Gedik Yatırım 2018 Strateji Raporu Açıklandı
Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, önemli bir negatif şokla karşılaşılmadığı takdirde, TL varlıkların 2018 yılında da taşıdığı potansiyelle birlikte yine revaçta olacağını ve cazibesini koruyacağını söyledi.
Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, önemli bir negatif şokla karşılaşılmadığı takdirde, TL varlıkların 2018 yılında da taşıdığı potansiyelle birlikte yine revaçta olacağını ve cazibesini koruyacağını söyledi.
Gedik Yatırım'ın, Türkiye'nin ve küresel piyasaların ekonomik görünümlerinin yanı sıra beklenti, risk ve tahminlerin kapsamlı bir şekilde değerlendirildiği "Yeni Normalin İlk Sonuçlarını Görme Vakti" başlıklı 2018 Strateji Raporu düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Toplantıda konuşan Ayışık, her çeyrek bazda hazırladıkları strateji raporunun kendileri için çok önemli olduğunu kaydederek, bu raporun yatırımcılara bir rehber olarak hazırlandığını, tüm yatırımcılar için önemli bir yol gösterici konumunda bulunduğunu söyledi.
Raporun yatırımcıların yatırımlarını güvenli şekilde yapmasını sağladığını dile getiren Ayışık, raporu hazırlarken çok titiz bir çalışma gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Ayışık, sermaye piyasaları için bankacılığın öneminden bahsederek, bugünkü raporun gerek dünya gerekse Türkiye ekonomisi açısından birçok olumlu tabloyu beraberinde getirdiğini anlattı.
Raporun, dünya ekonomisini 2008 yılından itibaren bakıldığında en önemli büyüme ve güçlü toparlanma dönemine girdiğini gösterdiğini aktaran Ayışık, "Türkiye açısından baktığınız zaman da bütçe disiplininin 2018'de tutturulacağını öngörüyoruz. Önemli bir negatif şokla karşılaşılmadığı takdirde, TL varlıkların 2018 yılında da taşıdığı potansiyelle birlikte yine revaçta olacağını ve cazibesini koruyacağını tahmin ediyoruz." dedi.
"Çalışan ve şube sayımızı artıracağız"
Gedik Yatırım Üst yöneticisi (CEO) Onur Topaç, Gedik Yatırım'ın banka kökenli olmayan yatırım kuruluşları arasında en fazla yatırımcıya sahip olduğunu belirterek, Türkiye'nin önde gelen yatırım kuruluşları arasında yer aldıklarını söyledi.
Şu anda 38 şubeleri ve 330 çalışanları bulunduğunu dile getiren Topaç, gelecek 3 yıl içinde şube sayısını yüzde 50, çalışan sayısını ise yüzde 30 artırmayı hedeflediklerini vurguladı.
Topaç, teknoloji ve inovasyonun her zaman öncelikleri arasında yer aldığını kaydederek, gelecek 3 yılda teknolojik altyapı ve şube yatırımı anlamında yaklaşık 15 milyon TL'lik yatırım yapacaklarını aktardı.
Bu doğrultuda, Türkiye'nin yeni nesil yatırım platformu olarak adlandırdıkları Gedik Trader'a yatırım yapmayı sürdüreceklerini aktaran Topaç, "Sadece Gedik Yatırım'da hesabı bulunanların değil, mobil cihaz sahibi herkesin kullanabileceği bir platform olan Gedik Trader, ilk senesinde 30 binin üzerinde kişiye ulaşmış durumda. Bu sayının önümüzdeki iki yıl içinde 100 bin kişiye ulaşacağını düşünüyoruz." dedi.
"Yatırımcı sayısı artacak"
Topaç, gelecek dönemde İstanbul Uluslararası Finans Merkezi ve Varlık Fonu'nun da gerçek anlamda aktif hale gelmesiyle sermaye piyasalarında ciddi bir hareketlilik beklediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Bu yılda en önemli beklentimiz, halka arz hareketliliği ile birlikte uzun zamandır beklenen yatırımcı sayısında yaşanacak artış. 2018'den yeni ürün olarak en önemli beklentimiz ise kitle fonlaması tebliğinin işlev kazanması. Bu tür yenilikçi ürünlerin piyasaların gelişimine ciddi katkıda bulunacağına inanıyoruz."
"Türkiye ekonomisi şoklara karşı direncini kanıtladı"
Rapora ilişkin bilgi veren Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan, Türkiye'nin, 2017'de ilgili otoriteler tarafından ekonomi ve finansal piyasaları destekleme yönünde alınan yerinde önlemlerin katkısıyla, iktisadi faaliyette oldukça güçlü bir performans sergilediğini söyledi.
"Bu durum, Türkiye ekonomisinin negatif şoklara karşın ne denli dirençli olduğunu en önemli göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir." diyen Doğan, 2018'de geçen yıl elde edilen yüksek ekonomik büyüme rakamlarının yakalanmasının kolay olmayacağını, ancak büyümenin bir miktar yumuşak iniş gösterse de güçlü olarak tanımlanabilecek seviyelerde gerçekleşeceğini anlattı.
Doğan, "Türkiye ekonomisi açısından 2018'in bir dengelenme yılı olacağı ve genel iktisadi faaliyetteki olumlu seyrin korunacağı düşüncesindeyiz." ifadesini kullandı.
Yıl sonu dolar/TL beklentisi 4,02
Gedik Yatırım'ın "Yeni Normalin İlk Sonuçlarını Görme Vakti" başlıklı 2018 Strateji Raporu'na göre, BİST 100 endeksi bu yıl en düşük 99.500 puan, en yüksek 135.000 puan olacak. BİST 100 endeksi için yıl sonu beklentisi 130.000 puan.
Dolar/TL kurunun 3,55-4,10 arasında olması öngörülürken, kurda ortalama beklenti ise 3,87, yıl sonu kapanış ise 4,02.
Gösterge tahvil faizinde beklenti 11,80-14,34 aralığı iken yıl sonu için 12,8. On yıllık devlet tahvili faizinde beklenti 11-13 arası.
Rapora göre TCMB ağırlıklı ortalama fonlama faizi 11-14,25 aralığında olacak. Yıl sonu beklentisi ise 12.
Yüzde 4 büyüme beklentisi
Türkiye ekonomisinin 2018'de yüzde 4 büyümesi beklenirken, yıl sonunda GSYH'nin 3 trilyon 502 milyar lira, 905 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
Kişi başına düşen GSYH'nin 11 bin 171 dolar olması beklenirken, 2018 sonu için TÜFE'nin yüzde 9'a gerilemesi öngörülüyor. Yıllık ortalama TÜFE beklentisi ise yüzde 9,8.
Yıl sonu için cari açığın 45 milyar dolara gerileceği öngörülürken, işsizliğin yıl içinde ortalamasının yüzde 10,3 olması bekleniyor.
Büyüme kalitesi ön planda olacak
Yine rapora göre, normalleşme sürecine girilmesi ile birlikte, büyüme rakamlarından çok, büyümenin kalitesi ve sürdürülebilirliği daha ön planda olacak. Enflasyonun yılın ilk yarısında tek hanelere gerileme olasılığı bulunsa da ağırlıklı olarak düşük çift haneli seviyelerde seyretmesi ve son çeyrek itibarıyla yeniden tek haneli seviyelere oturmaya başlaması bekleniyor.
Türkiye'nin en büyük dış ticaret ortağı olan Avrupa'daki toparlanmanın ve TL'nin bulunduğu seviyelerin getirdiği rekabet avantajının ihracatı destekleme potansiyeli sayesinde, cari denge/GSYH oranında ekstra bir bozulma beklenmiyor.
Benzer ülkelere kıyasla, Türkiye'nin en güçlü ekonomik göstergesi olan bütçe tarafında, gelecek dönemler için belirlenen hedefler yakalanabilir durumda. Genel bütçe disiplininin korunacağı düşünülüyor.
Bu yıl itibarıyla baz etkisinin olumluya dönecek olmasıyla, enflasyon tarafında görülebilecek iyileşme eğilimi, tahvil piyasasını destekleyerek bankacılık sektörü açısından önemli bir katalizör işlevi görebilir. Bu durum, hisse senedinin yanı sıra diğer TL varlıklara olan ilgiyi de artırabilir.
Önemli bir negatif şokla karşılaşılmadığı takdirde, TL varlıkların 2018 yılında da taşıdığı potansiyel ile cazibesini korumaya devam etmeleri bekleniyor.
Dünya ekonomisi güçlü toparlanacak
Rapora göre, dünya ekonomisi, 2008'deki son küresel krizden bu yana en güçlü toparlanmayı işaret ediyor. Öyle ki küresel krizden bu yana en güçlü ekonomik büyüme performansı 2018'de yakalanabilir.
Krizle birlikte dünya ekonomisinde yaşanan kırılmayla başlayan yeniden inşa süreci, 2017 sonu itibarıyla önemli ölçüde tamamlanmış durumda. Hem oluşmakta olan "yeni normalin" getirdiği belirsizlikler hem de merkez bankalarının normalleşme adımlarıyla küresel olarak "düşük faiz-bol likidite" döneminin somut olarak sona ermekte olduğunu işaret etmesi, finansal piyasalar ve yatırımcılar açısından stres unsuru olarak algılanıyor.
Ancak, mevcut ekonomik ve finansal göstergelerdeki eğilimler ile merkez bankalarına yönelik beklentileri göz önünde bulundurarak, önümüzdeki normalleşme sürecinin korkulanın aksine çok daha yumuşak bir geçişe sahne olması ve küresel finansal koşulların 2018 yılında da genel olarak destekleyici olmaya devam etmesi bekleniyor.