Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Bahçeli'nin konuşmasını yırtan Özgür Özel'e MHP'den sert tepki

Bahçeli'nin konuşmasını yırtan Özel'e sert tepki: Bavulunu toplaması yakındır

İhracatçıların Karbon Düzenlemesine Tabi Olması AB'ye Yapılan İhracatı Etkiliyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avrupa Birliği'nin (AB) sınırda karbon düzenlemesine tabi olacak sektörlerin ihracatı, toplam ihracatın yüzde 42'sine denk geliyor. Türkiye'nin AB'ye yaptığı demir-çelik ve alüminyum ihracatı da etkilenecek.

İhracatçıların ürettikleri emisyona göre vergilendirilmesini öngören Avrupa Birliği'nin (AB) sınırda karbon düzenlemesine tabi olacak sektörlerin, geçen yıl birliğe yaptığı ihracat 10 milyar dolar olurken bu rakam, söz konusu sektörlerdeki toplam ihracatın yüzde 42'sine denk geliyor.

AA muhabirinin Ticaret Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre; karbon kaçağının önlenmesi, Avrupa üretici sektörlerinin rekabet gücünün korunması amacıyla geçiş dönemi geçen yıl ekimde başlayan sınırda karbon düzenlemesi kapsamında, ihracatçıların ürettikleri emisyona göre vergilendirilmesi öngörülüyor.

Uygulama kapsamında karbon kaçağı riski yüksek olduğu için demir-çelik, alüminyum, hidrojen, elektrik, çimento ve gübre olmak üzere 6 sektör yer alıyor. Bu sektörler kapsamında ihraç edilecek ürünlerin karbon ve çevresel ayak izinin azaltılmasını gerektiriyor.

Sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasının ana uygulama döneminin ise Ocak 2026'da başlaması bekleniyor. Bu kapsamdaki mali yükümlülüklerin ise 2026-2034 döneminde aşamalı olarak devreye girmesi planlanıyor.

Uygulama kapsamındaki 6 sektörde AB'ye geçen yıl yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracat yapıldı ve söz konusu ürünlerde AB'ye ihracatın toplam ihracattaki içindeki payı yüzde 42 oldu. Bu da söz konusu miktar ve orandaki ihracatın sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasından etkileneceği anlamına geliyor.

Türkiye, uygulama kapsamındaki sektörler arasında AB'yee en çok demir-çelik ihracatı yaparken geçen yıl 6 milyar 255 milyon 273 bin dolarlık ürün AB ülkelerine gönderildi. Bu sektörde AB'nin, Türkiye'nin ihracatı içindeki payı ise yüzde 39 oldu.

AB'ye alüminyum ihracatı ise geçen yıl 3 milyar 16 milyon 722 bin dolar olarak belirlenirken bu rakamın, Türkiye'nin alüminyum ihracatındaki payı ise yüzde 59 olarak kayıtlara geçti.

Söz konusu dönemde 232 milyon 996 bin dolarlık gübre, 149 milyon 41 dolarlık elektrik, 116 milyon 901 bin dolarlık çimento ve 8 bin dolarlık hidrojen ürünü AB'ye ihraç edildi.

Uygulama kapsamındaki sektörlerin sayısının da gelecek dönemde artması bekleniyor.

Düşük emisyonlu üretim süreçlerine geçilecek

Ticaret Bakanlığı, ihracatçıların söz konusu düzenlemeye hazırlıklı olması için çalışmalarını sürdürürken üretici ve ihracatçılara yönelik eğitim faaliyetlerini de yürütüyor.

Bakanlığın ihracatçılara yönelik hazırladığı bilgilendirmeye göre, üreticilerin atması gereken adımlar şöyle:

Sınırda karbon düzenlemesi mekanizması uzun vadeli dönüşüm süreci gerektirdiğinden üreticiler kısa, orta ve uzun vadeli emisyon azaltım stratejilerini belirlemeli.

Üreticiler üretim süreçlerini, yakıt tüketimini ve girdiler için tedarik alternatiflerini gözden geçirmeli.

Üretim ve enerji verimliliği iyileştirmeleri gibi kısa vadede daha düşük maliyetle sonuç alınabilecek unsurlar tespit edilmeli.

Sektörlere özgü mevcut en iyi üretim teknikleri, verimlilik artırma, çevresel performansı yükseltme ve emisyon azaltımı amaçlarıyla devreye alınmalı.

Üreticiler, enerji kaynaklarını daha düşük emisyonlu alternatiflerle (biyoyakıtlar, yenilenebilir enerji gibi) değiştirme imkanlarını tespit etmeli.

Üretim süreçlerinde kullanıldığı ölçüde hurda temini ve gömülü emisyonu düşük girdi tedarikine yönelik planlamalar yapılmalı.

Uzun vadeli dönüşüm ve net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak üzere Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına yönelinmeli.

Gömülü emisyon verilerinin değişimi, veri gizliliğinin korunması, cezai sorumlulukların belirlenmesi gibi amaçlarla ticari sözleşmeleri gözden geçirilmeli.

Firmalar, düşük emisyonlu üretim süreçlerine geçildikçe daha sürdürülebilir şekilde üretilmiş ürünler için fiyatlama, satış ve pazarlama stratejilerini gözden geçirmeli.

Kaynak: AA / Ekonomi
title