Gıda Devleri Tüketiciler İçin Bir Araya Geldi
Gıda Perakendecileri Derneği tarafından, Tüketici Odaklı Tedarikçi ve Perakendeci Verimliliği temasıyla, bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Ortak Gelişim Kongresi’nde, 750 perakendeci, üretici ve tedarikçi verimliliği artırmak için bir araya geldi.
Gıda Perakendecileri Derneği tarafından, Tüketici Odaklı Tedarikçi ve Perakendeci Verimliliği temasıyla, bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Ortak Gelişim Kongresi'nde, 750 perakendeci, üretici ve tedarikçi verimliliği artırmak için bir araya geldi.
Modern gıda perakendeciliği sektöründe 40 milyar dolar perakende satış hacmini ve 245 bin kişilik istihdam gücünü temsil eden Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), tüketici odaklı perakendeci ve tedarikçi verimliliği temasıyla GPD - Ortak Gelişim Kongresi'nin ikincisini gerçekleştirdi. 8 Ekim'de Wyndham Grand İstanbul Levent'te gerçekleştirilen kongreye tüm Türkiye'den yaklaşık 750 perakendeci ve tedarikçi katıldı.
Türkiye'de market zinciri, gıda servis zincirleri ve tedarikçileri bir araya getiren tek organizasyon olan kongrede sektörün önde gelen devleri verimlilik, ortak çözüm gibi uygulanmış kavramları paylaştı.
KONGRE ÖNCESİ TANIŞMA MARATONU YAPILDI
Kongrede, tedarikçiler ile gıda perakendeciliğinin en önemli oyuncuları arasında yeni işbirlikleri için zemin hazırlayan "Tanışma Maratonu" ve tüketicinin sesini yansıtan "Sokak Röportajları" gibi ilginç etkinlikler yer aldı.
Tanışma Maratonu'nun ardından açılış konuşmasını yapan GPD Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, "Tüketici Odaklı Tedarikçi ve Perakendeci Verimliliği başlığı altında düzenlediğimiz bu yılki kongremiz, sabahın erken saatlerinde sektör oyuncularının katıldığı tanışma maratonu ile başladı. Özellikle Anadolu'daki tedarikçilerimiz için mühim bir fırsat olduğuna inandığım, bizim için de yeni bir deneyim olan bu buluşmanın doğrudan iletişim için çok iyi bir zemin hazırladığını düşünüyorum" dedi.
GPD OLARAK GÜNDE 15 MİLYON KİŞİYLE DOĞRUDAN TEMAS HALİNDEYİZ
GPD Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir, Türkiye'nin geçen yıl dalgalanmaların yaşandığı global kriz sürecini başarılı bir şekilde yöneterek yüzde 3 seviyesinde bir büyüme yakaladığını belirterek, "GPD olarak, günde 15 milyon kişi ile doğrudan temasta olan modern gıda perakendecilerini temsil ediyoruz. Bu durumda doğal olarak müşterilerimizin ekonomiye güveni bizi yakından etkiliyor." dedi.
CEP TELEFONLARI ARTIK BİR MAĞAZA
Moderatörlüğünü Carrefoursa Genel Müdürü Mehmet T. Nane'nin yaptığı oturumda konuşan Yıldız Holding Bizim Toplu Satış Mağazaları Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Pamir, iyi perakendeciliğin müşteri odaklı olduğuna işaret etti. Pamir, dünyada öne çıkan 3 büyük iş modeli olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Yarın önümüzde çok başka bir dünya var. Bugün süpermarket dediğimiz formatın en büyük avantajı müşteriye yakınlık, ama cep telefonu artık mağaza haline gelmiş durumda. Durakta insanlar cep telefonu ile barkod okutup, alışveriş yapıp, eve gittiğinde ürünlerini kapının önünde buluyor artık. İngiltere'de, Kore'de yayılmaya başlanan bir trend bu, o yüzden yarınki planı yaparken perakendeciler bu gerçeği unutmamalı, değişim ve dönüşüm anlamında bu gerçeği göz önünde bulundurmalı."
Pamir, perakendecilerin her şeyi daha iyi yapmaları ve şirketlerinin performansını düşüren konuları belirleyip çözüm bulmaları gerektiğine vurgu yaparak, "Formatları, iş yapış biçimlerini taklit etmek iyi perakendeciler yaratmaz. Başarı için formatların iyi kullanılması lazım. İyi perakendeciler iyi formatlar üretiyor, formatlar iyi perakendeci olmayı sağlamıyor" dedi.
MEVCUT FORMATIN EVRİLMESİNİ ALIŞVERİŞÇİ SAĞLIYOR
Adese Genel Müdürü Sıtkı Erben de perakendeci olarak format ile iş yapış şekillerinde bir takım değişikliklere gidildiğini, bu sayede farklı formatların ortaya çıktığını, aslında işin özünün aynı olduğunu belirtti. Erben, formatların ortaya çıkmasını ya da mevcut formatın evrilmesini alışverişçinin sağladığını da anlattı.
P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ise tüketici alışkanlıklarını değiştiren etkenlere değindi. Teknolojinin gelişimi, şehirleşme kavramı ve kadınların iş hayatına her geçen gün daha fazla katılım sağlamasının alışverişçinin alışkanlıklarını değiştirdiğine dikkati çeken Turnaoğlu, şirketlerin bu gelişmelere göre pozisyon almaları gerektiğinin altını çizdi.
Mehmet T. Nane de panel sonunda yaptığı değerlendirmede, sektörün dijital ortamda varlığını ortaya koymasının önemine işaret ederek, "Tüketicinin format ve ürün tercihi markayı yönlendiriyor. Teknoloji hayatımızda çıkmayacak şekilde yerini alıyor. İşimizi daha etkin yaparken, işimizi yapış şeklini engelleyecek ya da değiştirecek teknolojik gelişmeleri de yakından takip etmek zorundayız" diye konuştu.
HANEYE PROMOSYONLARLA GİRMEYE ÇALIŞIYORUZ
Moderatörlüğünü Defne Sarısoy'un yaptığı diğer panelde, promosyon ve kampanya performanslarının nasıl ölçülüp geliştirilebileceği ele alındı.
Coca-Cola İçecek Türkiye Genel Müdürü Lisani Atasayan, "Türkiye'de gazlı içecek sektöründe hane halkı penetrasyonu çok düşük. Türkiye'deki hanelerin yüzde 65'ine yılda 4 ya da 5 defa bizim ürünlerimiz giriyor. Yaptığımız promosyonlarla haneye girmeye çalışıyoruz" dedi. Atasayan, gelir yönetiminde verimlilik ve yeni stratejiler geliştirmenin önemine işaret ederek, "Gelir yönetimini 3 eksende irdelemek doğru olanı... Bunlardan birincisi değişen ekonomi, ikincisi değişen tüketici eğilimi ve tercihleri, üçüncüsü ise hızlı değişen teknoloji" ifadelerini kullandı.
Atasayan, eskiden gazlı içecek sektöründe ciddi bir mevsimsellik olduğunu söyleyerek, "Yaptığımız promosyonlar çerçevesinde bu da değişti. Diğer yandan yine değişim olarak bakarsanız, eskiden promosyonda kaç kapak geri döndü ona bakıyorduk, şimdi artık kaç yeni tüketici kazandık, var olan tüketicilerin tüketimi ne kadar arttı ona bakıyoruz. Promosyon yönetimi çok fazla önem kazanmaya başladı" diye konuştu.
ÜRÜN İYİ DEĞİLSE UCUZ DA OLSA ALICI BULAMIYOR
BİM İcra Kurulu Üyesi ve Operasyon Komitesi Başkanı Galip Aykaç da verimliliği sağlarken insan kaynağı, tedarikçiler, finansman ve altyapı kaynaklarının doğru kullanılması gerektiğini belirtti. Ülke olarak sektör bazında insan kaynağı konusunda oldukça zor durumda olunduğunu dile getiren Aykaç, şunları kaydetti:
"Henüz daha perakendeyi meslek olarak kabul etmeyen insanlarla birlikte çalışmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda bir takım mesafeler alındı ama yeterli değil. Biz de kendi formatımızın gereği olarak kendi insan kaynağımızı kendimiz eğiterek iyi hale getirmeye çalışıyoruz. İlginç bir şey açıklayayım; eylül ayı sonu itibarıyla sadece BİM'de çalışan 31 bin çalışanımız var ama İnsan Kaynakları departmanımız yok. Tedarikçi kısmına gelince, onunla bir zincirin halkasıyız dolayısıyla onlarla da verimli çalışmak zorundayız. Burada da bir kısım sorunlarımız var hala... Altyapı konusunda ve finansman verimliliğine de dikkat etmek gerekiyor."
Aykaç, bilgi kaynağını doğru kullanarak verimliliğe katkı sağladıklarını anlatarak, "Şirket olarak becermeye çalıştığımız bir şey var; modelimiz 'Becerebildiğin işi yap, beceremediğinden uzak dur'u uygulamaya çalışıyoruz. Bunu görebilmek adına da kısa testler yapıp bunu görüyoruz, sonra da karar verip yürüyoruz" dedi.
Promosyon konusuna da değinen Aykaç, promosyonun planlı yapılması durumunda tüketiciye yansıdığını fakat şirketlerin birbiri ile yarışması halinde ortaya enteresan manzaraların çıktığını söyledi.
Aykaç, BİM olarak promosyon yapmadıklarını, bunun yerine kaynakları verimli kullanarak maliyeti düşürmek yoluyla oluşan fiyatları tüketiciye sunduklarını, haftalık ya da aylık promosyonlar yerine tüketicinin 12 ay boyunca kendilerinde uygun ürün bulabildiğini dile getirdi.
Konunun sadece fiyat olmadığının ve markanın asıl gücünün altında yatan şeylerden birinin de kalite olduğunun altını çizen Aykaç, "Ürün iyi değilse ne kadar ucuz olsa da alıcı bulamıyor. Konuyu fiyat bazlı tüketicinin önüne koyduğumuzda hep beraber kaybediyoruz. Geldiğimiz noktada tüketicinin lehine olan her şeyi ona vermeye çalışıyoruz, promosyona karşıyız" bilgisini de verdi.
TÜRKİYE TAMAMEN FİYAT REKABETİNE KAYIYOR
Unilever Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Altınok, küresel ekonomik gelişmelere değinerek, bundan sonraki süreçte ekonomilerin daha zor büyümesi nedeniyle dünyanın sektöre yardım etmeyeceğini vurguladı.
Perakendenin, şirketlerin farklılaşması ve markalaşmasının önemini kavraması ile sorunların çözülebileceğini savunan Altınok, "Perakendenin kendini marka olarak görmesi çok önemli, format işin ikinci adımı. Verimlikte ve gelirde birinci alınacak önlem budur. Türkiye tamamen fiyat rekabetine kayan bir ülke" değerlendirmesinde bulundu.
Altınok, promosyonların şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğinin altını çizerek, promosyon kültürünün alışverişçi tipine özel yapılması halinde başarı sağlayacağını aksi takdirde başarısızlığın kaçınılmaz hale geleceğini sözlerine ekledi. - İSTANBUL