Gyoder: "Gayrimenkul Sektörü 2013'te Yüzde 5-6 Büyüyecek"
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, "Yılsonu Değerlendirme Basın Toplantısı"nda, inşaat/gayrimenkul sektörünün 2012 yılını beklentilerin altında yüzde 1-1.5 arasında büyüme oranı ile tamamlayacağı belirtilirken, 2013 yılında ise yüzde 5-6'lık büyüme...
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, "Yılsonu Değerlendirme Basın Toplantısı"nda, inşaat/gayrimenkul sektörünün 2012 yılını beklentilerin altında yüzde 1-1.5 arasında büyüme oranı ile tamamlayacağı belirtilirken, 2013 yılında ise yüzde 5-6'lık büyüme oranı ile sektörün yeniden büyüme trendine girmesinin beklendiği kaydetti.
İSTANBUL, Yılsonu Değerlendirme Basın Toplantısı'nda, GYODER'in Türkiye gayrimenkul sektörüne ilişkin "2012 Yılı Genel Değerlendirmesi ve 2013 Yılı Öngörüleri"ni paylaştı. GYODER Başkanı Işık Gökkaya, inşaat/gayrimenkul sektörünün 2012 yılını beklentilerin altında yüzde 1-1.5 arasında büyüme oranı ile tamamlayacağı belirtilirken, 2013 yılında ise yüzde 5-6'lık büyüme oranı ile sektörün yeniden büyüme trendine girmesinin beklendiği söyledi.
Dünya ve Türkiye genel ekonomileri ve gayrimenkul sektörünün ele alındığı basın toplantısı, GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Işık Gökkaya ve GYODER Yönetim Kurulu Üyeleri'nin katılımıyla Swiss Otel'de düzenlendi.
-"BÜYÜME ÖZELLİKLE GELİŞMİŞ ÜLKELERDE YAVAŞLAYACAK"-
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, dünya ekonomisinde büyüme performansının yavaşladığına vurgu yaparak, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Gelişmekte olan ülkeler de gelişmiş ülkelerin yavaşlamasından olumsuz etkileniyor. 2011 yılında yüzde 3.8 büyüyen dünya ekonomisi, 2012 yılını beklentilerin altında yüzde 3.3 büyüme ile tamamlayacak, 2013 öngörüleri ise yüzde 3.6. Büyüme ivmesi, özellikle gelişmiş ülkelerde yavaşlayarak, 2012 yılında yüzde 1.3 ve 2013 yılında ise yüzde 1.5 olacak. 2012 yılında yüzde 0.4 küçülecek olan Euro Bölgesi ise 2013 yılında sadece yüzde 0.2 büyüyecek. 2012 yılında gelişmekte olan ülkelerin büyümesi de yavaşladı. Gelişmekte olan ülkeler 2012 yılında yüzde 5.3, 2013 yılında ise yüzde 5.6 büyüme gösterecek."
-"2013'DE KÜRESEL EKONOMİDE TOPYEKÜN DURGUNLUK"-
Dünya ekonomisinde 2013 yılı için risklere de değinen Gökkaya, öngörülen riskleri şöyle sıraladı:
"-Avrupa, borç sorununun çözümsüz kalması ve Euro Bölgesi'nde kopma riski,
-ABD'de, mali uçurum olarak adlandırılan konuda uzlaşma sağlanamaması ve resesyon riski,
-Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin büyümelerinde hızlı yavaşlama,
-Orta Doğu Bölgesi'nde sıcak çatışma riskleri,
-Küresel ekonomide topyekün durgunluk."
Gökkaya, 2012 yılını yüzde 3'lük büyüme oranı ile tamamlaması beklenen Türkiye ekonomisi için Orta Vadeli Program'da 2013'te yüzde 4, 2014 için ise yüzde 5'lik öngörüler olduğunu ifade ederek, "IMF'in Türkiye ekonomisi için 2013 yılında yüzde3.5, 2014'te ise yüzde 4.1'lik büyüme tahminlerine karşın, OECD ise bu öngörülerini; 2013'te yüzde 4.1, 2014'te de yüzde 4.5 olarak açıkladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye ekonomisi büyüme öngörüleri ise 2013'te yüzde 3.6 ve 2014 için ise yüzde 4.1 oldu" dedi.
2011 yılında ekonominin yüzde 8.5 ile hızlı bir büyüme gösterdiğini ve inşaat sektörünün de yine yüzde 11.3 ile hızlı bir büyüme yaşadığını hatırlatan Gökkaya, 2012 yılında uygulanan ekonomiyi soğutma politikaları ile birlikte ekonomik büyümenin yüzde 3.0 olarak gerçekleşeceğini inşaat sektörünün ise 2012 yılında yüzde 1.0 - 1.5 arasında büyüyeceğini düşündüğünü söyledi.
-"2013'TE TÜRKİYE EKONOMİSİ TOPARLANACAK"-
Gökkaya, 2013 yılında Türkiye ekonomisinde büyümenin kademeli olarak toparlanacağını belirterek, 2013 yılında ekonomin genelinde yüzde 4, inşaat sektöründe ise yüzde 5-6 arasında büyüme beklendiğini kaydetti.
Öte yandan Gökkaya, Türkiye'de 2011 yılında yüzde 9.8'e gerileyen işsizlik oranının 2012'de de düşüşe devam ederek yüzde 9.0'a indiğini anımsatarak, "2012 yılı Eylül ayında ise inşaat sektöründeki istihdam 1.896.000 kişi ile tarihi zirvesine ulaşarak toplam istihdam içindeki payını yüzde 7.4'e kadar çıkarmıştır. 2013 yılında ise inşaat sektörü istihdamı, göreceli yüksek kalmaya devam edecek" dedi.
-"ENFLASYON 2013'TE YÜZDE 5.3 GERİLEYECEK"-
2011 yılında özellikle döviz kuru artışları ile birlikte enflasyonun yüzde 10.5 olarak gerçekleştiğini ve 2012 yılında ise ekonomide alınan soğutma önlemlerine bağlı olarak enflasyon önemli ölçüde gerilediğine dikkat çeken Gökkaya, "2012 sonu yüzde 6.5-7.0 arasında gerçekleşecek olan enflasyonda, gerilemesini sürdüreceği 2013 yılı hedefi ise yüzde 5.3" diye konuştu.
-"DEĞERLENEN TL İSTİKRARINI KORUYACAK"-
Gökkaya, "2012 yılının önemli bölümünde sıkılaştırıcı para politikası uygulayan Merkez Bankası, gecelik borç verme faiz oranlarını önce yükselttikten sonra kademeli indirmeye başladı. 2012 yılının ikinci yarısında Merkez Bankası gecelik borç verme faizi yüzde 9.0'a kadar geriledi, politika faizi yüzde 5.5'e indi. 2013 yılında Merkez Bankası faiz oranlarını ölçülü şekilde indirecek. Türk Lirası, 2012'de kısmen değerlenerek kazandığı istikrarı, 2013 yılında da koruyacak" değerlendirmesinde bulundu.
2012 yılında alınan ekonomiyi soğutma önlemlerine bağlı olarak cari açık önemli ölçüde azalarak, yılı 55 milyar dolar olarak tamamlayacağını ifade eden Gökkaya,"2013 yılında ekonomideki göreceli toparlanma beklentisine rağmen, cari açık kontrol altında kalmaya devam edecek. Türkiye'nin kredi notu artışı ile birlikte, 2013 yılında cari açığın finansmanında sorun beklenmemektedir" dedi.
Konut sektörlerinde toparlanmanın zayıf kaldığı gelişmiş ülkelerde, konut finansman sistemindeki sıkıntıların da sürdüğünü ifade eden Gökkaya, "ABD'de inşaat faaliyetlerinde toparlanma yaşanırken, AB'de ise inşaat harcamaları yeniden küçülmeye başladı. Ticari gayrimenkul değerlerinde sınırlı toparlanma yaşanan gelişmiş ülkelerde, yatırımlarda ve finansmanda ise durağanlık sürüyor. İnşaat sektörlerinde kontrol altında ve ölçülü büyümeler yaşanan gelişmekte olan ülkelerin, gayrimenkul varlık fiyatları ise kontrollü olarak gevşiyor veya durağan" görüşünü dile getirdi.
Gökkaya ayrıca, 2013 yılında gelişmiş ülkelerde, inşaat, konut ve gayrimenkul sektörlerinde ölçülü toparlanma beklendiğine vurgu yaparak, "Gelişmiş ülkelerde, ticari gayrimenkul finansman olanaklarında 2013 yılında yeniden hareketlenme ve varlık fiyatlarında toparlanma bekleniyor. Gayrimenkul piyasalarında ölçülü ve kontrollü büyüme beklenen gelişmekte olan ülkelerde, fiyat balonlarına karşı kontrol devam edecek" dedi.
Ekonomideki soğutma önlemlerinin, konut sektörünü olumsuz etkilediğini ve konut sektörünün performansının yıl genelinde zayıf kaldığına dikkat çeken Gökkaya, "Yıl içinde konutların KDV oranına ilişkin belirsizlik ile tapu harçlarının artırılması da olumsuz etki yaratmıştır. Konut kredilerindeki genişlemenin kontrolü ve diğer sıkılaştırıcı önlemler ile birlikte konut satışları zayıf gerçekleşmiştir. Proje sayısında artış, adetsel olarak geçmiş yılların performansına göre azalış mevcuttur. Mevcut konut fiyatları enflasyonun üzerinde, yeni konut fiyatları ise enflasyon kadar artmıştır. Finansman yetersizliği olan konut sektörünün, derinleşmesi ve sağlıklı büyüyebilmesi için önemli sermaye kaynağı yaratan maketten satışa ihtiyacı bulunmaktadır" şeklinde konuştu.
Gökkaya ayrıca, ekonomideki yavaşlamanın, ticari gayrimenkul sektörü üzerinde de sınırlayıcı etki yaptığına vurgu yaparak, "Alt pazarlar itibariyle ofis ve otel pazarında canlılık sürerken, AVM yatırımları yavaşlamıştır. Yeni Teşvik Yasası ile birlikte Organize Sanayi Bölgelerinde, sanayi ve lojistik alanlara ilgi ve talep artmaktadır" dedi.
Gökkaya, yapı ruhsatları, konut satışı, konut kredi faiz oranları, konut kredileri ve yabancıların gayrimenkul net alımlarına ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"2010'da 912 bin adet, 2011 yılında ise 643 bin adete ulaşan yapı ruhsatları, 2012 yılı ilk dokuz ayında yüzde 15.8'lik bir artış ile 515 bin 719 adete ulaşmıştır. Yapı ruhsat sayısının 2012 yılsonunda 700 bin adede ulaşması bekleniyor. 2010 yılında 357 bin adet ve 2011 yılında 419 bin adet olarak gerçekleşen konut satışları, 2012 yılı ilk dokuz ayında ise geçen yılın yüzde 1.8 üzerinde 305 bin 670 adet olarak gerçekleşmiştir. Konut satışlarında 2012 yılsonu beklentisi ise 400 bin adet. 2012 yılı ikinci yarısında gerilemeye başlayan faizler, yeniden yüzde 1'in altına düşmüştür. Yılsonunda aylık ortalama faiz oranı ise yüzde 0.80. 2011 yıl sonunda 74.6 milyar TL olan konut kredileri toplam büyüklüğü, 2012 yılı sonunda ise yüzde 13-14'lük bir büyüme ile 83-84 milyar TL'ye ulaşacak.2011 yılında, 2010 yılına göre yüzde 20 azalarak 2.0 milyar dolar olarak gerçekleşen yabancıların gayrimenkul net alımları; 2012 yılının ilk dokuz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre (1.5 milyar dolar) yüzde 23 artarak, 1.85 milyar dolar olarak gerçekleşti."
Gökkaya ayrıca, Türkiye'de yıllık 600-700 bin adet konut ihtiyacı olduğunu belirterek, "Konut talebinde sınırlı artış beklentisinin bulunduğu 2013 yılında, düşecek faiz oranları ile kredi talebinde ölçülü artış, yabancılara konut satışı düzenlemesi ile ise ilave talep bekleniyor" dedi.
-"KDV DÜZENLEMESİ KONUT FİYATLARINDA ARTIŞA YOL AÇACAK"-
Konut fiyatlarının ve kiraların 2012'de Türkiye genelinde enflasyon üzerinde arttığını, yeni konut fiyat artışı ise enflasyona paralel olarak sınırlı kaldığını belirten Gökkaya, "2013 yılında beklenen konut talebi ve yeni konut arzları çerçevesinde konut fiyatlarında artış, yine enflasyona paralel olarak sınırlı kalacak. 2013 yılında KDV düzenlemesi (tüm konut satışlarında yüzde 18'e çıkarılması) gerçekleştirilmesi halinde, vergi artışı kadar konut fiyatlarında artışa yol açacak ve dolayısıyla tüketiciye ilave yük getirecek" diye konuştu.
2012 yılında daha önce başlamış olan markalı konut projelerinde arzların devam edeceğini ve 2012'de proje sayısındaki artışın, adetsel olarak geçmiş yılların performansına göre azalış kaydedildiğini ifade eden Gökkaya, "Daha önce başlayan projelerin tamamlanması ile her vasıfta konut arzı, 2013 yılında yavaşlayarak da olsa sürecek" dedi.
Gökkaya ayrıca, 2012'de yeni ofis kiralama talebinin de devam ettiğini belirterek, "Özellikle A sınıfı ofislerde boşluk oranları gerilerken, kiralarda durağanlaşma yaşandı. Yabancı şirketlerin talebinde hissedilir artış ve yeni gelişen ofis alt bölgeleri belirleyici oldu. 2013 yılında ekonomideki kademeli toparlanma ve Türkiye'nin kredi notu artışının yabancı yatırımlar üzerinde beklenen olumlu etkisi ile kiralama talebi devam edecek. Yıl genelinde boşluk oranları düşük kalacakken, ofislerin döviz cinsi kiraları durağan kalacak" değerlendirmesini yaptı.
AVM arzına ilişkin ise Gökkaya, 2013 yılından itibaren kiralamaların seçici olacağını kaydederek, "0.9 milyon m² kiralanabilir alana sahip yeni arz olacak. AVM yatırımlarında finansman olanaklarının giderek zorlaşması dikkat çekici" dedi.
Gökkaya, Lojistik alan talebi ve arzına yönelik de şu öngörülerini dile getirdi:
"2013 yılında Yeni Teşvik Yasası ile birlikte, Organize Sanayi Bölgelerindeki sanayi ve lojistik alanlarına ilginin artması, arsa ve kira seviyelerinde artış bekleniyor. 2013 yılında Organize Sanayi Bölgelerinde ve Lojistik Bölgelerinde yeni lojistik alan arzı beklenirken, yine yüksek arsa fiyatları yatırımları sınırlamaya devam edecek."
-"İNANÇ TURİZMİNDEKİ BÜYÜME SÜRECEK"-
Gökkaya, 2013 yılında, turizm faaliyetlerinin çeşitlenerek süreceğini söyleyerek, "İnanç turizmi başta olmak üzere kongre, alışveriş, eğlence-dinlence turizmi daha hızlı büyümeyi sürdürecek, oda fiyatları ve odabaşı gelir artış trendi de devam edecek. Pazardaki güçlü büyüme trendi ve oda başı gelir performansı, yabancı yatırım ilgisini de arttıracak. Mevcut turizm yatırım belgeli otellerin 2013 yılında tamamlanması halinde, İstanbul'da 4 ve 5 yıldızlı oda sayısı ise 14.214 adet artarak 37.626'ya ulaşacak. UNWTO ve IPK International'in dünya turizmine ilişkin 2013 büyüme beklentisi ise yüzde 2-3 aralığında" diye konuştu.
"2013 yılında ekonomi ile inşaat ve gayrimenkul sektöründe, daha ılımlı bir büyüme bekleniyor" diyen Gökkaya, 2013 yılına ilişkin şu beklentileri kaydetti:
"Ekonomik büyüme yüzde 4, enflasyon yüde 6.0, konut kredi aylık ortalama faiz oranı yıl sonu yüzde 0.70-0.75, konut kredileri yüzde 15 büyüme, konut kredileri 95 milyar TL, inşaat sektörü büyüme yüzde 5-6, konut yapı ruhsatları artış yüzde 3-5, konut fiyatları ve kiraları sınırlı artış (enflasyona paralel), ticari gayrimenkul yatırımları yüzde 6-8 büyüme, ticari gayrimenkul kiraları durağan"
Gökkaya, gayrimenkul sektöründe talep yönünde canlılık ve süreklilik için alınması gereken önlemlerin ise şunlar olduğunu söyledi:
"Konut kredisi faizlerinin gelir vergisi matrahından düşürülmesine imkan verilmelidir. Gayrimenkul alım satımında uygulanmakta olan toplam yüzde 0,20'lik tapu harcının makul bir seviyeye indirilmesi gerçekleşmelidir. Alım satım sözleşmelerinde damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır.Gayrimenkul yatırımlarının cazibesini düşüren yasal düzenlemelerden kaçınılmalıdır.Enerji verimliliği ve yeşil binaların yapımı teşvik edilmelidir."
Gökkaya, gayrimenkul sektöründe arz yönünde canlılık ve süreklilik için alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:
"-İmarlı arsa üretimi ile arsa maliyetleri düşürülmelidir.
-Arsa maliyetlerindeki KDV unsuru düzenlenmelidir.
-İmar ve ruhsat bürokrasisi rehabilite edilmelidir.
-Vergi, resim ve harçlarda haksız rekabet kaldırılmalıdır.
-Sektöre her kademede kalifiye eleman yetiştirilmesi üzerinde önemle durulmalıdır.
-Yabancı yatırımcılar ve yabancı sermayeli şirketlerin hareket alanlarını daraltan düzenlemeler ortadan kaldırılmalıdır.
-Mütekabiliyet yasasına destekleyici olarak yabancılara oturma hakkı izni verilmesi gerekmektedir.
-İmar ve ruhsat haklarının müktesep hak olarak alınması gerekmektedir.
-Konut bir ihtiyaç ve yatırım aracı olması sebebiyle Tüketici Yasası'ndan çıkarılıp ayrı bir kanun çerçevesinde irdelenmelidir."
Kentsel Dönüşüm ile ilgili daha planlı şehirler için ise Gökkaya şu tespitleri yaptı:
"Özel sektörün rolü arttırılmalıdır. Kat mülkiyeti kanununda hukuki altyapıda değişiklik yapılmalıdır. Finansal enstrümanlar oluşturulmalıdır. İmar hakkı transferi. İmar haklarının menkulleştirilmesi. Afet bono - tahvil ihracı. Yeşil binalar ve enerji verimliliği teşvik edilmelidir. Kentsel dönüşüm konut olarak değil şehir olarak düşünülmelidir."
Gökkaya, GYODER'in sektör içi beklentilerinin ise şunlar olduğunu söyledi:
"Önümüzdeki dönem tüm oyuncular tarafından iyi çalışılmalı, doğru algılanmalı ve uygun stratejiler geliştirilmelidir. Kentsel Dönüşüm, nitelikli konut üretimi temel hedefler olmalıdır. Tasarım, teknoloji ve insan kaynağına yatırıma devam edilmeli, bu yatırımların Türkiye'nin temel dinamiklerine yatırım olduğu unutulmamalıdır. Rekabet ve karlılık için yeni teknolojiler, verimlilik, tedarik ve maliyet yönetimi unsurlarına ağırlık verilmeli, politikalar geliştirilmelidir."
-"HER ŞEY OLUMSUZ OLSA DA SEKTÖR BÜYÜYECEK"-
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gökkaya, 2012 1 Haziran'dan itibaren KDV'de olan belirsizlikten dolayı hiç kimsenin herhangi bir proje geliştiremediğine, belirsizliğin ortadan kalkmasının önemine, maketten satışın durdurulmasının belli kriterler getirileceğine ve KDV'nin kaldırılmasının uzun vadede önemli olduğuna vurgu yaparak her şey olumsuz olsa da inşaat sektörünün büyümesinin Türkiye'nin büyümesinin üzerinde gerçekleşeceğini düşündüğünü söyledi.
Faizlerin düşmesinin önemli bir gösterge olduğunu kaydeden Gökkaya, belirsizliklerin de ortadan kalkmasıyla daha da ılımlı olacağını ifade etti.
Maketten satışlara ilişkin bir soruya ise, "Tabi ki tüketiciyi korumak önemli bu konuda hem fikiriz üç dernek olarak" derken 2012'deki alınan tedbirlerle sektördeki sıkıntılardan dolayı üç dernek bir araya geldiklerini ve bir çalışma platformu oluşturduklarını belirtti. Gökkaya ayrıca, tüketiciyi korurken proje geliştiricinin önüne set çekilmemesi gerektiğine vurgu yaptı. - İstanbul