Ge "Endüstrinin Geleceği" Zirvesi
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Şener: "Petrol devrinin biteceği konuşuluyor ama taş devri taş bittiği için bitmedi.
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sani Şener, "Petrol devrinin biteceği konuşuluyor ama taş devri taş bittiği için bitmedi. Petrol devam edecek ama alternatif enerji kaynakları da bulunacak. Türkiye'nin güneş ve rüzgar enerjisine odaklanması lazım. Buna odaklanması için teknolojinin gelişiminde de önemli rol alması lazım" dedi.
General Electric'in (GE) düzenlediği "Endüstrinin Geleceği" Zirvesi kapsamında, moderatörlüğünü GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy'un üstlendiği "Endüstrinin Geleceği: Türkiye'de Verimlilik ve Ekonomik Büyüme için Yeni Açılımlar" panelinde konuşan TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Şener, Türkiye'deki enerji kaynaklarının kısıtlı olmasının sebebinin 1.Dünya Savaşı'ndan sonra çizilen harita olduğunu belirterek, bu haritada Türkiye'nin petrol sahalarının dışında bırakıldığını kaydetti.
Şener, tarihsel boyutta bakıldığında kısıtların her zaman teknoloji ve inovasyonun gelişiminde öncü olduğunu aktararak, şunları dile getirdi:
"Ben Türkiye'nin bu kısıtları kullanabileceğine inanıyorum. Petrol devrinin biteceği konuşuluyor ama taş devri taş bittiği için bitmedi. Petrol devam edecek ama alternatif enerji kaynakları da bulunacak. Türkiye'nin güneş ve rüzgar enerjisine odaklanması lazım. Buna odaklanması için teknolojinin gelişiminde de önemli rol alması lazım. Disiplinle özgürlük birbirini dışlamaz, birbirine paralel götürmeyi bilmeniz lazım. Hükümetlerin otorite olarak yönlendirmesi gerektiğini inanıyorum. Türkiye'nin bu konuda öncülük etmesi gerektiğini düşünüyorum."
TAV Havalimanları'nın küresel bir firma olduğunu ifade eden Şener, "Atatürk Havalimanı'nda yaptıklarımız müthiş inovasyon, günde 120 bin kişi geliyor. 37 bin çalışan var. 20 bin kişi de karşılamaya geliyor. Bunların yönetimi çok önemli. Bundan 7-8 sene önce Atatürk Havalimanı'na günde 650 uçak inerdi ve saatler süren beklemeler yaşanırdı, şimdi bin 350 uçak iniyor ama o kadar bekleme olmuyor çünkü verimli şekilde kullanıyoruz" diye konuştu.
Şener, Türkiye'de çok iyi gelişmiş bir insan kaynağının bulunduğunu anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Küreselleşme bilgiyi, teknolojiyi, sermayeyi transfer edebilmiş ama kültürleri transfer edemiyor. Biz Türkler özellikle İstanbullular bu kültürleri eklemlemekte çok avantajı var. Çünkü hem Asyalı, Avrupalı hem de yurt dışında okumuşuz, lisanlar biliyoruz bir de Müslümanız. Katar'da iş yaparken şantiyede birçok tartışma oluyor. Japon ortağımıza bizim Türkler 'üzülme bak biz Asyalıyız saygı kültürü üzerine iş yapıyorsun, Amerikalılar böyledir' diyorlar. Amerikalılara gidip biz de 'Amerika'da okuduk' diyorlar. Katarlılara da gidip 'Biz Müslümanız' diyorlar. Böylelikle kültürleri entegre edebiliyorlar. Bu avantaj bizim insan kaynağımıza çok büyük avantaj sağlıyor. Türk insanın bir hakkını verin, bir de onun yolunu açıp vizyonunu verin yapamayacağı şey yoktur."
Ultav: "Türkiye kendine tek ayak üzerinde durma cezası verdi"
Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yönetim Kurulu Başkanı ve Vestel Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Ultav, Türkiye'nin ana zaaflarına bakıldığında Türkiye'nin öngörülebilir bir geleceğe kadar kendine tek ayak üzerinde durma cezası verdiğini belirterek, "Kadınlarımızın ve gençlerimizin büyük bir kısmı vakumlu paketleri içerisinde saklanmış vaziyettedir. Ne hareketleri ne de fikirleri çok fazla yankı buluyor. Bir ülkenin inovasyon potansiyelinin yüzde 50-60'ını üst sınır noktasına getirmesi doğru değil" diye konuştu.
Ultav, Türkiye'nin dikkatini dağıtma konusunda son derece becerikli olduğunu ifade ederek, "Mecbur olmadığımızda dahi Orta Doğu ve dünyanın başka yerleri ile dikkatimizi dağıtıyoruz" dedi.
Gelecek dönemde her şeyin birbirine kilitli hale geleceğini anlatan Ultav, yeni dünyada gençleri güçlendiren mekanizmaların sayısının artması gerektiğini söyledi.
"(TANAP) Gaz fiyatları Türkiye'de düşebilir"
OMV Petrol Ofisi AŞ ile OMV Gaz ve Enerji Holding AŞ Üst Yöneticisi (CEO) ve Yönetim Kurulu üyesi Gülsüm Azeri, Türkiye'de akaryakıt dağıtım sektöründe kaçakçılığın önlenmesi için büyük bir otomasyon sistemi üzerine oturtulduğunu aktararak, "Toplam akaryakıt hem dağıtım merkezi olan şirketler hem de devlette sürekli takip ve kontrol altındadır. Bunun içine müşteriye yönelik hayatı kolaylaştıran şeyler eklemek mümkündür" diye konuştu.
Azeri, bütün şirketlerin siparişi aldığı ve teslim ettiği nokta arasında en doğru çalışmayı yapmak için çaba harcadığını anlattı.
Enerjinin her yerde lazım olduğuna dikkati çeken Azeri, "Bundan sonra da TANAP ile çok daha fazla gaz ülkemizden geçecek. Bu da gaz fiyatlarının mutlaka Türkiye'de düşmesi ile neticelenecek" diye konuştu.
Gökpınar : "Yolcular hatta mühendisler bile insansız yolcu uçağına binmek istemiyor"
Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ'nin (TUSAŞ) Teknoloji Yönetimi Müdürü Eyüp Serdar Gökpınar, çok fazla doğal kaynağı olan ülkelerin, bunu zaman zaman yönetemeyip koruyamadığı zaman iflah olmadıklarını vurgulayarak, "Türkiye dezavantajını avantaja çevirebilir. Dünyanın en iyi çikolata üreten ülkelerinin kakao ağacı yoktur. Bu organizasyonla ilgili bir durumdur" şeklinde konuştu.
Her yeni radikal teknolojik değişimin ülkerin önüne beyaz bir sayfa açtığını belirten Gökpınar, "Türkiye'nin sıçrama yapabilmesinin yolunun bilim teknoloji ve inovasyondan geçtiğine inanıyoruz" dedi.
Gökpınar, insansız, pilotsuz yolcu uçağının yapılamadığını belirterek, "Bu teknolojik olarak mümkün olmadığı için değil. Yolcular buna binmek istemiyor, hatta bu uçağı yapacak mühendisler bile buna binmek istemiyor. Pilot sayısını ikiden bire düşürmek bile havacılık sektörü için çetrefilli sorunsaldır" diye konuştu.
Markafoni Kurucu Ortağı ve Türkiye Girişimcilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, Türkiye'nin eğitim konusunda gideceği büyük bir yol olduğunu belirterek, "Hammedeler bitebilir ama eğitimden alacağımız verim uzun süre devam edecektir" dedi.
Makinaların ileriki dönemlerde insanların yaptığı şeylerin çoğunu gerçekleştireceğini, farkın ise girişimcilikte olduğunu ifade eden Afra, Türkiye'den güzel markalar çıktığına, ancak bunların sürdürülebilir olmasının önemine işaret etti.
" GE Türkiye İnovasyon Merkezi 2015'te açılacak"
GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan Özsoy da "Endüstrinin Geleceği" perspektifinin unsurlarını paylaşarak, Türkiye'nin endüstriyel gelişim potansiyelinin önemine işaret etti.
Özsoy, "GE olarak, 1948'den bu yana Türkiye'nin çözüm ortağı olmaktan gurur duyuyoruz. Günümüzde rekabetçiliğin ve büyümenin en önemli anahtarı olan inovasyonun daha hızlı gelişmesini sağlayan 'Endüstrinin Geleceği' perspektifi, dünyanın rekabetçi ekonomileri arasında yer alan Türkiye'nin geleceğinin şekillendirilmesi açısından önemli fırsatlar sunuyor" diye konuştu.
GE Türkiye İnovasyon Merkezi'nin gelecek yıl açılacağını belirterek, "Merkezimiz, farklı fikirlerin desteklendiği, beslendiği ve yerel inovasyon ekosistemi ile etkileşim içinde olacak. İleri üretim teknikleri, endüstriyel internet ve yaşam bilimleri laboratuvarını kapsayan merkez, dünya genelinde herkesin birbiriyle iletişim içinde olduğu, içerik ve kaynaklara erişim sağlayacak" dedi.
GE Başekonomisti Marco Annunziata da endüstrinin geleceğinin üretim kapasitesini artırmaya ve ekonomik canlılığı yeniden harekete geçirmeye yönelik bir dönüşümü temsil ettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yeni dönem iş dünyası, çalışanların, şirketlerin ve organizasyonların iş birliği ve inovasyonu temel alan ortak bir üretim modeli yaratıyor. Bunun yanı sıra yerel inovasyonu, üretkenliği artırma, girişimciliği teşvik etme ve fırsatları genişletmek üzere çözümler de sağlıyor. GE olarak endüstriyel internet adını verdiğimiz akıllı makinelerin karşılıklı etkileşimi, 3D baskı gibi ileri üretim teknikleri ve küresel akıl endüstriyi dönüştürerek iş yapma biçimlerimizi yeniden tanımlayacak." - İstanbul