıl olacak"

Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin, 2025 yılında ABD'nin politikaları ve küresel ekonomik dengeler açısından belirsizliklerle dolu bir dönem olabileceğini kaydetti.

Trump'ın ikinci başkanlık döneminin, ticaret politikaları ve BRICS ülkelerinin dolara alternatif arayışları gibi konularda etkili olacağına işaret eden Alkin, "Çin'in çip üretimindeki liderliği ve kritik mineraller üzerindeki kontrolü, ticaret savaşlarını daha da yoğunlaştırıyor. OECD, Çin'in etkisini sınırlamak için Blue Dot Network Projesi gibi girişimlerle standardizasyon ve altyapı yatırımlarını yönlendirmeye çalışıyor. Türkiye, bu projelerde önemli bir rol üstlenebilir. Ayrıca, Ukrayna ve Suriye'nin yeniden inşası hem finansman hem de inşaat sektörü açısından büyük fırsatlar barındırıyor. Türkiye, enerji çeşitliliği ve lojistik projelerde stratejik bir konuma sahip. Avrupa ile enerji iş birliği ve lojistik projelerde daha güçlü bir aktör olma fırsatımız var. 2025, değişimin hızlandığı ve risklerin fırsatlarla iç içe geçtiği bir yıl olacak. Bu süreçte doğru stratejilerle hem bölgesel hem de küresel düzeyde etkili olmak mümkün." değerlendirmesinde bulundu.

İnşaat sektörüne dair beklentilerini paylaşan Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel ise 2024 yılında inşaat sektörünün muhtemelen yüzde 8 oranında büyüyeceğini aktardı.

2025 yılında da yüzde 4-5 arasında bir büyüme olmasını beklediğini ifade eden Gürlesel, sözlerini şöyle tamamladı:

"Deprem bölgesi inşaatları, kentsel dönüşüm faaliyetleri, özel sektör ve kamu inşaat projeleri, sektöre büyüme katkısı veriyor. Finansal tarafta, sıkı para politikasının 2025'in ilk yarısında devam etmesi, ikinci yarıda ise gevşemesi bekleniyor. Bu durum, inşaat sektörüne sınırlı büyüme katkısı sağlayabilir. Yenileme pazarı da kademeli toparlanma gösteriyor, bu etken de inşaat sektörüne sınırlı büyüme katkısı verecektir. Öte yandan, gayrimenkul ve konut sektörüne dair olası vergiler toplam büyümede sınırlandırıcı etkiye sahip olacaktır."

Kaynak: AA / Serap Doğan - Ekonomi
title