'Gündüz Diskosu'nda 2 Bin 500 Euro Alıyor Krizi Hissetmiyor
Ne Dibi Tam Olarak Görülememiş Ekonomik Kriz Ne de Kapitalizmin Bile Sorgulanıyor Olması New York'taki Eğlenceleri Bitiremedi. Şehir, 'Saturday Brunch' Olarak Anılan Cumartesi Günü 14.00 -18.30 Arası Yapılan, 40 Bin Dolarlık Şampanyaların Sel Olup Aktığı Partilerle Coşuyor. Gündüz Diskosunun Fikir Babası Remi Laba "Kriz mi Ne Krizi? Bizim Mahalleye Asla Uğramaz" Diyor.
Ne dibi tam olarak görülememiş ekonomik kriz ne de kapitalizmin bile sorgulanıyor olması New York’taki eğlenceleri bitiremedi. Şehir, ’saturday brunch’ olarak anılan cumartesi günü 14.00-18.30 arası yapılan, 40 bin dolarlık şampanyaların sel olup aktığı partilerle coşuyor. Gündüz diskosunun fikir babası Remi Laba "Kriz mi? Ne krizi? Bizim mahalleye asla uğramaz" diyor.
NEW York’un krize yenilmiş, ruhsuz yüzü iç burkarken, şehrin ne kriz ne ne de başka bir dert takmayan eğlenen yanı bütün haşmetiyle duruyor. Fransız kökenli işletmeci Remi Laba, tam da kriz ortasında ’saturday brunch’ konseptini yaratıyor. Türkiye’de 1980’lerde çok popüler olan hatta 1990’ların ortalarına kadar süren gündüz diskolarının geri dönüşünü sağlayan ’saturday brunch’lar öğlen 14.00’de başlayıp 18.30’da bitiyor. Remi Laba, Manhattan’ın yeni yükselen bölgesi Meatpacking District’te Bagatelle isimli mekánı bir yıl önce açarak trendin başlamasını sağlamış. Bagatelle’nin ve saturday brunch yapan diğer mekanların önünde içeri girmek isteyen insanlar uzun kuyruklar oluşturuyor.
2 bin 500 dolar
Bu mekanlara girmek hiç de kolay değil. Bir masanın bedeli 2 bin 500 dolardan başlıyor. Remi Laba’ya, son aylarda hemen herkese sorduğumuz klasik soruyu yöneltiyorum: "Kriz sizin işlerinizi nasıl etkiliyor?" Hiç beklemediği bir soru olmalı ki çok şaşırıyor ve "Kriz mi? Ne Krizi? Bizim mahalleye asla uğramaz" diyor.
40 bin dolara şampanya
Saturday brunch’larda çoğunlukla Dom Perignon ya da Moet & Chandon şampanyaları içiliyor. Hatta zenginliğini göstermek isteyen insanlar arasında bir yarış başlıyor ki iş binlerce dolarlık şampanyaların su gibi akıp gitmesine neden oluyor. Dom Perignon ve Moet & Chandon şampanyalarının bağlı bulunduğu Moet & Hennessy’nin Kuzeydoğu Amerika Bölgesi Satış ve Pazarlama Müdürü Tunç Döker, masalar arasındaki rekabeti Starwars’a (yıldız savaşları) benzetiyor. 70’lik bir Dom Perignon üzerinde maytaplarla geliyor. Karanlıkta maytapların ışıltısında masaya gelen ilk şişe, ’kim daha çok içecek, kim daha büyük boy sipariş edecek’ savaşını tetikliyor. 70’lik şişeye karşılık bir başka masa 1.5 litrelik magnum boyu sipariş ediyor. Magnun şişe meşaleler eşliğinde geliyor. Şampanya yarışının son noktası fiyatı 25-40 bin dolar arasında değişen Dom Perignon ’White Gold Jeroboam’ ısmarlamak.
Türk müdavimler de var
Remi Laba, müşterilerin yüzde 90’dan fazlasının New York’ta yaşayanlar olduğunu söylüyor. Sienna Miller’dan Jude Law’a pekçok ünlüyü ağırladıklarını anlatan Laba, Türk müşterileri olduğu bilgisini de veriyor. Bagatelle’in konsepti bir anda bölgeye yayılmış. Yan sokaktaki Mercato 55 isimli mekánda da aynı gündüz disko konsepti ve şampanya yarışları yapılıyor. Akşam restorana dönüşen bu mekanlara ek olarak, civardaki restoranlar Pastis ve Spice Market’te rezervasyonsuz yer bulmak neredeyse imkansız. Barın arkasında asılı sutyenlerle dekore edilmiş Hogs and Heifers de ilgi gören mekánlardan.
Krize rağmen şampanya satışları yüzde 9 arttı
DOM Perignon ve Moet & Chandon şampanyalarının bağlı bulunduğu Moet & Hennessy’nin Kuzeydoğu Amerika Bölgesi Satış ve Pazarlama Müdürü Tunç Döker, New York’un da içinde yer aldığı sorumlu bulunduğu bölgelerde şampanya satışlarının son aylarda krize rağmen yüzde 9 arttığı bilgisini veriyor. Türkiye’de daha çok kutlama içeceği olarak algılanan şampanyalar (köpüklü şarap), ABD’de lüks tüketim ve zenginliğin bir göstergesi.
Pırlanta tüketicisine hiçbir şey olmaz
NEW York Fifth Avenue’deki meşhur mücevher markalarından birinin butiği boş görünüyor. İçerideki satış görevlisiyle sohbet ediyoruz. "Pırlanta, mücevher, değerli taş dediğiniz hızlı bir iş alanı değil. Biz de ne ekonomi iyi gidiyor diye yükselen satışlar ne de resesyona girildi diye gerileyen satışlarla karşılaşırız. Belli bir ekonomik güce sahip insanlar bizim müşterimiz. Onlar böyle rüzgarlardan kolay kolay etkilenmiyor" diyerek işlerin yolunda olduğunu, seçkin pırlanta ve mücevher tüketicisine kriz dahil hiçbir şeyin dokunmadığını anlatıyor.