Hisarcıklıoğlu'ndan Okul Yakanlara Tepki

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Van'da yaptıkları okulun yakılmasıyla ilgili olarak, "Kendi insanına bu kadar ihanet edebilecek kadar gözü dönmüş herkesi, bu okulu yakan herkesi lanetliyorum. Binbir türlü bahane bulup bunları kınamayanları esas lanetliyorum. Okul yapacağız ama ilave bir okul daha yapacağız orada" dedi.

Balıkesir Sanayi Odası'nın (BSO) 2011 yılı için yüksek düzeyde vergi ödeyen ve ihracatta ilk 1000 şirket arasında yer alan üyeleri için düzenlediği geleneksel ödül töreni yapıldı. Törene, Balıkesir Valisi Ahmet Turhan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok, milletvekilleri Ali Aydınlıoğlu, Tülay Babuşçu, Ahmet Duran Bulut, Namık Havutça ve Nedret Akova, DEİK İcra Kurulu Başkanı BSO Meclis Başkanı Rona Yırcalı, ödül alacak üyeler ile iş ve siyaset dünyasından isimler katıldı. Balıkesir'deki programı son anda iptal olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de törene katılamadı. Tören, olumsuz hava koşulları sebebiyle bir saat gecikmeli başladı. BSO ödül töreni, "Balıkesir Türkiye'yi Doyuran İl" tanıtım filminin sunumuyla başladı.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, programa gecikmesiyle ilgili anlattığı Temel fıkrası ile davetlileri güldürdü. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Aldığımız ödüller bize para kazanmaktan daha öte anlam taşımaktadır. Bizim için en önemli şey bir şehrin markalaşmasında şehrin idarecilerinin bizlerle bir ve beraber olmasıdır ki bunu burada görüyoruz."

FİFA ve UEFA'nın

kuralları değiştirdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Teknik kapasitesi yüksek oyuncuları koruyun ve kollayın diyor. Neden, insana zevk veren, seyir zevki verenler. Ben de diyorum ki kamu idarecilerine Türkiye'de siz de bizleri koruyun. Bu ülkeyi zenginleştirecek olan, yarın çocuklarınıza iş verecek olanlar bizleriz. Bizi her fırsatta, Türk özel sektörünü koruyup kollayın ki Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonosi hedefine ulaştıralım. TTK 1 Temmuzda değişti. Değişmese idi, şu altı ay içerisinde bizim cebimizden ne ara çıkacaktı bileniniz var mı? Başkanlarım hariç. Tam 3 milyar TL ilk altı ay içinde cebimizden para çıkacaktı, yıllık 6 milyar TL. Artı bir tüccar sanayici mutlaka hapishaneye uğrayacak diye bir rapor önüme getirdiler. Bu maddelerin hepsini alıp hükümetimize götürdüm, tam 30 saat toplantı yaptık. Bu toplantıların sonucunda 18 hapis cezası ve 6 milyar TL'lik yükü TBMM desteğiyle çok hızlı şekilde kaldırıldı.

Tedbir cebimizden çıkmadan alındı. Sizler de bunu hissetmediniz. 18 hapis cezasından bir tanesi, dükkan, işyeri, fabrika, onun yeri belli olması için tabela lazım. Mevcut kanun değişmeden kalsaydı, tabela dübelinden vidası boşaldı düştü, sabah baktın ki tabela düşmüş, para cezası 73 bin TL idi. Bu parayı ödeyemeseydik tam 730 gün hapis cezası vardı, affı da yoktu. Kanun değişmese illa hayatımız mahpus damında geçerdi."

Buna katkı sağlayan milletvekillerine teşekkür eden Hısarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "İkincisi, Borçlar Kanunu. Nelerin değişmesi gerektiğiyle ilgili talepleri hükümetle görüşüyoruz. Bankalar kredi kefaleti için ortak yoksa eşini istiyor. İşleri eşlere devredelim diye espri yapılıyor. Ancak bunun gibi maddelerin kaldırılması lazım. Çek meselesinde hapis cezasının kaldırılması, neden kaldırıldı? Ekonomik Koordinasyon Toplantısında çekteki hapis cezasının kaldırılması talebi gündeme geldi, ben karşı çıktım. Yargıtay'da tam 240 bin dosyann sonuçlandığında 240 bin kişinin hapise gireceğini, Türkiye'deki hapishane kapasitesi 140 bin. Ancak, şimdiki uygulamada bankalar kredi alacak kişiyi sorguluyor. Bankaların uyguladığı sistemi iş erbabının da görmesiyle ilgili talep için bana söz verildi. Bekliyoruz. Karşılıksız çek tutarlarındaki artış yüzde 93, enflasyona göre çok. 10 misli üstünde, iç piyasada müthiş bir problem var. Şimdi, ayın 2'si itibariyle bu uygulama devreye girecek. Şifre uygulaması ile bilgisayar ekranında pozitif veya negatif ödemelerin hepsi, borçlar vs. hepsi ekranda önüne gelecek. Ancak 3 dakika içinde olacak, sonra ekran kararacak. Sonra yeni bir şifre gelecek. Bu sistem inşallah bankalar topu taca atmazsa devreye girecek. Vadeli alışverişlerde çek Türk işi, bizim icadımız. Dünyada sigorta şirketleri devreye giriyor. Bu sistemin üzerinde Sayın Babacan ile beraber çalışıyoruz. Kıdem tazminatlarında dünya şampiyonuyuz. Bizden sonra en kötü durumda Portekiz geliyor. Dünyada kıdem tazminatı diye birşey yok. Biz Batı'nın ne kadar kötü işleri varsa hepsini kendimize almışız. Perakende sektörü, bunu düzenleyen yasa var dünyada ama serbest piyasa ekonomisini kabul eden Türkiye'de bunu düzenleyen yasa yok. İşyerini çok açıp 5 yıl içinde de en hızlı işyeri kapatan ülkelerin başında geliyoruz.

Biz de perakende sektörünü düzenleyen bir yasa yok. O kadar uğraştık ama kimseyi ikna edemedik, bir türlü yürürlüğe girmedi."

Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullandığımızı anlatan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gümrük kapılarının modernizasyonu. İhracatımızın yüzde 50'sini kara yolundan, gümrük kapılarından yapıyoruz. Havaalanlarımız modern ama kara yolunda ise Türkiye Yemen'den kötü. TOBB olarak kara gümrük kapılarını modernize ettik, bekleme süreleri TIR'ların kamyonların yarı yarıya indi. Yılda tam 410 milyon TL cebimize giren para, bekleme süresinin yarıya düşmesinden dolayı. İşte bu modernizenin sonucu, Odalar, Borsalar ne yapıyor diyenler, işte bunu yapıyoruz. Özel sektör kazandı bu parayı, peki devlet ne kazandı bu işten? Bütün dünya ülkelerine bizim modeli tavsiye ediyor. Biz buna 250 milyon dolar harcadık. Bu devletin cebinden çıkmadı, bunun yerine otoyoluna gidiyor veya başka hizmete gidiyor ya da boçlanmıyor devletimiz. Bir karı daha oldu devletimizin, gümrük kapılarını işletmekten dolayı devlete ben 90 milyon dolar ödedim. Kazan, kazan, kazan. Afyon'dan Antalya'ya mermeri 100 liraya götürüyorsun ama Antalya'dan Çin'e (gemiyle) 60 TL. Bizim özel sektör olarak en büyük şikayetimiz finansmana ulaşımdaki sıkıntılar. Kredi garanti fonu, Halk Bankası Kosgeb ile birlikte devrede. Projeniz var ve para kazanacağınıza inanıyorsunuz. Biz diyoruz ki projene inanıyorsan getir beni ikna et ben sana kefil olayım diyoruz. Biz kefil olunca tam 27 banka kefilsiz kefaletsiz sana krediyi veriyor. Kredi Garanti Fonunu kullanın. TOBB olarak Abigem'leri kurduk. En düşük maliyette krediyi nasıl bulabileceğinizi gösteriyor, Denizli'deki Hacı Şeri şekerlemeciyi örnek verdi, Abigem'den aldığı danışmanlık ile 50 milyon dolar ihracat yapmaya başladı."

UMEM projesinde Balıkesir'in en başarılı illerden biri olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu,

şöyle konuştu: "Personelini UMEM kapsamında istihdam eden maliyetleri yüzde 18 düşüyor. TOBB Başkanı oldum Türkiye'de İngilizce konuşan 5 oda iken bugün 10 oda konuşamaz halde. Dün hiçbiri proje yapamazken geçen yıl Mayıs ayı itibariyle proje toplamı 410 milyon dolar. Odalar hizmet odaklı olacak, örnek Batı'mız. Yurt dışındaki nasıl yapıyorsa biz de öyle yapacağız. Akreditasyon sistemi getirdik, şimdi 130 tane akredite odam 5 yıldızlı otel kapsamında. Odalarımız üyesine 5 yıldızlı üye veriyor. Balıkesir, Bandırma Sanayi ve Ticaret Odalarım da bunların içinde. İnsanın en hayırlısı insana faydalı olandır. Biz gerçek imtihanın, sınıf geçmenin öbür tarafta olduğunu biliyoruz."

OKUL YAKMAK VATANA İHANETTİR

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Van'da yaptıkları okulun yakılmasıyla ilgili sert tepki gösterdi. Okul yakanları ve yakanları kınamayanları lanetlediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Kendi insanına bu kadar ihanet edebilecek kadar gözü dönmüş herkesi, bu okulu yakan herkesi lanetliyorum. Binbir türlü bahane bulup bunları kınamayanları esas lanetliyorum. Bunu lanetlemiyor bahane üretiyorsan esas sıkıntı orada. Okul yapacağız ama ilave bir okul daha yapacağız orada"

Balıkesir Valiliğinin Eğitim Vadisi projesine de bir okul yaptırma sözü veren Hisarcıklıoğlu, bunun karşılığında Balıkesirlilerden de buraya bir okul yaptırmaları için söz aldı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Balıkesir'le ilgili şunları söyledi: "Balıkesir hem il hem de ilçeleriyle birlikte marka olan çok şanslı illerimizden biri. İstanbul İzmir otoyolu bittiği zaman Balıkesir'e 25 milyonluk pazar geliyor. Buraya yatırım yapmak en akıllı iş. Türkiye'yi doyuran ilsiniz ama dünyanın doymaya ihtiyacı var. Hedefinizi Türkiye'den dünyaya çevirin. Tarım ve hayvancılık artık geçim için değil, para kazanmak için yapılıyor. Önümüzdeki dönem en önemli ürünlerin başında gıda ve sanayi gelecek. Bankalarda 6 milyar TL paranız var. Ayrımız gayrımız yok. Bize ne yemek çıkarsa işçimize de aynı yemek çıkar. Bugün Avrupa'da satılan televizyonlardan 4 tanesi Türk malı. Türkiye olarak dünyadaki ilk 6 turistin destinasyonundan biri haline geldik. Türkiye'deki Ford fabrikası dünyadaki fabrikalardan birinci sırada. Ben devletimden hiçbir şey istemiyorum, tek isteğim rakip ülkeler hangi şatlarda üretiyorsa bana da bu şartları sağlayın. Benim atalarım 16 imparatorluk kurmuş bize dünya birinciliği yakışır"

FAİZ İNDİRİMLERİ OLUMLU

DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı da, bu hafta açıklanan faiz indirimlerinin olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. DEİK Başkanı Rona Yırcalı, törendeki konuşmasında sözlerini şöyle sürdürdü: "Küresel ekonomik ve siyasi düzen yeniden şekillenirken bu yeni düzenin sancılarını ve kırılganlıklarını yaşıyor. Gelişmiş ekonomiler, özellikle en büyük ekonomik ortağımız AB ülkeleri mali krizler ile boğuşurken, komşu coğrafyalarımız halk hareketleri ile yeniden şekilleniyor. Türkiye, isabetli politika ve yöntemleri ile bu istikrarsız dünyada büyümeyi ve kalkınmayı başarılı ve başarmaya devam ediyor. Küresel krizden en hızlı çıkan ülkelerden birisi olan Türkiye, 2010 yılında yüzde 9,2 / 2011 yılında yüzde 8,5'luk / 2012 ilk 9 ayında yüzde 2,6'lık bir büyümeyi başarmıştır. Türkiye ekonomisi 2012 yılı ilk üç çeyreğinde, uygulanan doğru maliye ve para politikaları sayesinde cari açığını azalma eğilimine yöneltmiş, dış şokların olumsuz etkisini minimize etmeyi başarmış, istihdam artışı sağlamış ve finansman dengelerini iyileştirmiş ve böylece kriz sonrası dönemde Türk ekonomisinin kesintisiz büyüme süreci 12 çeyreğe ulaşmıştır. Böylelikle, 2003-2012 döneminde dünya ekonomisi yüzde 3,5, OECD

ülkeleri yüzde 1,7 oranında büyürken, Türk ekonomisi ortalama yüzde 5,1 oranında büyümüş olacaktır. Bu başarı ile Türkiye, OECD ülkeleri arasında son 10 yılda ekonomisi en fazla büyüyen ülke olmayı başarmıştır. Dünkü Türkiye'yi düşünürsek, bunun önemini daha iyi değerlendirebiliriz. Bu gelişmelerin sonucu olarak, Avrupa ekonomilerinin kredi notları aşağı yönde revize edilirken Türkiye'nin kredi notu artıyor. Bildiğimiz gibi, kredi değerlendirme kuruluşu Fitch ülkemizin notunu 18 yıl aradan sonra yatırım yapılabilir seviyeye çıkardı."

Bunun az bir başarı olmadığını belirten Hısarcıkloğlu, şöyle konuştu: "Tüm bu olumlu gelişmelerin sonucunda, geçen günlerde dünya ekonomik forumu tarafından hazırlanan 2012-2013 küresel rekabet gücü çalışması raporunda, Türkiye 16 ülkeyi geride bırakarak 59. sıradan 43. sıraya yerleşti. Orta vadeli planda öngörülen 2012 büyüme performansının altında kalınacağının belirginleşmesine rağmen,

küresel konjoktür ve Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviyesine çıkarılan kredi notu dikkate alındığında, büyüme ve enflasyon açısından önümüzdeki yılın 2012'ye kıyasla daha iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. Bu hafta açıklanan faiz indirimi iyi bir gelişmedir. Türkiye'nin küresel rekabet puanındaki ve kredi notundaki artışın tesadüfi nedenlerden değil siyasi otoritenin ve ekonomi yönetiminin bilinçli ve yetenekli planlama, çalışma ve uygulaması sonucudur. Ülkemizin orta ve uzun vade de sağlıklı bir ekonomik büyümeye devam etmesi için önünün açık olduğu konusunda dünya kamuoyu da görüş birliği içindedir. Buna bizler inanıyoruz. Bizim dışımızda bizi sevenler de sevmeyenler de bunu kabul ediyor. Nitekim AB ve IMF tahminlerine göre Türkiye 2012 yılı sonu itibariyle Avrupa'nın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olacak, fena bir netice değil. Bunun yanında, uzun dönemli projeksiyonlar da Türkiye'nin orta ve uzun vadede yükselişini öngörüyor. Tüketici ve kuruluşları olumsuz etkileyecek belirsizlikler dikkate alındığında önümüzdeki dönemde temel meselemiz ekonomiyi kontrol edilebilir şekilde canlandıracak mali ve politik önlemleri almak olacağı görüşündeyiz."

BSO Başkanı Ahmet Kula da, Balıkesir ekonomisi ile ilgili bilgi verirken yeni çek yasasının iş alemine getirdiği sıkıntıların had safhaya ulaştığını belirtti. Ahmet Kula, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'na Balıkesir Eğitim Vadisi projesine okul yaptırarak katkıda bulunmasını istedi.

Törende, 2011 yılı için en yüksek gelir vergisi ödeyenler listesinde birinci olan A. Rona Yırcalı altın madalya, Hasan Ali Eğinlioğlu ve Ferudun Çelik gümüş madalya, A. Edip Uğur, Fatma Demet Egeli, Kemal Keloğlu, İbrahim Toplar, Nazmi Yarış, A. Sırrı Yırcalı ve Hasan Yarış ise bronz madalya ödülüne layık görüldü.

2011 yılı için en yüksek düzeyde Kurumlar Vergisi ödeyen Yavaşçalar Av Spor Malzemeleri San. ve Tic. A.Ş. ile Yarış Kabin Sanayi ve Tic. A.Ş. altın madalya aldı.

Simtek İthalat, Karahallılar Otomotiv, Yemmak Makina ve Hicri Ercili Kimyevi madde şirketi gümüş madalya aldı. Bunlardan başka; Dört Mevsim Et, Teksüt, Mauri Maya, Arı Rafine ve Yağ Sanayi, Metin Gıda, Onet Balıkesir Et, Gönen Hes, Astrosan Süt, Sağlamlar Orman Tarım Ürünleri, Bandırma Has Un ve Paksan Makina Sanayi bronz madalya aldı.

İhracatta ise; 2011 yılı için en yüksek derecede ihracat yaparak altın madalya ödülüne layık görülen kurum ve kuruluşlar; Eti Maden Bigadiç, Eti Maden Bandırma, Sarten Ambalaj, Kastamonu

Entegre, Bagfaş, İşbir Sentetik Dokuma ve Tiryaki Agro Gıda oldu.

Gümüş madalya alan ihracat firmaları ise Balıkesir Elektromekanik, Assan Panel, Turyağ Gıda, Assan Gıda, Bupiliç ve Bilfer Madencilik. Bronz madalya alanlar; Kermes Tarım, Şeker Piliç, Simtek İthalat İhracat, Süd-Chemie (TR) Madencilik, Kocaman Balıkçılık, Beksan Çivi, Yersa Sentetik, Milano Ağaç Kaplama, Ahi Güven Donmuş Gıda, Ataç İnşaat, A.B. Gıda ve Canel Münip Çoker Madencilik.

Ödül töreninde ayrıca, 2011 yılı için ciroları ile Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşları içinde yer alan BSO üyesi 25 şirket ile ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu içinde yer alan 9 şirket ödüllendirildi. - BALIKESİR