İkitelli'den Kremlin'e İhraç!
İkitelli'de temeli atılan mücevher markası Roberto Bravo dünyaya açıldı. 7 ülkeye ihracat yapan şirket son mağazasını Kremlin Meydanı'nda açtı.
Marka sıradışı pazarlama stratejisiyle satış noktalarını 130'dan 170'e çıkaracak. Sabah'ın haberine göre mücevher ve takıda dünya devlerinin bile taklit ettiği Roberto Bravo sıradışı satış sistemiyle büyümeye odaklandı. İtalya, İstanbul, Moskova ofisleri dışında 7 ülkede 19 mağazası ve 130'u aşkın satış noktası bulunan marka küresel pazarda hedef büyüttü. Şirket geçen hafta birçok markanın çıktığı Rusya'nın en önemli merkezinde mağaza açtı. Kremlin Meydanı'ndaki Four Seasons Hotel'de açılan mağaza ile Chanel'e komşu olan marka 35 ülkeye tasarımlarını satıyor. Şirketin Türkiye çapında da 125 satış noktası var. Bunun 112'si Antalya'daki 5 yıldızlı otellerde... Roberto Bravo ürünleri İstanbul İkitelli'de bir atölyede üretiliyor. Markanın sahibi Aytaç Kamar, bu yıl pazarlama kalıplarını yıkan yeni bir strateji geliştirmiş. "3S Sıradışı Satış Sistemi" ile 130 olan satış noktası sayısının 170'e çıkarılması hedefleniyor.
TAKLİTLE BAŞI DERTTE
Markanın satış stratejisi kadar tasarımları da sıradışı. Roberto Bravo, İtalyan Rönesans çağının tasarıma ilham veren ruh ile günümüzün modern çizgilerinden sentez yaratarak mücevher üreten bir marka. Durum böyle olunca da taklitçiler markanın peşini bırakmıyor. Hatta geçen yıl İstanbul Mücevher Fuarı'nda taklitlerini yapan firmaları bilirkişi eşliğinde baskın yaparak tutanaklara geçirttirmiş. Markanın hedeflerini konuşmak için Roberto Bravo'nun sahibi Aytaç Kamar'la görüştük. ? Rus oligark Süleyman Kerimov'un oteli Four Seasons'a
35 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ
Taklit ile çok mücadele ediyorsunuz. Sizi taklit edenler arasında tanıdık firmalara rastlıyor musunuz?
Taklitle ilgili en çok uğraşan firmalardan biriyiz. Her ay 6-7 firmaya ihtarname çekiyoruz. Hepsi Türk,
Rusya'dan neredeyse herkes çıktı, sizi oraya götüren nedir? Riskli değil mi?
Moskova'da 5 mağazamız var. Onun dışında diğer şehirlerde 11 tane franchisingimiz var. Almaata, Tiran ve Odesa'da varız. Rusya'da, Türkiye'den giden en büyük firma biziz. Zen markası kaçtı gitti. 8'e yakın mağazası vardı, hepsini kapattı. Goldaş pazardan çıktı. Sadece ofisi açık tutuyorlar. Atasay girdi, hemen çıktı. Yani kısaca tekiz orada. Şimdi mağaza açtık. Komşularımız Chanel ve üç mücevher markası.
35 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ
arkadaşımız, tanıdığımız... En çok ürünlerini 'tescil' eden firmalardan biriyiz. Dünyada 44 ülkede marka tescilimiz var. 35 ülkeye mal ihraç ediyoruz. Devlet katma değerli ürün yapın diyor. Katma değerli ürün tasarımla oluyor. O zaman tasarımı korumak ve desteklemek lazım. Kuyumda mücevherde öyle bir şey var. Neredeyse tamamı tek ürünler. Tek tek elde yapılıyorlar. Biz tazminat alalım derdinde değiliz, korksunlar, taklit etmesinler mantığındayız. Çok hazıra konuyorlar.
'CHRİSTİAN DİOR DA BİZİ TAKLİT EDİYOR'
Duyduğum kadarıyla yabancılar da sizi taklit etmiş, doğru mu?
Bir tanesine dava açtık. Christian Dior. Biz İtalyan bir tasarımcı ile çalışıyoruz. Dior'un 2-3 koleksiyonu bizimle aynı. Ekip olarak bize geliyorlar. Taklit edip gidiyorlar. Taklitte en önemli şey süreci hızlandırmak. Davalar uzun sürüyor. Herkes duyarlı olmalı. Oysa markalar taklit edilse bile, boşver diyor. Avukatla mahkeme masrafıyla uğraşmıyor.
Kazandığınız dava oldu mu?
Çok çok az... Biz büyük paralar verip tescil alıyoruz. Sonra bizim tescilleri sağa sola çevirip almaya çalışan yüzsüzler var. Bir de onları takip ediyoruz.
PAZARLAMA KALIPLARINI YIKTI ANADOLU'YU PAHALI MÜCEVHERLE TANIŞTIRDI
Aytaç Kamar Türkiye'nin sadece İstanbul, Ankara ve İzmir'den oluşmadığını, Anadolu'da yaşayan insanların da pahalı tasarım mücevherler takmak istediklerini söyledi. Kamar, "Bizim ürün- l e - rimizi Anadolu'daki müşteriler alıp satmaya çekiniyorlardı. Altın pahalı mücevher. Daha çok ucuz ve ticari ürünleri alıp satmayı tercih ediyorlar. Bizim ürünlerimizin işçilikleri yüksek. Biz de şuna karar verdik. Ürünü veriyoruz müşteriye. Paramızı alıyoruz. Ancak elinde kalırsa da aynen ürünü geri alıyoruz. Parasını iade ediyoruz. Adam için hiçbir risk yok. Bunun için özel sistem kurduk. Bu sistemi duyurduktan sonra Kayseri, Gaziantep, Trabzon, Erzurum, Erzincan, Diyarbakır'da müşterilerimiz oluştu" diyor. Kamar, Roberto Bravo'nun '3S Sıradışı Satış Sistemi' ile iş ortaklarının tüm ihtiyaçlarını karşıladığını belirterek, şunları söylüyor: "Bu sayede pazarda da fark yaratıyoruz. Türkiye pazarında yaşanan sorunlara çözüm getirmeyi hedefliyoruz."
'BVLGARİ MİSİN DAVA AÇMA' DİYORLAR İŞADAMI
Aytaç Kamar Anadolu'daki esnafın sürekli değişen vitrinleri sayesinde yüksek satış oranları sağladığını belirterek, "Bir koleksiyon yaratmak için 6 ay - 1 yıl arasında uğraşıyoruz. Tescil davalarında bilirkişilerin; 'Niye bunlarla uğraşıyorsun? Siz Bvlgari misiniz. Ne olacak sanki?" demelerine çok üzülüyorum. Dünya markası çıkaralım diyoruz ama halen bu mantıkta olan insanlar var" diyor.