İhracatın Yıldızları" Ödül Töreni

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin inovasyon ve Ar-Ge açığı bulunduğunu belirterek, "Yüksek teknoloji ürünleri ihracatı, son 10-12 yılda yüzde 6'dan yüzde 3'e düştü. İhracatın içinde yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 3'lerden çok yükseklere, yüzde 20'lere çıkarmak gerekiyor" dedi.

Zeybekci, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) "İhracatın Yıldızları" ödül töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yüksek teknoloji ürünlerine ihtiyacının bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin ihracatta 180-200 milyar doları yakalayabileceğini ancak 250 milyar dolara doğru zorlandığını belirten Zeybekci, ihracatta kilogram maliyetini 2.5 dolarlara götürecek formüllerin bulunması gerektiğini vurguladı.

Zeybekci, dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasında yer almak isteyen Türkiye'nin, ne yapıp edip o ülkelerin yaptıklarını yapmak ve onların ürettiklerini üretmesi gerektiğini dile getirerek, " Türkiye'nin inovasyon ve Ar-Ge açığı bulunuyor. Yüksek teknoloji ürünleri ihracatı son 10-12 yılda yüzde 6'dan yüzde 3'e düştü. İhracatın içinde yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 3'lerden çok yükseklere, yüzde 20'lere çıkarmak gerekiyor" diye konuştu.

"İstesek de kriz olmaz"

Nihat Zeybekci, ihracata dayalı büyüme modelini hayata geçireceklerini belirterek, siyasi istikrar sürdüğü müddetçe, Türkiye'de bir ekonomik krizin yaşanmayacağını vurguladı. Zeybekci, şöyle konuştu:

"Başbakanımızın dediği gibi 'A' aşaması bitti. Bundan sonra 'B' aşaması. 2023'ten sonra 'C' aşaması. Türkiye'de ekonomik kriz çıkmaz. Yeter ki siyasi istikrar sürsün. Artık bu ülkede, birbirimizle uğraşma zamanı geçti. Siyaset, saldırı sanatı olmamalı. Projelerin yarıştığı, milletin menfaat temin ettiği, geleceğin inşa edildiği bir anlayışla siyaset... Türk ekonomisi, son derece sağlam. Kur tahminleriyle sallanan, çalkalanan ülke olmayacağız. Piyasa, kendi dengesini bulur. Bir gecede servetimizin yarısını kaybettiğimiz dönemleri, bu ülke görmez. Sistem, buna müsaade etmez. İstesek de bu ülkede ekonomik kriz çıkmaz. Yeter ki siyasi istikrarı sürdürelim, evrensel demokrasiden ayrılmayalım. Ne olur asla tedirgin olmayın. Hiçbir şeyden endişe etmeyin."

Ege'nin "dağlarından yağ, ovalarından bal akan" bir bölge olduğunu ifade eden Zeybekci, "İzmir denildiğinde sadece bu dağların ardında limanı görmek, haksızlık olur. İhracatın 2 bin yıl önce olduğu bir coğrafyadayız. Ticaret yapmak genlerimize işlemiş. Tarihin bize verdiği o bilgiler ışığında bugüne geldiğimizde, Ege olarak ihracatımız o kadar parlak değil" diye konuştu.

İhracatçılara seslenen Zeybekci, 7 gün 24 saat kapısının ihracatçılara açık olduğunu dile getirdi.

Ankara'ya gelen her ihracatçının yanına uğramazsa hakkını helal etmeyeceğini belirten Zeybekci, Doğu Akdeniz'in tüm dünyanın transfer noktası olduğunu, İzmir'in de bu potansiyelin merkezi olduğunu bildirdi.

Zeybekci, 1980 sonrasına Anadolu'da bazı şehirlerin ihracatını artırmada inanılmaz performans gösterdiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"İzmir'in ihracat performansı yeterli değil. İzmir'in zenginliğini dar bir alana sıkıştırmak, haksızlık olur. Ticaret, üretim yapmak ve Akdeniz havzasının en önemli limanı olmak, genlerimize işlemiş. Ama son 15 yılda ihracata dayalı kalkınmada İzmir ve Ege, çok parlak değil. İzmir'in şu an gösterdiği performansın Ege'nin zenginlikleriyle anlam bulmadığına inanıyorum. Son 10 yılda Türkiye, ihracatını 4 misli artırdı. İzmir'in ihracatı, 3,5 kat arttı. İzmir'in ortalaması, 5 ya da 6 olmalıydı. Gaziantep, ihracatını 12 kat arttı. Anadolu'nun bir Çorum'u bile, bugün başka bir noktaya geldi. Şırnak ihracatı, milyonu aşan noktaya geldi."

İzmir ve Ege olarak hayallerin çok yüksek tutulması gerektiğini vurgulayan Zeybekci, şöyle devam etti:

"Dar düşünmek, İzmir, Ege olarak düşünmek, bize yakışmaz. Anadolu'nun tamamının açılış kapısı olmalıyız. Lojistik merkezi, ihracat merkezi, fuarlar ve turizm merkezi olmalıyız. Tüm Ege'yi planlamamız lazım. İzmir, İzmirlilerin değildir, Egelilerindir. Tüm Ege'nin fırsatı, imkanıdır. Tüm Anadolu'nun imkanıdır. Onun için İzmir'i farklı bir noktaya getirmeliyiz. Kervanın yükünü bir yıkalım. Sonra yeniden yükleyelim. İzmir, tek başına birdir. Yanına birleri alınca iki yapmaz üç yapar. Daha büyük şeyler yaparız. İzmir'e 2023'te 60 milyar dolar ihracat hedefi, yetmez."

-TİM Başkanı Büyükekşi

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de ekonominin itici gücünün ihracat olduğunu söyledi.

Sürdürülebilir büyüme için ihracatın ne kadar önemli olduğunun geçen yıl görüldüğünü belirten Büyükekşi, içeride ve dışarıda yaşanan tüm çalkantılara rağmen, Türkiye ekonomisinin büyümeye, sanayi üretimi ve ihracatın artmaya devam ettiğini anlattı.

Büyükekşi, "Bu yıla, ihracatta rekorla başladık. Ocak ayında mal ihracatımızı yüzde 9.6 artarak 12 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Bu yıl hedefimiz, 166.5 milyar dolar. Bu hedef için gerekli olan tempoyu yakalayacağımıza inanıyoruz" dedi.

Döviz kurlarında aşırı yükselmeyi istemediklerini belirten Büyükekşi, döviz borcu olan birçok sanayicinin bulunduğuna işaret etti.

500 milyar dolar ihracat hedefi için kısa vadeli düşünmediklerine değinen Büyükekşi, "Ege, son 10 yılda ihracatını 3 kat artırarak 18 milyar dolara ulaştı. Bölgenin toplam ihracatımızdan aldığı pay, yüzde 10'dan yüzde 12'ye yükseldi. Ege Bölgesi'nin bu artış performansını sürdürmesi halinde, 2023 yılında en az 60 milyar dolarlık ihracata ulaşmasını öngörüyoruz" dedi.

EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise üyelerinin 2013 yılında 6.8 milyar dolarlık sanayi, 4.2 milyar dolarlık tarım ürünleri, 1.1 milyar dolarlık madencilik ürünleri ihraç ettiğini kaydetti.

EİB üyelerinin geçen yıl 215 ülkeye 12.2 milyar dolar ihracat yaptığını belirten Türkmenoğlu, EİB'nin 2014 yılında 13 milyar doların üzerinde ihracat hedefi koyduğunu dile getirdi.

Ege Bölgesi'nin 2013 yılında 17 milyar dolar ithalat, 22 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ifade eden Türkmenoğlu, "Ege Bölgesi'nin ihracatının ithalatını karşılama oranı, yüzde 129'a yükselmiştir. Bu tablo, Ege Bölgesi'nin ihracatçı kimliğinin ağır bastığını gösteriyor" diye konuştu.

Türkmenoğlu, 2014 yılında Türk ihracatçısı için en önemli unsurun döviz kurlarının öngörülemezliği olduğunu vurgulayarak, "Beklenti ve temennimiz, döviz kurlarındaki aşırı yükselme değil, rekabetçi ve istikrarlı bir kur seyridir" dedi.

İzmir Valisi Mustafa Toprak da Türkiye'nin geçmişten bugüne en önemli ihracat merkezlerinden biri olduğunu, ülkenin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine İzmir'in katkısının büyük olacağına inandığını söyledi.

Toprak, İzmir Kalkınma Ajansı kanalıyla verdikleri mali desteklerin içinde ihracatın büyük pay aldığını dile getirdi.

Konuşmaların ardından Ege Bölgesi'nde en fazla ihracat yaparak sektörlerinde ilk üç sırada yer alan 57 firmaya, ödülleri verildi. - İzmir