Haberler

Hanefi Bostan: "Memur ve Emeklinin Yüzde 1.8'lik Hakkı Gasp Edildi"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, “Sosyal yardımlarla birlikte hesap edildiğinde en düşük dereceli memur maaşının 2 bin 200 TL; ortalama memur maaşının 2 bin 620 TL dolayında olduğu düşünüldüğünde, yüzde 1.8’lik gasp en düşük memur maaşında aylık 40 TL; ortalama memur maaşında ise aylık 47 TL’ye denk gelmektedir” dedi.

Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Sosyal yardımlarla birlikte hesap edildiğinde en düşük dereceli memur maaşının 2 bin 200 TL; ortalama memur maaşının 2 bin 620 TL dolayında olduğu düşünüldüğünde, yüzde 1.8'lik gasp en düşük memur maaşında aylık 40 TL; ortalama memur maaşında ise aylık 47 TL'ye denk gelmektedir" dedi.

Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, yazılı bir açıklama yaptı. Hanefi Bostan yaptığı yazılı açıklamada, "2016 ve 2017 yıllarında kamu görevlilerine ve emeklilerine verilecek zam ve tazminatlara ilişkin toplu sözleşme görüşmeleri Ağustos ayında anlaşmayla sonuçlanmıştı. Toplu görüşmelerde hükümet, 2016 yılı için ilk teklif olarak yüzde 4+4 zam önerisinde bulunmuş, daha sonra bu teklifini yüzde 6+5 olarak revize etmişti. Yapılan anlaşmaya göre 2016 yılında kamu görevlilerinin kümülatif olarak yüzde 11.3 maaş zammı alması öngörülmüştü" dedi.

"2015 yılı toplu sözleşme metninin detaylı incelenmesi sonucunda kamu görevlilerinin bu konuda da aldatıldığı ortaya çıktı" diyen Bostan, şunları kaydetti:

"Buna göre 2013 toplu sözleşmesinde 2015 yılının ikinci yarısı için memurlara verilmesi kararlaştırılmış olan enflasyon farkının yüzde 1.8'i; 2015 toplu sözleşmesinin 8. maddesi ile adeta çalındı ve 2016 yılı zammı gibi gösterildi. Öyle ki, 2013 yılında imzalanan toplu sözleşmeye göre 2015'de memurlara yüzde 3+3 zam verildi. Yine aynı sözleşmedeki maddeye göre 2015 yılı enflasyonunun, aynı dönemde memurlara verilen yüzde 3+3 zammın kümülatif toplamı olan yüzde 6.1'i geçmesi durumunda memurlara enflasyon farkı verileceği hükme bağlandı. Ancak ne hikmetse, 2015 yılı toplu sözleşmesinin kapsamında olmamasına rağmen Memur-Sen ve hükümet, yeni bir kararla, memurlara ve emeklilere enflasyon farkı verilmesi için; ilk altı aylık zam oranı olan yüzde 3, ilk altı ay için ortaya çıkan yüzde 1.76 enflasyon farkı ödemesi ve ikinci altı ay için verilen yüzde 3 maaş zammının kümülatif toplamı olan yüzde 7.9 oranının baz alınması üzerinde anlaştı."

Hanefi Bostan sözlerini şöyle sürdürdü:

"2013 toplu sözleşmesine göre, 2015 yılında enflasyonun yüzde 7.9 çıkması durumunda memurlara yüzde 1.8 oranında enflasyon farkı verilmesi gerekirken yeni imzalanan toplu sözleşmeye göre verilmeyecek. Örneğin 2015'de yıllık enflasyonun yüzde 9 çıkması durumunda 2013 toplu sözleşmesine göre yüzde 2.9 enflasyon farkı alması gereken bir memur, 2015 toplu sözleşmesine göre ancak yüzde 1.1 enflasyon farkı alabilecek. Böylelikle memurlar her şart altında yüzde 1.8 zarar etmiş olacaktır. Hükümdeki art niyet, 2016 ve 2017 yılları için öngörülen enflasyon farkı uygulamasında da açıkça görülüyor. 2016 ve 2017 yıllarında- eğer Memur-Sen ileride bu hakkı da gasp etmezse- kamu görevlileri, altışar aylık dönemde gerçekleşen enflasyonun, aynı dönemde verilen zammı aşması halinde enflasyon farkı alabilecekler. Buradan da görüldüğü üzere bu yılki toplu sözleşmede, enflasyon farkı için 2015 yılına özel bir uygulama getirilmiş ve kamu görevlilerinin yüzde 1.8'lik enflasyon farkı hakkı, sanki 2016 yılında hükümetin verdiği, Memur-Sen'in kazandığı ek bir zam gibi gösterilmiştir. Buna göre hükümetin yüzde 4+4'lük ilk zam teklifinin üzerine memurun zaten daha önce belirlenmiş enflasyon zammı eklendiğinde hiç pazarlık yapılmasına gerek kalmadan 2016 yılı için yüzde 6+4'lük bir orana ulaşılıyor. Öyle ise hükümetin ilk teklifine yalnızca yüzde 1.2'lik bir artış yapılarak sözde tarihi toplu sözleşme imzalanmış ve memurun hakkı bir kere daha gasp edilmiş bulunulmaktadır."

"Etik dışı davranış asla kabul edilemez" diyen Hanefi Bostan, "Sosyal yardımlarla birlikte hesap edildiğinde en düşük dereceli memur maaşının 2 bin 200 TL; ortalama memur maaşının 2 bin 620 TL dolayında olduğu düşünüldüğünde, yüzde 1.8'lik gasp en düşük memur maaşında aylık 40 TL; ortalama memur maaşında ise aylık 47 TL'ye denk gelmektedir. Toplu sözleşmede kapsam dışına çıkarak toplu sözleşmeye geriye dönük maddeler ekleyip, memurların haklarının gasp edilmesi ve buradan kaçırılan paranın sanki yeni bir zammış gibi gösterilerek kamuoyunun ve kamu görevlilerimizin aldatılması, ahlak dışı bir davranıştır.  Bu etik dışı davranış asla kabul edilemez. 4688 sayılı Kanunun 28. maddesi, toplu sözleşmelerin gelecek 2 yıl için yapılacağını hükme bağlıyor. Yani 2013 yılında yapılan toplu sözleşme 2014 ve 2015 yıllarını içeriyordu ve bu yıllar hakkında karar verildi. 2015 toplu sözleşmesi ise 2016 ve 2017 yıllarını kapsamak zorunda. Dolayısıyla 2015 toplu sözleşmesiyle geriye dönük olarak memurların haklarını gasp edecek bir değişikliğe imza atmak kabul edilemez. Memur-Sen, öncelikli olarak 2013 yılında imza altına aldığı bu maddenin 2015 yılında hem de memurların aleyhine olacak şekilde neden değiştirilmesine göz yumduğunu açıklamak zorundadır. Bununla birlikte yine Memur-Sen'in yetkili olması durumunda, bu toplu sözleşmede memurlar lehine alınmış kararları bir başka toplu sözleşme ile iptal etmeyeceğinden nasıl emin olacağız? 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin enflasyon farkı ödemesi hükümlerine baktığımızda, yalnızca 2015 yılı için istisnai bir düzenleme getirilerek kamu görevlilerinin yüzde 1.8'lik enflasyon farkı hakkının çalındığı açıkça görülüyor" ifadelerini kullandı.

Hanefi Bostan, "Dolayısıyla kanuna ve hukuka aykırı bir şekilde kamu görevlilerimiz adına imzalanmış bir toplu sözleşme ile müktesep hak haline gelmiş olan bir konunun, toplu sözleşme uygulanmakta iken değiştirilerek memur ve emeklilerimizin zarara uğratılma gerekçesi, Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından da açıklanmak zorundadır. Kaldı ki, bu garabet düzeltilmediği takdirde, 2017 yılına ilişkin enflasyon farkı hesabının ya da bir başka hükmün de bir sonraki toplu sözleşmede değiştirilmeyeceğinden kimse emin olamayacaktır. Bu bakımdan Sayın Başbakan'ı göreve davet ediyor, bu yanlışlığı bir an önce düzeltmesini talep ediyoruz. Başbakan, derhal memur ve emeklilerimizin maaşının yüzde 1.8'inin gasp edilmesine yol açan bu hükmün eski haline getirileceğini, 2015 yılında enflasyonun yüzde 7.9 değil yüzde 6.1'in üzerinde çıkması halinde kamu görevlilerine enflasyon farkı ödeneceğini ilan etmelidir. Bu hüküm düzeltilmezse Maliye Bakanlığı, vatandaşını aldatan ve zarara uğratmak için kalem oyunları yapan bir bakanlık, Sayın Ahmet Davutoğlu da memur ve emeklilerinin hukuken kazanılmış haklarının, hukuksuz bir şekilde elinden alınarak, fakru zaruret içinde yaşamasına göz yuman bir Başbakan olarak anılacaktır. Bu garabete imza atan Memur-Sen'in rengini ve ne olduğunu ise zaten herkes bilmektedir" dedi. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Tunceli ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlar göreve başladı

Verdikleri ilk talimat bakın ne oldu

title