Gap, Pamuk İthalatını Azaltacak"
Atatürk Barajı'nın sağladığı imkanlar sayesinde Şanlıurfa'da ekim alanları her geçen yıl artan ve tekstil ile hayvancılık sektörüne ham madde sağlayan pamukta ithalatın Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) tamamlanmasıyla azalması bekleniyor.
HALİL FİDAN - Atatürk Barajı'nın sağladığı imkanlar sayesinde Şanlıurfa'da ekim alanları her geçen yıl artan ve tekstil ile hayvancılık sektörüne ham madde sağlayan pamukta ithalatın Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) tamamlanmasıyla azalması bekleniyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Çopur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede "beyaz altın" olarak nitelendirilen pamuğun bu yıl rekolte, fiyat ve destekleme oranlarıyla üreticisinin yüzünü güldürdüğünü belirtti.
Türkiye'de geçen yıl 435 bin hektar alanda 737 bin ton lif pamuk üretildiğini anımsatan Çopur, ihtiyaç duyulan pamuğun yaklaşık yüzde 49'unun iç üretimle, kalanının ise ithalatla karşılandığını söyledi.
Çopur, geçen yıllarda düşük fiyattan yakınan çiftçilerin, bu yıl 2,50 lira civarında seyreden fiyatlar sayesinde rahat bir nefes aldığına değinerek, üreticinin verimde de umduğunu bulduğunu anlattı.
Bu yıl pamuk rekoltesinin 900 bin ton civarında olacağını tahmin ettiklerini dile getiren Çopur, GAP'ın tamamlanmasıyla pamuk ithalatının azalacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Şanlıurfa ilinde 2015 yılında 206 bin hektar alanda pamuk üretilmiş ve ülkemiz lif pamuk ihtiyacının yüzde 44'ünü karşılamıştır. GAP'ın tamamlanmasıyla ithalatın büyük oranda azalacağı beklenmektedir. Türk pamuk sektöründe en önemli sorunlardan birisi pamuk üretimin maliyetinin yüksek olmasıdır. Bu sorun devlet tarafından verilen ürün desteği ile karşılanmakta ancak, sorunun tamamen çözümü için girdi fiyatları düşürülmelidir. Lif kalitesi yönünden Ege Bölgesi pamukları diğer bölgelere göre daha kaliteli ve tekstil fabrikaları tarafından tercih edilmektedir. Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi için geliştirilen kaliteli pamuk çeşitleri ile pamuk lif özellikleri önemli oranda iyileştirilmiştir."
Türkiye'de pamukta makineli hasadın hızla yayıldığına dikkati çeken Doç. Dr. Çopur, bu nedenle, pamuk yetiştirme tekniği ilkelerinin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini ve hem hasat hem de çırçırlama koşullarının iyileştirilmesi için eğitim faaliyetlerinin yürütülmesi gerektiğini aktardı.
HRÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da pamuğun binlerce çiftçinin umut kapısı olduğunu belirtti.
"Ekim alanı artacak"
Bazı yıllardaki düşük fiyatlar nedeniyle zaman zaman pamuk üretim alanları azalsa da sektörel ihtiyaçların pamuk üretimini vazgeçilmez kıldığını anlatan Çullu, şöyle devam etti:
"Sadece tekstil değil, aynı zamanda yağ ve yem sektörünün de önemli ham maddesi olan pamuk üretimi, GAP'taki sulamalardan sonra alansal olarak artmakla birlikte henüz önemli derecede ithali yapılmaktadır. Uluslararası pamuk üretim miktarı, iklimsel faktörler, büyük pamuk üretici ülkelerin politikaları, yıllık satış ve destekleme ücret miktarları pamuk üretim alanlarını etkilemektedir. Türkiye'nin önemli pamuk üretim alanı olan Çukurova'da toprak yorgunluğu, bitki hastalıklarındaki artış ve verimdeki düşme nedeniyle pamuk ekim alanları GAP'a kaymıştır. Pamuk üretimi satış ücreti miktarına bağlı olarak her yıl alansal olarak değişmekle birlikte, 2016 yılında destekleme fiyatlarının yüksek olmasının alansal artışa neden olduğu tahmin edilmektedir.
2016 yılı beyaz altının yüksek satış fiyatı ve yüksek destekleme miktarı nedeniyle üreticinin altın yılı olmuştur. GAP sulamalarında henüz yaklaşık dörtte biri sulanan arazilerin 2018 yılı 2. GAP Eylem Planı ile artması sonucunda pamuk ekim alanlarının daha da artacağı bir gerçektir. Yakın zamanda Suruç Ovası'nın sulanmasından dolayı 2017 yılında 30-40 bin hektar pamuk ekimi olacağı tahmin edilmektedir. Bölgenin iklimsel uygunluğu ve ham maddeye olan ihtiyaç pamuğun ana ürünlerden biri olacağının kanıtlarıdır. En son Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik tarafından açıklanan havzaya göre ürün destekleme modeli kapsamında da pamuğun bulunması gelecekte alansal olarak bu ürünün artacağının belirgin işaretlerindendir."
Prof. Dr. Çullu, pamuğun çok su isteyen bir bitki olduğunu anımsatarak, daha uygun su yönetim programları ve stratejilerinin uygulanmasının yararlı olacağını vurguladı.
Yapılan araştırmalarda gece sulamasının su tasarrufu ve verim artışına olumlu yansıdığını söyleyen Çullu, bu anlamda bu sistemin daha çok uygulanması gerektiğini sözlerine ekledi.