Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması" Konferansı
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Remzi Akçin, "Türkiye'yi dünyanın, hızlı ve kolay ticaretin güven kapısı haline getirmek üzere, yasal ticareti mümkün olduğunca kolaylaştırmak, yasa dışı ticareti en modern yaklaşımlarla engellemek, iç ve dış ticarette yenilikçi anlayışlar...
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Remzi Akçin, " Türkiye'yi dünyanın, hızlı ve kolay ticaretin güven kapısı haline getirmek üzere, yasal ticareti mümkün olduğunca kolaylaştırmak, yasa dışı ticareti en modern yaklaşımlarla engellemek, iç ve dış ticarette yenilikçi anlayışlar ortaya koyarak, sektörün önünü açmak için çalışıyoruz." dedi.
Akçin, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle düzenlenen "Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması" konulu konferanstaki konuşmasında Gümrük Bakanlığı'nın çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Bakanlık olarak hizmetlerin tamamında, elektronik sistemleri esas alan, ticareti kolaylaştıran ve daha güvenli hale getiren uygulamalara ağırlık verdiklerini belirten Akçin, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni gümrük kapıları açtıklarını, mevcut kapıları da yenilediklerini anlattı.
Akçin, önümüzdeki dönemlerde gümrük işlemlerinin basitleştirilmesi ve hızlandırılması ile birlikte kaçakçılığın önlenmesi konusunda gerekli çalışmaların yapıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Günümüzde küreselleşme ve iletişim alanında yaşanan gelişmelerin de yardımıyla, ülkeler arasında gerçekleşen mal ve hizmet ticareti ile sermaye hareketi hız kazandı. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, 1990 yılında 3,6 trilyon dolar olan dünya ihracatı 2000 yılına geldiğimizde neredeyse iki katına çıkarak, 6,7 trilyon dolara yükseldi. 2015 yılı sonunda ulaşılan 16,7 trilyon dolar ise 2000 yılındaki ihracatın 2,5 katı. Dolayısıyla artan lojistik ve teknolojik imkanların da katkısıyla dünya ticaretinde 25 senelik bir zaman diliminde muazzam artış yaşandı."
"2016 yılında sınırlarımızdan 80 milyona yakın insan, 7,5 milyona yakın da araç giriş çıkışı oldu"
Türkiye'nin de bu artıştan payını aldığına işaret eden Akçin, Türkiye'nin 2002 yılında 87,6 milyar dolar olan dış ticaret hacmi ile yüzde 0,67'lik payını, 2016 yılı sonuna gelindiğinde 341 milyar dolar ile yüzde 1,15'ine çıkardığını anımsattı.
Akçin, yakalanan bu başarının sadece küresel gelişmelerin yansıması olmadığına dikkati çekerek, en önemli etkeni, son 15 yılda yaşanan siyasi istikrar ortamı olarak açıkladı.
Bir diğer önemli etkenin de Türkiye'nin jeostratejik konumunun sağladığı avantajlar olduğunu belirten Akçin, coğrafi konum itibariyle Türkiye'nin önemli potansiyeli içinde barındırdığına vurgu yaptı.
Türkiye'nin sınırlarından her yıl milyonlarca araç ve insanın giriş çıkış yaptığını belirten Akçin, 2016 yılında Türkiye sınırından 80 milyona yakın insanın, 7,5 milyona yakın da aracın giriş çıkışı olduğunu bildirdi.
Akçin, "Türkiye'yi dünyanın, hızlı ve kolay ticaretin güven kapısı haline getirmek üzere, yasal ticareti mümkün olduğunca kolaylaştırmak, yasa dışı ticareti en modern yaklaşımlarla engellemek, iç ve dış ticarette yenilikçi anlayışlar ortaya koyarak, sektörün önünü açmak için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Uluslararası ticaretin olmazsa olmazı, gümrük işlemleri"
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, ICC'nin dünyada ticaretin ve yatırımların artması için çalışan, en büyük iş dünyası kuruluşu olduğunu belirterek, zamanla farklı ülkelerden özel sektör temsilcilerini bir çatı altında toplayan ICC'nin, dünyada ticaretin artırılması ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılması için referans kurum haline geldiğini söyledi.
Türkiye'de TOBB çatısı altında faaliyet gösteren ICC Türkiye Milli Komitesi'nin, 1934 yılından bu yana ICC'nin temsilciliğini üstlendiğine işaret eden Mete, şu bilgileri verdi.
"ICC'nin küresel ağı, 100'den fazla ülkede, 6 milyonun üzerindeki teşebbüs, ticaret odaları ve meslek birliklerini kapsar.
Bu ülkelerdeki güçlü Milli Komiteler, ICC'nin politikalarını ve çalışmalarını yönlendirir.
Türkiye Milli Komitesi de, güçlü ve köklü bir Milli Komite olarak, uzun yıllardır faaliyetlerini sürdürüyor.
ICC'nin temel misyonu, tüm dünyada kabul gören ve ticarette ülkeler arasındaki farklı uygulamaları kaldırmayı amaçlayan, iş kurallarını oluşturmaktır.
ICC bünyesinde yer alan teknik komisyonlar, birçok farklı alanda çalışma yapıyor.
Söz konusu komisyonlar, uluslararası ticarette iş kurallarını ve uygulamalarını oluşturmayı hedeflemiştir.
Komitemiz, Türk iş dünyasının uluslararası çalışmalarına katkı sağlamak hedefiyle, ICC komisyonlarında faaliyetlerini başarıyla sürdürmekte."
Katılımcılara ICC Türkiye'nin faaliyetleri hakkında bilgi veren Mete, ağırlıklı olarak bankacılık, tahkim, fikri mülkiyet haklarının korunması, G20 öncelikleri, rekabet, vergi politikaları, ticaret hukuku, dijital ekonomi politikaları, gümrük ve ticaretin kolaylaştırılması üzerine yoğunlaşıldığını anlattı.
Mete, uluslararası ticaretin olmazsa olmazının, gümrük işlemleri olduğunu dile getirerek, gümrük işlemleri bitmeden, ticaretin tamamlanamayacağını aktardı.
"KOBİ'lerin uluslararası ticaretteki payı büyüyecek"
Neredeyse tüm dünyada gümrük işlemlerinin bizatihi devlet eliyle yürütülmesinden dolayı, geçmişte özel sektörün, gümrük politikaları üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığına dikkati çeken Mete, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ancak zaman geçtikçe, birbirinden farklı ulusal gümrük işlemlerinin, ticaretin önünde en büyük engellerden birini teşkil ettiği görülmüştür.
Bunun sonucu olarak, ICC bünyesindeki Gümrük ve Ticaretin Kolaylaştırılması Komisyonu ve ulusal komiteler sayesinde, gümrük işlemlerinin iyileştirilmesiyle alakalı, birçok öneri hazırlanmıştır. Türkiye'nin de tarafı olduğu DTÖ Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması'nın, uluslararası ticarete getireceği kolaylıklar sayesinde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki ticaret artacak, küresel ticarete yıllık 1 trilyon dolar ilave hacim sağlanacak, KOBİ'lerin uluslararası ticaretteki payı büyüyecektir.
Ticaretin kolaylaştırılmasında, elektronikleşme de önemli bir faktördür. Bu da ancak gümrük işlemlerinin elektronikleşmesiyle mümkün olabilir.
Gümrük alt yapısını, elektronik veri alımına hazır kılmadan, gerçek anlamda ticaretin elektronikleşmesinden söz edilemez.
Bu hususta Bakanlığımızın, bilhassa sınır kapılarının modernizasyonu sayesinde kat ettiği yol takdire şayan."
Mete, ticarete konu eşyanın gümrüklenmesi esnasında, tüm ticari verilerin kabulüne imkan veren bir sistemin de, kısa zaman içinde Türkiye'de kurulmasının, uluslararası rekabette Türkiye'yi güçlü kılacağını belirterek, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılmasının yanında, ortak standartlar belirlenmesinin de, ticaretin ucuzlamasına vesile olacağını dile getirdi.
Toplantı konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam etti.