Genç çiftçi projesiyle hayvancılığa başladı, şimdi taleplere yetişemiyor5 yıl önce 5 inekle hayvancılığa başlayan Mustafa Akyüz, şuan 29 ineği ile...
- Genç çiftçi projesiyle hayvancılığa başladı, şimdi taleplere yetişemiyor 5 yıl önce 5 inekle hayvancılığa başlayan Mustafa Akyüz, şuan 29 ineği ile bulunduğu yörenin süt ihtiyacını karşılıyor Genç çiftçi projesiyle 5 yıl önce 5 inekle hayvancılığa başlayan Mustafa Akyüz, şuan 29 inekle...
- Genç çiftçi projesiyle hayvancılığa başladı, şimdi taleplere yetişemiyor
5 yıl önce 5 inekle hayvancılığa başlayan Mustafa Akyüz, şuan 29 ineği ile bulunduğu yörenin süt ihtiyacını karşılıyor
TRABZON - Genç çiftçi projesiyle 5 yıl önce 5 inekle hayvancılığa başlayan Mustafa Akyüz, şuan 29 inekle taleplere yetişemediğini söyledi.
Trabzon'un Of ilçesindeki Yukarı Kışlacık Mahallesi'nde 5 yıl önce 5 inekle süt hayvancılığına başlayan Mustafa Akyüz, hayvanlarını hazır yemle beslemesine rağmen ayda asgari ücretin en az 4 katını kazandığını söyledi. Jersey cinsi 29 inekle süt üretimi yapan Akyüz, talebin fazla olduğunu bunun için siparişlere yetişemediğini söyledi. İneklerinin sütünün yağlı ve kaliteli olmasından dolayı fazla talep gördüğünü belirten Akyüz, işletmesinin her geçen gün daha fazla büyüdüğünü dile getirdi. Hayvancılıkla bire bir ilgilenildiğinde zarar etme şansının düşük olduğunu vurgulayan Akyüz, karının her geçen gün arttığını söyledi. 2 tane damızlık boğa, 3 keçi ile birlikte 34 hayvanı bulunan Akyüz, hayvanların gübrelerini serasında ve çay bahçesinde değerlendiriyor.
Hayvancılık işine başlamaya karar verdikten sonra hayvanlar için ahır yapmaya başladık. Ondan sonra eşim üzerinden başvuru yaptık. Projemiz onaylandı. Bize 5 tane hayvan verildi. Beş inekle işe başladık. Şuan 31 büyükbaş hayvanımız var. 29 tanesi sağmal inek. İki tanesi damızlık boğa. Süt ticaretiyle uğraşıyoruz. Meramız yok. Hayvanlarımızı sürekli hazır yemle besliyoruz. Hazır yemle beslememize rağmen bu işten para kazanıyoruz. Biz bu işe başlarken 'hazır beslemeyle bu iş olmaz' diyenler oldu. Bu işi yapmak isteyen hayvanlarla bizzat ilgilenmesi lazım. Kendin ilgilenmezsen bu iş olmaz. Süt hayvanları kolay hasta olabiliyor. Onun için sürekli ilgilenmek gerekiyor. Bu işi yapacak kişiler bu işle birebir ilgilenirse o zaman bu iş yapılabilir. Bu işi hakkıyla yapanlar asgari ücretin üzerinde kazanç sağlayabilir. Devletimizin vermiş olduğu bir çok destek ve hibe var. Bu işe girecek arkadaşlarımız bu desteklerden yararlanabilir. Ben işimden memnunum para da kazanıyorum. Etrafıma da para kazandırıyorum. Çünkü bu işin çok katma değeri var. Ben burada aylık bir asgari ücretin 4 katını kazanabiliyorum. Kardeşimle beraber bu işi yapıyoruz. Yanımızda bir eleman çalıştırıyoruz. Elemanımıza 4 bin 166 TL aylık ücret ödüyoruz. Eleman çalıştırmamıza ve kardeşimle bu işi ortak yapmama rağmen bu iş beni fazlasıyla tatmin ediyor. Kış dönemlerinde süt üretimimiz biraz düşüyor. Kışın 260 litre yazın ise yaklaşık 380 litre günlük süt üretimi yapabiliyoruz. Türkiye olarak üretimimizi artırmalıyız. Bunun için imkanlarımız, arazilerimiz mevcut. Bizim yaptığımız tarzda işletmelerin sayısı son dönemlerde artmaya başladı. Bunların sayısı arttıkça fiyatlar yükselmeyecektir, en azından sabit kalacaktır. İşimi severek yapıyorum. Sevmezseniz yapamazsınız. Zarar ediyoruz bu işlerden diyenler oluyor. Ben şahsen buna katılmıyorum. Her geçen gün işletme olarak büyüyorum. Zarar ettiğimi anladığım anda bu işi yapmam. Satmadığımız sütlerden tereyağı ve peynir de yapıyoruz. Eski usul doğal olarak tereyağı ve peynir yapıyoruz. Ürünlerimiz kaliteli oluyor. Çok talep oluyor. Yetiştiremiyoruz. 29 hayvana bir 29 daha eklesem tereyağı ve peynire yetiştiremem. Süt sattığımız için tereyağı ve peynire yetişemiyoruz. Of, Sürmene ve bize yakın olduğu için Rize'nin İyidere ilçesinde ürünlerimizi satıyoruz. Hayvanlarımızdan çıkan gübreleri sebze seramızda ve çay bahçelerimizde değerlendiriyoruz. Fazla olan gübreleri ise satışa sunuyoruz" dedi.