Bilişim Vadisi Genel Müdürü: Yazılımcı olmak için üniversiteye gerek yok
Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen, iyi bir yazılımcı olmak için üniversite eğitimi alınmasına gerek olmadığını belirterek, "Yazılımcı olmak isteyen öğrencilerimiz, puanları tutmadığı için istemedikleri bir üniversitenin istemedikleri bir bölümüne muhtaç değil.
Bilişim Vadisi Genel Müdürü Erkam Tüzgen, iyi bir yazılımcı olmak için üniversite eğitimi alınmasına gerek olmadığını belirterek, "Yazılımcı olmak isteyen öğrencilerimiz, puanları tutmadığı için istemedikleri bir üniversitenin istemedikleri bir bölümüne muhtaç değil. Biz öğrencilerimize 42 okullarında ücretsiz eğitim aldıkları bir model sunuyoruz." dedi.
Tüzgen, AA muhabirine, Fransa merkezli ve yazılım alanında global bir ağa sahip "42 Yazılım Okulları"na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Okulların, dünyada 31 ülke ve 54 kampüsü bulunduğunu ifade eden Tüzgen, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın dünyadaki eğitim modellerini incelediğini ve Türkiye'de iyi yazılımcılar yetiştirmek için ne yapılabileceğine dair araştırma yaptığını anlattı.
Tüzgen, İstanbul ve Doğu Marmara kalkınma ajanslarının ortak fonlamasıyla Bilişim Vadisi tarafından Kocaeli ve İstanbul'da bu okulların kurulduğunu dile getirerek, "Halihazırda öğrenci sayımız 600'e yaklaştı. Şimdiye kadar 100'ün üzerinde mezun verdik. Bunların bir kısmı ikinci basamak eğitimlerine devam ederken, 70'ten fazlası da bir işe yerleşti." diye konuştu.
Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla Türkiye'nin teknoloji üreten ve geliştiren bir ülke olarak tanınır hale gelmesinin amaçlandığını bildiren Tüzgen, Türkiye'deki 42 Yazılım Okullarının da bu doğrultuda gençlere iyi yazılımcılar olarak yeni kariyer fırsatları sunduğunu söyledi.
Tüzgen, Bilişim Vadisi olarak girişimcilik ve teknoloji geliştirme ekosistemini uçtan uca desteklemeye gayret ettiklerine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"42 okullarıyla teknoloji geliştirmek isteyen firmaların yüksek kabiliyetli, iyi yetişmiş insan kaynağına erişimini kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Bu okullarda dünya standartlarında, global eğitim alan yazılımcılar yetiştiriyoruz. Öğrencilerimize arzu ederlerse girişimci olabilmeleri için ihtiyaç duydukları bütün yetenekleri, bilgiyi ve tecrübeyi edinme imkanı sunuyoruz. Ayrıca, oluşturduğumuz girişimcilik ekosistemiyle işi birlikte kuracağı iş ortağını, ilk müşterisini ve ilk yatırımcısını bulma imkanı da sunuyoruz."
"Alternatif kariyer imkanı sunuyoruz"
Bu okullarda AB tarafından kabul görmüş uluslararası standartta yazılım eğitimi verdiklerini belirten Tüzgen, buradaki 21 seviyeyi tamamlayanların yüksek lisans mezunu düzeyinde mesleki yeterlilik edindiğine dikkati çekti.
Tüzgen, Türkiye'deki mesleki yeterlilik standartlarına 42 okullarının dahil edilmesi için çalışmalarının devam ettiğini bildirerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Artık, 'iyi bir yazılımcı olmanın yolu üniversiteden geçiyor' diye bir şey söz konusu değil. 42 okulları pek çok üniversite standardının üzerinde yazılımcı yetiştiriyor. Yazılımcı olmak isteyen öğrencilerimiz, puanları tutmadığı için istemedikleri bir üniversitenin istemedikleri bir bölümüne muhtaç değil. Biz öğrencilerimize 42 okullarında ücretsiz eğitim aldıkları bir model sunuyoruz. Ayrıca dünya hızla dönüşüyor, 10 yıl önce olan bazı meslekler bugün yok, bugünkü bazı meslekler 10 yıl sonra olmayacak. Dolayısıyla biz aslında halihazırda iş sahibi olan kişilere de alternatif kariyer imkanı sunuyoruz. Bizim bünyemizde liseyi yeni bitirmiş üniversite yerine burayı tercih etmiş öğrencilerimiz var. Üniversiteye devam ederken bölümünden memnun olmayıp 42'yi tercih edenler var. Üniversiteyi bitirmiş ancak o mesleği icra etmek istemediği için bizi tercih eden öğrencilerimiz var. Hatta halihazırda üniversiteyi bitirmiş, bir işte kendi alanında çalışan ancak kariyerini değiştirmek istediği için 42'yi tercih eden öğrencilerimiz var."
"18 yaş üstü herkes başvurabilir"
Bilişim Vadisi 42 Yazılım Okulları Direktörü Meltem Akbulut Yıldırmış da bu eğitim kurumunun, dünya genelinde 21 binden fazla öğrencisiyle faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydetti.
42 okulları öğrencilerinin global düzeyde eğitim aldığını aktaran Yıldırmış, "Bizim kampüslerimizde öğrencilerimiz oyunlaştırılmış, proje temelli ve akran öğrenmeye dayalı bir müfredata sahip. Müfredatımız temel ve gelişmiş olmak üzere ikiye ayrılıyor. Temel müfredat bölümü yaklaşık iki yılda tamamlanıyor. Bu, öğrencinin hızına bağlı olarak 8 ayda da tamamlanabilir. Ardından öğrencilerimiz isterse AB'de geçerli, lisans ve yüksek lisans denkliği için devam edebilir. Eğer istemezse temel müfredatı tamamladıktan sonra yine bulundukları seviyeyi gösterir, uluslararası alanda ve AB'de geçerli sertifikayı almaya hak kazanırlar. Buna ek olarak bizim şu anda Türkiye'de de lisans denklik sürecimiz başarılı şekilde yürüyor." diye konuştu.
Yıldırmış, Türkiye'deki 42 okullarının renkli, dinamik, inovatif ve farklı olduğunu belirterek, 18 yaş üstü, yazılım öğrenme tutkusu olan herkesin bu okullara başvurabileceğini dile getirdi.
Adayların bazı aşamalardan geçtiğini anlatan Yıldırmış, "İlki, adaylarımızın yazılımcı olma yetkinliklerini ölçümlemeyen, mantık testlerine dayalı oyunlaştırılmış çevrim içi testlerdir. Bu aşamayı geçerlerse, onları tanışma toplantısına davet ederiz ve eğitim sistemimizi anlatırız. Hala 42 Türkiye'de eğitim almak isterlerse, açtığımız ikinci seçim aşaması olan havuz eğitim sürecine dahil olabilirler. Burada adaylarımız 26 günlük havuz eğitim sürecine girer." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin önde gelen şirketleriyle çeşitli işbirlikleri kuruyoruz"
Yıldırmış, okullarının öğrencilere farklı bir alternatif yükseköğretim modeli sunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Mevcut yükseköğretim sistemi içerisinde aradığını bulamayan, kendini geleneksel sistem içerisinde bir yere koyamayan ve yazılım öğrenme tutkusu olan kişiler varsa bizimle bu yolu yürüyebilirler. Çünkü biz yükseköğretim ve sanayi işbirliğini güçlendirerek nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye'nin önde gelen şirketleriyle çeşitli işbirlikleri kuruyoruz. Bu partnerliklerimiz aracılığıyla eğitim programları tasarlıyoruz. Sadece öğrencilerimiz değil partnerlerimiz de bu müfredata ortaklar. Çünkü Türkiye'de beşeri sermaye dönüşecekse sadece öğrencilerin ve bizlerin değil, partnerlerimizin çabalarıyla da dönüşecektir. Dolayısıyla bizim yükseköğretim sürecini deneyimleyen öğrencilerimiz, eğitim süresi boyunca bir network'e sahip olurlar. Hedef kitlemiz, yazılım öğrenmek ve kendini bu alanda geliştirmek isteyen, yükseköğretime geçiş sürecindeki, mesleğini değiştirmek isteyen ve yazılımla ilgilenen kişiler. Çalışma alanını geliştirmek, zenginleştirmek isteyen kişileri de hedef grubumuza dahil ediyoruz."